Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/4709 Esas 2019/7143 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4709
Karar No: 2019/7143
Karar Tarihi: 10.04.2019

Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/4709 Esas 2019/7143 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, kendisinin karakola götürülmesine direnmiş ve mahalle halkı da polislere engel olmuştur. Ancak sanığın eylemi, görevi yaptırmamak için direnme suçunda aranan cebir veya tehdit unsuruna vücut vermemiştir. Dolayısıyla sanığın eylemi bu suçu oluşturmamaktadır. Ayrıca kararda, sanıkların savunmalarına ve olayın çıkış nedeni ile gelişmesine göre görevi yaptırmamak için direnme suçu ve hakaret suçu yönünden TCK’nın 29 ve 129. maddelerinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan hüküm kurulduğu belirtilmiştir. Hapis cezası seçenek yaptırımlardan adli para cezasına çevrilirken dayanağı oluşturan uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'ya aykırı davranıldığı ifade edilmiştir. Ayrıca sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında infazda duraksamaya yol açacak şekilde taksit aralığının gösterilmediği ve sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının kanuni sonucu olan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi iptal edildiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 265. maddesi (görevi yaptırmamak için direnme), TCK’nın
18. Ceza Dairesi         2018/4709 E.  ,  2019/7143 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla, seçenek hareketli ve amaçlı bir fiil olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemlerini cezalandıran suç tipinde; hareketin "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, somut olayda hakkında ihbarda bulunan sanık ..."ın yasal işlemler için karakola götürülmek istendiği sırada gelmek istemediğini beyan ettiği ve olay yerinde toplanan mahallelinin polislere engel olması ile müşteki polis memurlarının olay yerinden ayrıldıkları, kovuşturmada dinlenen tanıklar ..., ..., ... , ..., ..., ..., ..."nın da sanığın müştekilere karşı cebir veya tehdit oluşturan eyleminin bulunmadığı yönündeki beyanına karşın eyleminin ne surette görevi yaptırmamak için direnme suçunda aranan cebir veya tehdit unsuruna vücut verdiği açıklanıp tartışılmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre;
    1- Sanıkların aşamalarda alınan beyanlarında müşteki polis memurlarının kendilerine hakaret ve tehdit edip, yaraladıklarına dair istikrarlı savunmaları ve sanık ..."a ait adli muayene raporu göz önüne alındığında, olayın çıkış nedeni ile gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden TCK’nın 29, hakaret suçu yönünden ise anılan Kanunun 129. maddelerinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan hüküm kurulması,
    2- Sanık ... hakkında verilen hapis cezasının, seçenek yaptırımlardan adli para cezasına çevrilirken dayanağını oluşturan uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 230/2 ve 232/6. maddelerine aykırı davranılması,
    3- TCK"nın 52/4. maddesi uyarınca sanık ... hakkında hükmolunan adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında, infazda duraksamaya yol açacak şekilde taksit aralığının gösterilmemesi,
    4- Sanık ... hakkında hükmolunun hapis cezasının kanuni sonucu olan TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması,
    Kanuna aykırı ve sanıklar ... ve ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine,yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.