Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2021/1761
Karar No: 2022/3262
Karar Tarihi: 29.04.2022

Danıştay 8. Daire 2021/1761 Esas 2022/3262 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/1761 E.  ,  2022/3262 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/1761
    Karar No : 2022/3262

    TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) ...Genel Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. ...

    2- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) ...Maden Nakliye İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Madencilik ve Ticaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...gün ve E:..., K:...sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Denizli ili Tavas ilçesi sınırları dahilinde ve davacı uhdesinde bulunan Sicil:... sayılı IV. grup manganez madeni işletme ruhsatının 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 13. maddesinin 1. fıkrası gereğince 11/11/2016 tarihi itibariyle iptal edilmesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün ...tarih ve E....sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; davacı şirket tarafından 2016 yılı ruhsat bedelinin yatırılmaması üzerine, 11/08/2016 tarihinde tebliğ edilen ...tarih ve E....sayılı yazı ile ruhsat bedelinin 3 ay içinde yatırılmasının istenildiği ve yatırılmadığı takdirde ruhsatının iptal edileceği hususunun bildirildiği, fakat buna rağmen davacı şirket tarafından verilen 3 aylık süre içerisinde ruhsat bedelinin yatırılmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, öte yandan dava dilekçesinde 11/08/2016 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğu, tebligatın içeriğinin 2017 yılının Şubat ayında şifahen öğrenildiği belirtilmekte ise de, söz konusu tebligat içeriği ıttılasına girmiş olan davacı şirket tarafından ruhsat bedeli yatırılmak yerine davalı idareye 16/02/2017 tarihinde başvurularak kendilerine usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra ödeneceğinin bildirildiği, bu nedenle davacı şirket yetkililerinin asıl amacının borcu ödemek değil de süreci uzatmak olduğu, kaldı ki tebligat içeriğinin öğrenildiği iddia edilen 16/02/2017 tarihinden dava konusu işlemin tesis edildiği 20/05/2017 tarihine kadar da mevzuatta öngörülen 3 aylık sürenin geçmesine rağmen ruhsat bedelinin ödenmediği görüldüğünden, tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin itirazların iyi niyetli olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince verilen ...gün ve E:..., K: ...sayılı karar ile; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    ...Bölge Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince verilen ...gün ve E:..., K: ...sayılı kararının davacı tarafından temyizi üzerine Danıştay Sekizinci Dairesi'nin 30/06/2020 tarih ve E:2018/6033, K:2020/2921 sayılı kararı ile; "uyuşmazlıkta Mahkemece 07/07/2017 tarihinde yapılan ara karar ile davacı şirkete yapılan tebligatın şirket çalışanı olmayan bir kişiye yapıldığının anlaşılmakla birlikte Mahkeme tarafından davacının tebligatın şirket çalışanı olmayan bir kişiye yapıldığından tebligattan sonradan haberdar olduklarına yönelik iddialarına itibar edilmeyerek, davacının usulsüz tebligatın içeriğini öğrendiği 16/02/2017 tarihinden dava konusu işlemin tesis edildiği 20/05/2017 tarihine kadar mevzuatta öngörülen üç aylık süre geçmesine rağmen ruhsat bedelinin yatırılmadığı ve davacı şirketin asıl amacının borcu ödemek değil süreci uzatmak olduğu yönünde kanaate varılmışsa da; dava konusu ruhsatın 11/08/2016 tarihli usulsüz tebligat usule uygun kabul edilerek 3 aylık sürenin dolduğu tarih olan 11/11/2016 tarihinden geçerli olarak 16/02/2017 tarihli işlem ile iptal edildiği, bu tarihten sonra yapılacak ödemenin ruhsatı canlandırıcı bir etkisinin olmayacağı, usulsüz yapılan tebligatın içeriği öğrenildikten sonra yapılacak ödemenin maddi olayda kurucu bir etkisinin olmadığı, bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı" gerekçesiyle temyize konu kararın bozulmasına karar verilmiştir.
    ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...gün ve E:..., K:...sayılı kararı ile ise de; Danıştay Sekizinci Dairesi'nin 30/06/2020 tarih ve E:2018/6033, K:2020/2921 sayılı bozma kararına uyularak " uyuşmazlıkta Mahkemece 07/07/2017 tarihinde yapılan ara karar ile davacı şirkete yapılan tebligatın şirket çalışanı olmayan bir kişiye yapıldığının anlaşılmakla birlikte Mahkeme tarafından davacının tebligatın şirket çalışanı olmayan bir kişiye yapıldığından tebligattan sonradan haberdar olduklarına yönelik iddialarına itibar edilmeyerek, davacının usulsüz tebligatın içeriğini öğrendiği 16/02/2017 tarihinden dava konusu işlemin tesis edildiği 20/05/2017 tarihine kadar mevzuatta öngörülen üç aylık süre geçmesine rağmen ruhsat bedelinin yatırılmadığı ve davacı şirketin asıl amacının borcu ödemek değil süreci uzatmak olduğu yönünde kanaate varılmışsa da; dava konusu ruhsatın 11/08/2016 tarihli usulsüz tebligat usule uygun kabul edilerek 3 aylık sürenin dolduğu tarih olan 11/11/2016 tarihinden geçerli olarak 16/02/2017 tarihli işlem ile iptal edildiği, bu tarihten sonra yapılacak ödemenin ruhsatı canlandırıcı bir etkisinin olmayacağı, usulsüz yapılan tebligatın içeriği öğrenildikten sonra yapılacak ödemenin maddi olayda kurucu bir etkisinin olmadığı, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ...İdare Mahkemesi'nin ...gün ve E:..., K:...sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
    Davalı idare tarafından, davacı şirketin 2016 yılı işletme ruhsat bedelinin son ödeme tarihi olan 01/02/2016 tarihine kadar yatırılmadığı tespit edildiğinden 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 13. maddesinin 1. fıkrası gereği işlem tesis edilerek 42.232,00 TL tutarındaki işletme ruhsat bedelinin üç aylık süre içinde yatırılması aksi takdirde ruhsatın iptal edileceğine ilişkin hususun 23/06/2016 tarihli yazı ile davacı şirketin adresinde Leyla İleri isimli şahsa 11/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davacı şirket tarafından anılan eksikliğin süresinde tamamlanmaması üzerine tesis edilen işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığı ileri sürülmektedir.
    Davalı idare yanında katılan tarafından, 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 13. maddesinin 1. fıkrası gereği işlem tesis edilerek 42.232,00 TL tutarındaki işletme ruhsat bedelinin üç aylık süre içinde yatırılması aksi takdirde ruhsatın iptal edileceğine ilişkin 23/06/2016 tarihli yazıya ilişkin davacı adına çıkarılan ve ... isimli kişiye yapılan tebligatın usulüne aykırı olduğu kabul edilse dahi bu tebligatın davacı şirketin 16/02/2017 tarihinde ıttasına girdiği hususunun dava dilekçesi ile sabit olduğu, 16/02/2017 tarihinden itibaren üç aylık sürede ruhsat bedelinin yatırılmaması üzerine tesis edilen işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı vekili tarafından, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 703 sayılı K.H.K. ile 3213 sayılı Maden Kanunu'na eklenen Geçici 33. madde ve 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 766. maddesi uyarınca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hasım mevkiiden çıkarılıp Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü hasım mevkiine alınarak ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    MADDİ OLAY :
    Davacı şirket, Denizli İli Tavas İlçesi sınırları içinde yer alan maden sahası için ...sicil numaralı IV Grup (mangenez) maden işletme ruhsat sahasında madencilik faaliyetinde bulunmaktadır.
    Davacı şirket tarafından 2016 yılı ruhsat bedelinin ödenmemesi üzerine davalı idarece 23/06/2016 tarih ve E....sayılı yazı davacı şirkete 11/08/2016 tarihinde tebliğ edilerek 42.232,00 TL tutarındaki ruhsat bedelinin 3 ay içinde içerisinde yatırılması gerektiği ve yatırılmaması halinde ruhsatın iptal edileceği bildirilmiştir.
    Davalı idare tarafından ...tarih ve E....sayılı dava konusu işlem ile ruhsat bedelinin yatırılması için verilen üç aylık sürenin sonu olan 11/11/2016 tarihinden geçerli olmak üzere davacı şirkete ait ruhsatın iptal edildiği, dava konusu işlemin ...tarih ve E....sayılı işlem ile davacı şirkete bildirilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 13. maddesinde, "Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mütat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamıyacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır." hükmüne yer verilmiştir.
    Dava konusu işlemin iptal edildiği tarihte yürürlükte olan 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 13. maddesinin 1. fıkrasında "Yürürlükteki ruhsatlar için her yıl ocak ayının sonuna kadar ruhsat bedelinin tamamının yatırılması zorunludur. İşletme ruhsat bedelinin %70’i genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere ilgili muhasebe birimi hesabına, %30’u çevre ile uyum planı çalışmalarını gerçekleştirmek üzere ruhsatı veren idarenin muhasebe birimi hesabına aktarılmak üzere Bakanlığın belirlediği bankada açılacak teminat hesabına yatırılır. I. Grup (a) bendi madenlerin ruhsat bedelleri ise, büyükşehir belediyesi dışındaki illerde il özel idaresi hesabına yatırılır. Ruhsat bedelinin yatırılmaması veya eksik yatırılması hâlinde 20.000 TL idari para cezası verilir ve ruhsat bedelinin üç ay içinde tamamlanması istenir. Bu süre içinde ruhsat bedelinin yatırılmaması durumunda ruhsat iptal edilir. Verilen sürede yatırılmayan ruhsat bedelinin %70’ine tekabül eden tutar 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere ilgili tahsil dairesine bildirilir. Kaynak tuzlalarından ruhsat bedeli alınmaz. Faaliyet sonrası sahanın çevre ile uyumlu hâle getirilmesini müteakip, çevre ile uyum bedeli iade edilir." hükmü bulunmaktadır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    3213 sayılı Maden Kanunu'nun 13. maddesine göre ruhsat bedelinin yatırılmaması veya eksik yatırılması hâlinde 20.000 TL idari para cezası verileceği ve ruhsat bedelinin üç ay içinde tamamlanmasının istenileceği, bu süre içinde ruhsat bedelinin yatırılmaması durumunda ruhsat iptal edileceği düzenlemesi bulunmaktadır. Bu madde uyarınca düzenlenen yaptırımın ağırlığı dikkate alınarak yapılan tebligatın usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı önem arz etmektedir.
    Uyuşmazlıkta davacı şirket tarafından 2016 yılı ruhsat bedelinin yatırılmaması üzerine, 11/08/2016 tarihinde tebliğ edilen ...tarih ve E....sayılı yazı ile ruhsat bedelinin 3 ay içinde yatırılmasının istenildiği ve yatırılmadığı takdirde ruhsatının iptal edileceği hususunun bildirildiği, fakat buna rağmen davacı şirket tarafından verilen 3 aylık süre içerisinde ruhsat bedelinin yatırılmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    Öte yandan dava dilekçesinde, 11/08/2016 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğu, tebligatın içeriğinin 2017 yılının Şubat ayında şifahen öğrenildiği iddia edilmekte ise de; tebliğ mazbatasının incelenmesinden davacı şirket adına tebliğ evrakını almaya yetkili "..." adına tebligatın yapıldığı, "..."nin SGK kaydı bulunmasa da davacı şirketin davalı idareye vermiş olduğu tebligat adresinde şirkette çalışmayan bir kişinin tebligat esnasında şirketin ticaret adresinde bulunmasının ve tebligatı almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu göz önüne alındığında davacının bu iddiasına itibar edilmemiştir.
    Bu itibarla, davanın reddine yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu Bölge Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
    2. ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...gün ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
    4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 29/04/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.


    KARŞI OY :
    (X)- Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Uyuşmazlıkta, davacı şirket tarafından 2016 yılı ruhsat bedelinin yatırılmaması üzerine, 11/08/2016 tarihinde tebliğ edilen ...tarih ve E....sayılı yazının içeriğinin 16/02/2017 tarihinde öğrenildiğinin kabulü gerekmektedir.
    Bu durumda, ruhsat bedelinin yatırılması için verilen üç aylık sürenin sonu olan 16/05/2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere işletme ruhsatının iptal edilmesi gerekmekte iken, 11/11/2016 tarihinden itibaren işletme ruhsatının iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, aksi yönde verilen davanın reddine yönelik İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının yukarıda yer alan gerekçe ile onanması gerektiği görüşü ile aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi