Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9760
Karar No: 2017/4617
Karar Tarihi: 06.07.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/9760 Esas 2017/4617 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/9760 E.  ,  2017/4617 K.

    "İçtihat Metni"



    Davacı ... arafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 01/06/2012 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflarca süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    Davacı, tarihli nüshasının 1. ve 11 sayfalarında ""Slogan uydurup idam verdiler"" başlıklı yayın ile 9. sayfasında "" başlıklı yayın içeriğinde, kendisi hakkında slogan uydurmak sureti ile sanıklara idam cezası verdirdiğinin iddia edildiğini, aynı yazıda üç ayrı sayfaya fotoğrafının konularak kimi kişi ve terör örgütlerine hedef gösterildiğini, dava dışı adı geçen gazeteye hitaben yazdığı mektupta gerçeği tersine çevirerek yargıyı ve kamuoyunu etkilemeye çalıştığını belirterek kişilik haklarına saldırıda bulunulduğundan bahisle uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davaya konu haberin hazırlanırken gerçekliği ve kamu yararı konusunda herhangi bir inceleme ve değerlendirilme yapılmadığı, haberin objektif olmadığı, haberde davacının isminin açıkça zikredilerek fotoğrafının yayınlandığı, haber içeriğinde davacının suç vasfının değiştirilmesini sağladığı ve mahkeme ile Yüksek yargıyı etkilediğinin belirtildiği ve dava konusu haberin davacının kişilik haklarını ihlal edici nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Basın özgürlüğü, Anayasa"nın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Kanunu"nun 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır. Bunun içindir ki, bu tür

    davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
    Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasa"nın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanunu"nun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
    Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine, basın objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
    Dosya içeriğinden; davaya konu haber içeriğinde davası sanıklarından dava dışı gönderdiği iddia olunan mektuptan alıntılara yer verildiği anlaşılmaktadır. Şu durumda mahkemece bahsi geçen mektup veya yazı ile davacının avukat sıfatıyla kamu oyunda davası olarak bilinen sayılı ceza dosyasına sunduğu iddia edilen ve mektupta sözü edilen dilekçe veya eklerinin dosya içine alınması gerekmektedir. Bu inceleme neticesinde basının haber verme özgürlüğü sınırlarını aşıp aşmadığı, tüm dosya kapsamıyla birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile istemin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve taraflardan peşin alınan harçların istek halinde geri verilmesine 06/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi