Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7376
Karar No: 2017/6776
Karar Tarihi: 10.10.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/7376 Esas 2017/6776 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/7376 E.  ,  2017/6776 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda asıl davanın kabulüne ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Asıl davada davacı vekili, davalı şirket tarafından ithal edilen "İnjex" ve sarf malzemesi ürünlerinin satış ve pazarlama ürünlerinde yetki bölgesi tüm Türkiye olan "Ana bayii" sıfatıyla taraflar arasında 10/07/2006 tarihinde ana bayilik sözleşmesi düzenlendiğini, davalı şirketin sözleşme yükümlerine aykırı davrandığını, web sitesinden müvekkili şirketi sildiğini ve davalı firma yetkilileri tarafından müvekkil firma ile bağlantılarının olmadığının belirtildiğini, müvekkili firmanın yok sayıldığını ve "bölgesel distribitörlükler verilecektir" bilgisine yer verildiğini, davalı şirketin ana bayiliğe müşteri yönlendirmesi gerekirken kendisinin irtibat kurduğunu ve müvekkilinin ana bayilik sıfatının yok sayıldığını, davalı şirketin ürünlerle ilgili alması gereken "Garanti Belgesi İzni"ni Sanayi Ticaret Bakanlığı "ndan almadığını ve bu durumun müvekkili firmanın müşterileri tarafından fark edildiğini, müşterilerin gözünde müvekkili firmanın itibarının zedelendiğini ve müvekkili firmanın manevi olarak zarara uğradığını, bu şekilde müvekkilinin mağdur olduğunu ve ürünlerin yarısından fazlasının müvekkilinin elinde kaldığını, davalı şirkete mağduriyetin giderilmesi için ihtarname gönderildiğini, ancak herhangi bir cevap alamadıklarını,...14. Noterliğinin 12/07/2007 tarih ve 17114 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, müvekkili şirketin yapmış olduğu tüm masraflar, meydana gelen tüm müspet ve menfi zararlar ile kâr mahrumiyetinin davalı tarafından karşılanması gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL maddi tazminatın, 5.000,00 TL manevi tazminatın sözleşmenin fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin "Dental Sektör" ile sınırlı olduğunu, davacının sözleşmenin 4.4 maddesinde belirlenen aylık satış tahminlerini yazılı olarak bildirmediğini, davalı şirketin sözleşmenin 4.17 maddesi gereğince ilk siparişi verdikten sonraki üçer aylık dönemlerde sözleşmeye göre vermesi gereken minimum miktardaki siparişleri vermediğini ve bu şekilde sözleşmeye aykırı davrandığını, iddia edilenin aksine davacının sözleşme gereği üstüne düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşmenin geçerli olması için yapılan ilk sipariş bedelinin sadece %30 "nun peşin ödendiğini, kalan %70 "nin sözleşme kurallarına göre ödenmediğini ve müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğratıldığını, sözleşmenin 8.1/a ve 8.1/e maddelerine göre distribütörlük sözleşmesinin kendiliğinden sona erdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, taraflar arasında 10/07/2006 tarihli "Ana Bayilik" sözleşmesi uyarınca davalının kendisine yüklenen hak ve yükümlülükleri yerine getirmediğini, müvekkilinin bu nedenle büyük zarara uğradığını, davalının ödeme koşullarını yerine getirmediğini, bu nedenle müvekkilinin de üretici firmaya verdiği ödeme taahhütlerini yerine getirememesi nedeniyle, müvekkilinin distribütörlük hakkını kaybettiğini ileri sürerek müvekkilinin uğradığı 50.000,00 TL maddi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, Borçlar Kanunu 147/5 maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu,kısmi dava açmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen 19/09/2013 günlü bilirkişi raporu sonucunda, asıl davada davalı olan.... Ltd. Şti. "nin taraflar arasındaki "Ana Bayilik" sözleşmesinin hükümlerine aykırı hareket ettiği, davalının internet sitesinde davacı adına yer vermediği, henüz sözleşme feshedilmeden önce başka bayilik arandığına ilişkin internet sitesinde ilanların yer alması karşısında davacının ticari itibarı zedelendiği ve sözleşmenin devam etmesi sebebiyle de maddi zararlar oluştuğu, sözleşmenin feshi sebebiyle davacının elinde kalan injex marka ürünlerin elde kalması nedeniyle davacının toplam 101.392,38 TL maddi zararının oluştuğu gerekçesiyle 98.447,00 maddi zararın ve davacının ticari itibarının zedelenmiş olması sebebiyle takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın da asıl dava davalısından tahsiline karar verilmiş, birleşen dava yönünden ise her ne kadar birleşen davada davalı olan ... tarafından sözleşme ile belirlenen satış-taahhüt oranlarına ulaşılmamışsa da bu gerekçe ile ...Ltd. Şti. tarafından sözleşme feshedilmediği gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-birleşen dosya davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Asıl davada davacı... ile davalı birleşen davacı... Ltd.Şti. arasında imzalanan 3 yıl süreli 10.07.2006 tarihli sözleşmenin dağıtım firması... tarafından ihlal edildiği iddiası ile maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesinde...Ltd Şti."nin hak ve yükümlülükleri belirlenmiş olup...Ltd.Şti."nin internet sayfasında anabayi olarak davacı ..."ın zorunlu olarak yer alacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Diğer yandan davacı tarafından davalının kendisine haber vermeden 3. kişilere ve şirketlere satış yaptığına ilişkin dosya içeriğinde ispata yarar yazılı bir delil bulunmadığı gibi incelenen davalı defterlerinde de davalının 3. kişilere mal sattığına ilişkin bilgi ve belgeye de rastlanmamıştır. Bu durumda sözleşmenin davacı tarafından feshedildiği dikkate alındığında müspet zarar talep etme hakkı da bulunmamaktadır. Diğer yönden manevi zararın nasıl oluştuğunun karar yerinde açıklanmadan ticari itibarının zedelendiği belirtilerek manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca birleşen davalar bağımsız dava olma niteliklerini korurlar.HMK 297. madde uyarınca da her bir birleşen davanın karar başlığında açıkça gösterilmesi gerekir. Karar başlığı bu yönüyle de hatalıdır. Hal böyle olunca açıklanan hususlar gözetilerek birleşen davada davacının sözleşmeden doğan hakları bulunup bulunmadığı irdelenip buna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi