Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15390
Karar No: 2019/1638
Karar Tarihi: 26.02.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/15390 Esas 2019/1638 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/15390 E.  ,  2019/1638 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava; 29.12.2010 tarihli iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerden oluşan Kurum zararının tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21 ve 76. maddesidir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesinde, hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği açıklanmış olmakla, hukuk yargılamasına “istemle bağlılık” ilkesi egemen kılınmıştır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulun 16.03.2005 tarih 2005/13-97 Esas, 2005/150 Karar sayılı ilamında ayrıntıları açıklandığı üzere; ıslah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini, bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan ve karşı tarafın onayını gerektirmeyen bir yoldur. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Hukuk Muhakemeleri Kanununun 176. ve ardından gelen maddelerinde ıslah kurumu ayrıntılı şekilde düzenlenmiş, 176. maddede, davanın her iki tarafının da, yargılama usulüyle ilgili bir işlemini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği, ancak aynı dava içerisinde bu yola sadece bir kez başvurulabileceği, 177. maddede, ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar sözlü veya yazılı olarak yapılabileceği belirtilmiştir. Sonraki hükümler ise, ıslahın şekline ve sonuçlarına ilişkin düzenlemeleri içermektedir.
    Eldeki davada, davacı Kurum vekilinin dava dilekçesi ile Kurum zararından şimdilik 16.168,54 TL’nin tahsilini talep ettiği, yargılama aşamasında ise 25.869,67 TL’nin tahsilini 08.09.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talep ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı Kurumun sunduğu ıslah dilekçesi irdelenmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    S O N U Ç: Hükmün tamamen silinerek yerine,
    “1-Davanın kabulüne, 25.869,67 TL’nın gelirlerin onay, geçici iş görmezlik ödeneğinin tediye, tedavi masrafının ise sarf tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı kuruma verilmesine,
    2- Alınması gereken 1.767,15 TL harcın davalı taraftan alınıp Hazineye irat kaydına,
    3- Davacı kurum tarafından yapılan 1956,80 TL yargılama giderlerinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
    4- Davacı kurum kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT 12/2 maddesi gereğince 3.104,36 TL nispi vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı kuruma verilmesine,
    5-Fazla yatırılan avansın talep halinde ilgilisine iadesine,” ibaresinin yazılması ile bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 26.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi