Esas No: 2018/7222
Karar No: 2022/5389
Karar Tarihi: 09.05.2022
Danıştay 6. Daire 2018/7222 Esas 2022/5389 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/7222 E. , 2022/5389 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/7222
Karar No : 2022/5389
TEMYİZ EDEN (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) :…
VEKİLİ :Av. …
DAVALI İDARE : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : Elazığ İli, Karakoçan İlçesi, … Mahllesi, … ada, … sayılı taşınmazın konut alanı olan fonksiyonunun 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği yapılarak akaryakıt tesisi alanı olarak belirlenmesine ilişkin Karakoçan Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 68. maddesine göre davanın taraflarından olmayan, dava sonucunda hakkında hüküm kurulmayan ve ancak yanında katıldığı tarafa yardımcı olabilen müdahil, yanında davaya katıldığı tarafın kanun yollarına başvurmaması durumunda, tek başına kanun yollarına başvuramaz. Bununla birlikte, feri müdahilin tek başına kanun yollarına başvuramamasının, Anayasa'nın 90. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde yer alan âdil yargılanma hakkı çerçevesinde de değerlendirilmesi gerekmektedir.
Hukuk sisteminde bireye doğrudan taraf olmadığı, ancak hak ve menfaatlerini etkileyen bir davada iddia ve savunmalarını öne sürebilmesine imkân sağlayacak nitelikte bir mekanizmanın bulunması ve bu mekanizmanın etkin bir şekilde işlemesi adil yargılanma hakkının güvencelerinden biri olarak kabul edildiğinden üçüncü kişinin davayı kazanmasında hukukî yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla tahkikat sona erinceye kadar feri müdahil olarak davada yer alabileceği kurala bağlanmıştır. İdarenin işlem ve eylemlerinin hukuka uygunluk denetiminin yapıldığı idarî yargıda da müdahillik, görülmekte olan davalar yönünden uyuşmazlık konusu üzerinde hak iddia eden ya da davanın taraflarından birinin davayı kazanmasında hukukî yararı bulunan üçüncü kişilerin davaya sadece şeklen değil, etkili bir şekilde katılmasıyla, âdil yargılanma hakkının güvencelerinin sağlanabilmesi için önemli bir müessesedir. Ancak, âdil yargılanma hakkı, davanın doğrudan tarafı olmayan fer'i müdahile asıl tarafa sağlanan tüm imkân ve hakların mutlak ve şartsız olarak tanınmasını zorunlu kılacak nitelikte bir güvenceyi bünyesinde barındırmamaktadır. Bu bağlamda, âdil yargılanma hakkının, fer'i müdahilin yanında davaya katıldığı tarafın iradesiyle uyuşmayan usûl işlemlerini yapabilmesini garanti altına almadığı ifade edilmelidir. Dolayısıyla asilin yargılamayı devam ettirmeme yönündeki iradesine rağmen fer'i müdahilin davayı sürdürebilmesine imkân tanınması biçiminde âdil yargılanma hakkından doğan bir zorunluluğun bulunmadığı açıktır. Nitekim Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 19/7/2018 tarihinde, … A.Ş. (B. No: 2015/2909) başvurusunda, fer'i müdahilin temyiz isteminin reddi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın, açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.
Bu itibarla, fer'i müdahilin temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 09/05/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.