20. Hukuk Dairesi 2016/14718 E. , 2017/1178 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında görülen kadastro tespitine ve orman kadastrosuna itiraz davası sonucu mahkemece verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine, verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun geçici 4/1. maddesi uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu gereği görüşülüp, düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... köyü ... ada ... parsel sayılı 2539486,30 m² yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı ..."ın; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak açtığı tescil davasının kabulüne ilişkin verilen karar temyiz üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.04.2011 tarih ve 2011/782 E. - 4122 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle "...Askı ilan süresi içinde açılan davalara bakma görevinin kadastro mahkemesine ait bulunduğundan, görevsizlik kararı verilmesi..." gerektiği belirtilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş, kesinleşmesi üzerine ... Kadastro Mahkemesinde devam edilen yargılama sonucu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 08.06.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile işaretlenen 2.668.08 m² yüzölçümlü kesiminin davacı ... adına tesciline, kalan bölümünün tespit gibi tesciline karar verilmiş, hükmün davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyizi üzerine Dairenin 24/03/2015 gün 2014/9888 E. - 2015/1969 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Bozma kararında özetle; "07.06.2012 tarihinde yapılan ilk keşif sonrasında ziraat bilirkişinin dosyaya sunmuş olduğu raporda dava konusu taşınmazın 30-35 yaşlarında fındık ocakları ile kapalı meyve bahçesi olduğu, bahçe içinde değişik vaziyette ve az miktarda 25-45 yaşlarında meyve ağaçlarının mevcut bulunduğu, taşınmaz üzerindeki 45 yaş ve üstü meyve ağaçlarının çok önceden beri tarımsal amaçlı kullanıldığının göstergesi olarak kabulü ile dava konusu alanın tarım arazisi olduğu rapor edilmiş iken, orman bilirkişinin sunmuş olduğu raporda dava konusu taşınmazın ortalama % 70-85 eğimli olduğu, toprak muhafaza karakteri taşıdığı, her ne kadar fiili durumda üzerinde herhangi bir orman ağacı bulunmamamakta ise de batı ve güney sınırlarında kuzeydeki orman alanları ile benzer orman ağaçlarının bulunduğu, dava konusu alanın 1960 yılı memleket haritasında zeminde iğne yapraklı ve yapraklı orman ağacı simgelerinin yer aldığı ormanlık alanlar içerisinde kaldığı, yine yöreye ait 1951 tarihli hava fotoğrafında da dava konusu alanın ormanlık alan niteliğinde olduğunun ve dava konusu alan her ne kadar çevresiyle birlikte orman bütünlüğü sağlamıyor gibi görünse de, bunun nedeninin kuzeyde bulunan orman ile arasından geçen yol olduğunun, dava konusu alanın eski durumu incelendiğinde kuzeyindeki ormanlık alanla bütünlük oluşturduğunun ve orman sayılan yerlerden olduğunun rapor edildiği, ziraat ve orman bilirkişi raporlarının çelişkili olması üzerine çelişkinin giderilmesi için bilirkişilerden ek rapor alınmakla birlikte çelişkilerin yöntemince giderilmediği, mahkemece ziraat ve orman bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi
için bu kez yeniden keşif yapılmasına karar verilerek 22.04.2013 tarihinde bir ziraat ve üç orman bilirkişi marifetiyle yapılan 2. keşif sonrasında bilirkişilerin dosyaya sunmuş oldukları 21.05.2013 havale tarihli ortak imzalı raporlarında dava konusu taşınmazın genel eğiminin % 60-70 arasında olup taşınmaz üzerinde orman ağacı bulunmadığının, sınırda tek tük muhtelif orman ağaçları bulunduğunun, 1960 ve 1993 tarihli memleket haritalarında her ne kadar yeşil alan olarak görünmekte ise de dava konusu alanın 1950 tarihli hava fotoğrafında orman ağacı olmayan ağaçlarla kaplı olarak görünmesine rağmen, memleket haritasında tamamen yeşil alan olarak görünmesinin memleket haritalarının boyanması sırasındaki hatadan kaynaklandığının ve dolayısıyla dava konusu alanın eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasında orman sayılmayan alanlardan olduğunun bildirildiği, bu olgulara göre, dava konusu alanın 1951 tarihli hava fotoğrafında ormanlık alan niteliğinde, 1960 tarihli memleket haritasında iğne yapraklı ve yapraklı orman ağaçları simgelerinin yer aldığı ormanlık alanlar içerisinde kaldığı, 1993 tarihli memleket haritasında ise yeşil alanda olduğunun görüldüğü, ziraat bilirkişinin dosyaya sunmuş olduğu ilk raporda dava konusu alan üzerinde bulunduğunu bildirdiği 45 yaş civarındaki meyve ağaçlarının, 1951 tarihli hava fotoğrafı ile 1960 tarihli memleket haritasında dava konusu alanın kapalı gösterilmesini izah edecek nitelikte olmadığı, dava konusu alan üzerindeki 45 yaş civarındaki meyve ağaçlarının dava konusu alanın daha önceki zamanlarda orman olmadığına delil teşkil edemeyeceği, keşif tarihi itibariyle meyve ağaçlarının yaşı olan 45 yıl öncesinin 1967 yılına tekabül ettiği, bu tarihten önceki tarihe rastgelen 1951 yılı hava fotoğrafı ile 1960 yılı memleket haritasında dava konusu alanın yeşil renkli ormanlık alanlar içerisinde göründüğü, bu durumda dava konusu alanın öncesinin orman sayılan yerlerden olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, resmi belge niteliğindeki eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritalarında görünen durum karşısında dava konusu alanın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşılmakla davanın reddi yönünde karar verilmesi..." gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece; bilirkişi kurul raporuyla çekişmeli yerin orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlendiği, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman ve arazi kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli taşınmaz orman alanı içinde bırakılmış ve 02.07.2008 tarihinde ... ada ... parsel tutanağı düzenlenerek, 14.10.2008 -12.11.2008 tarihleri arasında askı ilanına çıkarılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre mahkemenin kararında bir hata bulunmadığı direnme üzerine yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, Dairenin 24/03/2015 gün 2014/9888 E. - 2015/1969 K. sayılı bozma kararının kaldırılmasına, açıklanan nedenlerle davalılar Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazının reddi ile direnme kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 16/02/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.