22. Hukuk Dairesi 2017/25573 E. , 2019/21647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi (Müstemir Yetkili)
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılardan ... A.Ş. vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...Ş.’nin acentesi olan diğer davalı ... nezdinde dağıtım elemanı olarak 30.10.2008-14.11.2013 tarihleri arasında çalıştığını, gerçek işverenin davalı ...Ş. olduğunu, kimlik belgesi ve diğer resmi kayıtlardan bu hususun belli olduğunu, hafta sonları, ulusal bayram ve genel tatil günleri dahil günde en az 11 saat çalıştığını, çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmadığını, iş sözleşmesinin hiçbir gerekçe gösterilmeden feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ...Ş. vekili, davacının davalının acentesi olan ... Dağ. Tic. Ltd. Şti. ile diğer acente ... nezdinde çalıştığını, acentelerin bağımsız işverenler olduklarını, şube niteliğinde olmadıklarını ileri sürerek davanın husumetten reddini talep etmiştir.
Diğer davalı ... tarafından cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davacı ve davalı ...Ş. vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.Somut uyuşmazlıkta davacı, davalı ...Ş.’nin acentesi olan diğer davalı ... nezdinde dağıtım elemanı olarak 30.10.2008-14.11.2013 tarihleri arasında çalıştığını, gerçek işverenin davalı ...Ş. olduğunu, kimlik belgesi ve diğer resmi kayıtlardan bu hususun belli olduğunu ileri sürmüş, her iki tarafı hasım göstererek dava açmıştır. Davalı ...Ş. vekili tarafından ise davacının davalının acentesi olan ... Dağ. Tic. Ltd. Şti. ile diğer acente Perihan Ünal nezdinde çalıştığı, acentelerin bağımsız işverenler oldukları, şube niteliğinde olmadıkları ileri sürülerek davanın husumetten reddi gerektiği savunulmuştur. Dosyada yer alan Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre, davacının primlerinin 25.11.2008-21.11.2012 tarihleri arasında ... sicil numaralı işyeri olan ... Dağ. Tic. Ltd. Şti. tarafından, 22.11.2012-14.11.2013 tarihleri arasında ... sicil numaralı işyeri olan ... tarafından bildirildiği görülmektedir. Ancak, davacı tarafça dava, ... A.Ş. ile ...’a karşı açılmış olup gerekçeli karar başlığında da her iki davalı ismine yer verilmesine rağmen, mahkeme ilamının gerekçe kısmında davacının 30.10.2008-14.11.2013 tarihleri arasında davalı nezdinde çalıştığı belirtilerek, hüküm kısmında da talep konusu alacakların “davalıdan tahsiline” dair karar verilmiş ise de, bu davalının hangi davalı olduğu belli olmadığı gibi, davalılar arasındaki ilişki de değerlendirilmiş değildir. Davacının çalışma süresi, davalılar arasında ne tür bir bağ bulunduğu da belirlenmek suretiyle açıklığa kavuşturulmalı, hüküm kurulurken talep edilen alacaklardan hangi davalının hangi miktarda sorumlu olduğu eksiksiz olarak belirlenmelidir. Gerekçeli karar başlığı ile hüküm arasındaki çelişki bu sebeple hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 27.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.