21. Hukuk Dairesi 2016/3123 E. , 2017/5110 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
K A R A R
Dava, davacının davalı işyeri nezdinde 01.01.2003-28.03.2014 tarihleri arasında geçen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazıldığı şekilde davacının davalılardan ... Apartmanı"nda 01.01.2003-28.03.2013 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun"a tabi olarak hizmet akdi ile çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 1993 yılı içerisinde dava dışı işyerinde geçen hizmetinin bulunduğu, başkaca hizmet kaydının bulunmadığı, alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, duruşmalarda bir kısmı kamu tanığı olan davacı tanıkları ve davalı tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır
Yapılacak iş; davalı işyerinin kanun kapsamına alınış tarihini davalı Kurumdan sorulmalı, bu işyerine ilişkin dava konusu dönemi ( 01.01.2003-28.03.2014) kapsayan tüm dönem bordroları ile ücret bordroları getirtilmeli, davalı apartman yönetimine ait karar defterleri celp edilmeli, davalı Apartmana ait kapıcılık hizmetlerinin davacı tarafından mı yoksa eşi tarafından mı yapıldığı hususu açıklığa kavuşturulmalı, bunun için öncelikle davacının eşi İlhan Durak"a ait varsa ..."ndan sigorta hizmet döküm cetveli getirtilmeli, davacının eşinin nerede ve ne şekilde, ne zamandan itibaren çalıştığı üzerinde durulmalı, dava konusu dönemi ( 01.01.2003-28.03.2014) kapsayacak şekilde apartman karar defterinden uzunca yıllar binada oturanların tespiti ile beyanlarına başvurulmalı, komşu apartman sakinleri, yakın ... ve komşu işyeri çalışanları da tanık olarak dinlenmeli, davacının eşinin kapıcılık hizmetini yapıp yapmadığı, yapıyor ise, davacının yaptığı hizmetlerin eşine yardım niteliğinde olup olmadığı belirlenmelidir. Davacının apartmanda kapıcılık hizmetlerini yaptığının tespiti halinde ise, davalı apartmanın büyüklüğü, daire sayısı, bahçesi olup olmadığı, varsa büyüklüğü, ısınma sistemi araştırılıp, gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak davacının mutad kapıcılık hizmetlerini part-time çalışma ile gerçekleştirip gerçekleştirmediği saptanarak sonucuna göre karar verilmeli, part-time çalıştığının kabulü halinde ise, davacının sürekli olarak bir günde kaç saat çalıştığı, giderek haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenerek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi gereğince 7.5 saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç işgücüne karşılık olduğu hususunda bir uzman bilirkişinin görüşü alınmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ile davalılardan ... Apartmanı Kat Malikleri Kuruluna iadesine, 08.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.