1. Hukuk Dairesi 2018/129 E. , 2019/2897 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davalı ... hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın da pasif husumet yokluğundan usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 30.04.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler davalı ... vekili Avukat, davalı ..., Davalı ..., davalı ... , davalı ..., davalı ... , davalı ..., ..., dahili davalı ..., davalı ..., dahili davalı ..., dahili davalı ..., dahili davalı ..., davalı ..., davalı ..., davalı ..., dahili davalı ..., dahili davalı ..., dahili davalı ..., dahili davalı ..., dahili davalı ... gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 5/6 payının 1928 yılından beri mirasbırakanları ... ve ... oğlu .... tarafından, onun ölümünden sonra da taraflarından kullanıldığını, ne var ki ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25.07.2007 tarih ve 2007/79 E 2007/367 K sayılı ilamı ( tapu kaydında düzeltim istekli ) ile davalıların mirasbırakanı ... ve ... oğlu 1270 doğumlu ... adına yolsuz olarak tescil edildiğini, akabinde davalı mirasçılarının intikal işlemini yaptırarak çekişmeli payı diğer davalı ...’a muvazaalı olarak devrettiklerini ileri sürerek, çekişmeli payın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini veya mirasbırakan H.... adına tescilini istemişlerdir.
Davalı ..., tapu kaydına güvenerek ve iyiniyetli olarak çekişmeli taşınmazdaki 5/6 payı bedeli karşılığında satın aldığını, TMK’nun 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanması gerektiğini, diğer davalılar, dava konusu taşınmaz ile davacıların bir ilgisinin bulunmadığını, bu hususun da kesinleşen mahkeme kararı ile sabit olduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, tapu kayıt maliki davalı ...’ın çekişmeli taşınmazı iyiniyetli olarak iktisap ettiği, 4721 sayılı TMK’nun 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanacağı gerekçesiyle hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın da pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 02.05.1957 tarihinde kesinleşen kadastro ile Mayıs/1928 tarih ve 120 numaralı tapuya istinaden 5/6 payının ... oğlu h. ... adına tespit ve tescil edildiği, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/79 E – 2007/367 K sayılı kararı ile çekişme konusu payın davalıların mirasbırakanı ... ve ... oğlu 1270 doğumlu ..."e ait olduğunun tespitine karar verildiği, kararın temyiz edilmeden 18.09.2007 tarihinde kesinleştiği, davalı mirasçılarına 31.01.2008 tarihinde intikalin sağlandığı ve davalı mirasçıların paylarını davalı ..."a satış suretiyle devrettikleri anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, tespiteesas alınan tapu kaydı incelendiğinde kayıt malikinin mahallesi ile davacıların murisinin nüfusa kayıtlı mahallenin tuttuğu, ayrıca davalılar murisinin 1908 yılında öldüğü ölen kişinin 1928 yılında taşınmaz satın alamayacağı, dolayısıyla kayıt maliki ... oğlu ..."in davacıların murisi olduğu açıktır.
Öte yandan ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.07.2007 tarih ve 2007/79 E – 2007/367 K sayılı kararında eldeki davanın davacıları taraf olmadığından anılan ilamın onlar için bağlayıcı olmayacağı da kuşkusuzdur.
Diğer taraftan, 27.12.1939 tarihli ve 11/60 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca intikal ve ferağ aynı işlem ile ve aynı zamanda yapılmışsa alıcı 2.el durumundadır. Bu halde, temlik alan davalı ..."un eldeki davada iyiniyetli olup olmadığı önem arz etmektedir.
Davalı ..., yüklenici olduğunu ve taşınmazı 500.000 TL bedelle satın aldığını savunmuş, ancak resmi senetteki bedel 20.000 TL olup adı geçen 20.000 TL"nin üzerindeki bedeli diğer davalılara ödediğini usulüne uygun kanıtlayabilmiş değildir. Öte yandan, anılan davalı, dava konusu taşınmazda pay satın almış olmasına rağmen taşınmazın dava tarihine kadar davacılar tarafından kullanıldığı dosya kapsamı ile sabit olup ..."un taşınmazı satın alırken taşınmazı kullanan davacılarla irtibata geçtiği de bildirilmemiştir. Dolayısıyla adı geçen davalı basiretli bir tacir gibi davranmamıştır.
Tüm bu somut olgular birlikte değerlendirildiğinde davalı ..."un iyiniyetli olduğunu, dolayısıyla 4721 sayılı TMK"nun 1023. maddesinin koroyuculuğundan yararlanabileceğini söyleyebilme olanağı yoktur.
Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 2.037 TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.