Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7973
Karar No: 2017/6774
Karar Tarihi: 10.10.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/7973 Esas 2017/6774 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/7973 E.  ,  2017/6774 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, taraflar arasında 25.10.2007 başlangıç tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafın sözleşmeyi hiçbir haklı gerekçe göstermeden ve süresi sona ermeden sona erdirerek akdin ifasını imkansız hale getirdiğini, müvekkili şirketin bu sözleşmenin uygulanması halinde elde edeceği gelirleri ve doğacak karları elde edemediğini, Rekabet Kurumu tarafından dava konusu Bayilik Sözleşmesinin 25/10/2012 tarihine kadar grup muafiyetinden yararlandığını ve bu tarihe kadar geçerli olduğunun açıkça ve yazılı olarak belirtildiğini, davaya konu bayilik sözleşmesi ve intifa hakkının 25/10/2007 tarihinden itibaren 5 yılık süre için grup muafiyeti kapsamına girdiğini, bu nedenle de bayilik sözleşmesinin 25/10/2012 tarihine kadar geçerli olduğunu ileri sürerek... .... Bankası Döviz Satış Kuru üzerinden hesaplanacak 50.000.(Ellibin) ... Doları karşılığı Türk Lirası cezai şartın ve dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, 20.000 TL mahrum kalınan karın bayilik sözleşmesi"nin fesih tarihi olan 18.09.2010 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin ... İli, ... İlçesi, ... Köyü,... mevkii, 728 Ada, 26 parsel sayılı Akaryakıt ve LPG istasyonu nitelikli taşınmazın maliki olduğunu, taşınmaz üzerinde bulunan akaryakıt istasyonuna bayilik alabilmek için taşınmaz üzerine davalı şirket lehine bayilik sözleşmesinin teminatı olarak, 29.12.1992 tarih ve 4052 yevmiye sayısı ile 15 yıl müddetle intifa hakkı tesis etmiş olduğunu, 25.10.2007 tarih ve 7787 yevmiye sayısı ile 15 yıl müddetle yeniden intifa sözleşmesi ve şerhi tesis edildiğini, bayilik ve bayiliğe bağlı intifanın 18.09.2010 tarihinde 4054 Sayılı Kanunun Rekabet Kurulu kararları ve tebliğlerine göre geçersiz olduğu ve buna göre intifanın da tapudan fekki gerekeceğini, müvekkilinin davacının haksız ve hukuksuz tutum ve davranışları sebebi ile akaryakıt ve LPG istasyon işletmeciliği yapamayacak duruma düştüğünü,intifa sözleşmesi yapan tarafın bu intifa sözleşmesine göre akaryakıt istasyonunu bayi olarak kullanmak zorunda olduğunu, ancak muhatabın dağıtım şirketi olduğunu, bayilik lisansı olmadığı için istasyon bayiliği yapamayacağını, bu sebeple taşınmazın intifa amacına uygun olarak kullanımının, sözde intifa hakkı sahibi davalı tarafından fiili ve hukuki imkansızlık sebebi ile mümkün olmayacağını, zaten intifa hakkı tesis edildikten sonra da taşınmazın hiçbir zaman davalıya teslim edilmediğini, zilyetlik hakkının kullandırılmamış olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi 25/10/2007 tarihinde yürürlüğe girdiği,sözleşmenin süresi 1 yıl olarak belirlenmiş, sözleşmenin hitamından 1 ay evvel fesih edilmez ise, sözleşmenin aynı şartlarla 1 yıl daha uzayacağı, uzatılan anlaşma süresinin her şart altında 5 yıldan uzun olamayacağı kararlaştırıldığı, davalı açısından sözleşme 5 yıl süre ile bağlayıcılık arz ettiği,davalının süresinden önce bayilik faaliyetini sonlandırarak, istasyonu dava dışı Temöz Petrole devrettiği, aynı zamanda EPDK"ya başvurarak, davacı şirketin akaryakıt dağıtım şirketi olarak verilen bayilik lisansını da 16/05/2005 tarihinde kendi talebi ile iptal ettirdiği,bu şekilde davalı tarafından sözleşmenin sona erdirildiği,davalının sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğine ilişkin gerekçelerini ispat edemediği,sözleşmenin süresinden önce haklı nedene dayanmaksızın davalı tarafından feshedilmesi dolayısıyla davacının sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı ve yoksun kalınan karını talep edebileceği,davalının incelenen kurumlar vergisi beyanlarında yer alan bilanço durumuna göre, davacının talep edebileceği 1.008.651,75 TL kar mahrumiyeti ile 50.000 USD cezai şart talebinin iktisaden mahvına sebep olacağı bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, davalının borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, borcu ödeme kabiliyeti, akde aykırı davranışındaki kusur derecesi değerlendirildiğinde, talep edilen ceza miktarında hak, adalet ve nesafet kuralları uyarınca BK 182 maddesi gereğince, indirim yapılması gerektiği sonucuna varılarak talep edilen cezai şart ve kar mahrumiyeti tazminatında %80 oranında tenkis yapılarak davacının kar mahrumiyeti olarak 201.730,35 TL; cezai şart olarak 10.000 USD talep edebileceği, davacı tarafından davalı BK.nun 117. maddesi gereğince temerrüde düşürülmediğinden, 201.730,35 TL kar mahrumiyetine dava tarihinden itibaren avans faizi, 10.000 TL cezai şart tazminatına dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4a maddesi uyarınca faiz işletilerek davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin tenkis nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1- Davacı yönünden, cezai şarttan 6098 sayılı BK 161.maddesine göre mahkemece tenkisat yapılabilir ise de bu konu yönünden borçlu şirketin defterlerinin incelenmesi ve hükmolunacak cezai şartın şirketin mahvına (yokolmasına) neden olacaksa makul oranda indirim yapılması gerekir. Ancak somut olayda mahkemece bu yönde herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadığı anlaşıldığından mahkemece resen yapılan tenkisat yerinde görülmemiştir. Diğer yandan hükmolunacak kar mahrumiyeti cezai şart kapsamında olmadığından üzerinden tenkisat yapılması kabul şekli ile isabetsizdir.
    2- Davalı vekilinin temyizine gelince; taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesi ve eki protokolde sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi halinde kar mahrumiyeti isteyebileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Kar mahrumiyeti müspet zararlardan olup sözleşmede aksine hüküm bulunmaması halinde aktin feshinden sonra talep edilemez. Aktin feshinden sonra talep edilebilecek husus menfi zarardır. Mahkemece bu yönün değerlendirilmememiş olması kabul şekliyle isabetsizdir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi