11. Hukuk Dairesi 2018/2147 E. , 2019/8346 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Burdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 18/01/2018 tarih ve 2015/69-2018/43 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 17.12.2019 günü hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacı asil ... vekili Av. ... ile asıl davada davalılar ve birleşen davada davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 30.12.2008 tarihinden beri müvekkilinin davalı şirketin ortağı, gerçek kişi davalıların ise diğer paydaşlar olduğunu, müvekkilinin payını karı-koca olan davalı gerçek kişilere devir etmek istediğini, bunun kabul edilmediğini, büyük pay sahibi ..."ın usulsüz işlemlerinin bulunduğunu, rekabet etme yasağına aykırı davrandığını, aynı alanda yeni şirketler kurduklarını, davalı şirketin içini boşalttıklarını ileri sürerek, asıl davada davalı şirketin tasfiyesine, kabul edilmediği takdirde tüm haklarının iadesi koşuluyla şirketten çıkmasına izin verilmesine, her halükarda davalı ..."ın şirket olanakları ile elde ettiği kazanımların şirkete iadesine, müdürlükten azline, şirkete kayyum atanmasına, birleşen davalarda ise haksız rekabetten kaynaklı tazminat ile 02.04.2010 tarihli ortaklar kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece uyulan bozma ilamına göre, davacı davayı açtığı tarihte 30/12/2008 tarihli genel kurul kararına istinaden davalı şirketin ortağı ise de daha sonra açtığı ortaklıktan çıkma davası ile ortaklıktan çıkarıldığı, bu karar davalı karşı davacı tarafından temyiz edilmiş ise de temyizin çıkma kararına karşı olmadığı dolayısıyla davacının şirketten çıkarılması kararının kesinleştiği; ayrıca davacının bu çıkma kararının ticaret sicilinde tescil işleminin iptali için açtığı davanın da reddedilerek verilen kararın kesinleştiği dolayısıyla yargılama aşamasında davalının ortaklık sıfatının kalktığı, buna göre yargılama aşamasında ortaklık sıfatı sona eren davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı ve davacı sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile birleşen 2012/132 esas sayılı dosyasında açılan genel kurul kararının iptaline ilişkin açılan davanın reddine, ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin bedel davasının reddine, birleşen 2012/130 haksız rekabetten kaynaklı tazminat davasının dosya kapsamından ayrılarak mahkemenin en son esasına kaydına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin birleşen 2012/130 Esas sayılı dosyada verilen tefrik kararına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
(2) Mahkemece verilen ilk kararda davacı ..."in davalı şirket ortaklığından çıkmasına, %27 payı karşılığı olan ayrılma akçesinin davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine, dosya kapsamında görülmekte olan diğer talepler ile ilgili dava ve karşı davaların bu dosya kapsamından ayrılarak mahkemenin ayrı bir esasına kaydına karar verilmiştir. Davalılar-karşı davacı vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce, yargılama sırasında şirketin sermaye artırımına karar verildiği, ..."in bu karara katılmadığı, pay oranının %12,60 oranına düştüğü ve kararın iptali için dava açıldığı, anılan davanın ortaklığın pay durumunu, dolayısıyla bu davanın sonucunu etkileyebilecek nitelikte olduğu, sonucunun beklenmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
Mahkemece ilk karar ile tefrik edilen davalardan 2009/154 Esas sayılı dosyada davacı ..., davalı ise Tekin Gıda Ticaret Pazarlama Ltd Şti olup, davacı 03.04.2009 tarihli 51 sayılı ortaklar kurulu kararının iptalini talep etmiştir. Anılan kararda, sermaye artırımında nisap değişikliğine gidilmiştir. Tefrikten sonra mahkemenin 2012/131 Esas numarasına kaydedilen dosyada davanın reddine dair verilen karar Dairemizce onanmış, karar düzeltme aşamasında ise Dairemizin 2018/835Esas 2019/5869Karar sayılı ilamı ile davacı lehine ""...Somut davada mahkemece, dava tarihinde davalı şirketin ortağı olmasına rağmen yargılama aşamasında ortaklık sıfatı sona eren davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı ve davacı sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yukarıda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere hukuki yararı bulunan her ilgili genel kurul kararlarının yokluğunun tespitini isteyebilir. O halde, mahkemece dosya kapsamında yer alan ticaret sicil kayıtları ve taraflar arasında görülen diğer davalara ilişkin ilam suretleri de nazara alınarak, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda iptali istenilen her iki karar yönünden de kararların niteliği ve aranması gerekli nisaplar itibariyle kararların yoklukla malül olup olmadığı ve bu itibarla davacının işbu davayı açmakta ve sürdürmekte hukuki yararının bulunup bulunmadığı konusunda bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi ..."" gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece ilk karar ile tefrik edilen davalardan 2010/109 Esas sayılı dosyada ise davacı ..., davalı ise Tekin Gıda Ticaret Pazarlama Ltd Şti olup, davacı 02.04.2010 tarihli ortaklar kurulu kararının iptalini talep etmiştir. Anılan karar ile sermaye artırımına gidilmiş ve 03.04.2009 tarihli 51 sayılı ortaklar kurulu kararındaki nisap esas alınmıştır. Tefrikten sonra mahkemenin 2012/132 Esas numarasına kaydedilen dosya, asıl dava dosyası ile birleştirilmiş ve davanın reddine karar verilmiştir. Dairemiz bozma ilamında sonucunun beklenmesi gerektiği belirtilen dosya da işbu dosyadır.
Mahkemece birleşen 2012/132 Esas sayılı dosyada iptali talep olunan 02.04.2010 ortaklar kurulu kararı, 03.04.2009 tarihli 51 sayılı ortaklar kurulunda alınan nisap esas alınmak sureti ile alındığına ve 03.04.2009 tarihli kararın iptali ile ilgili görülmekte olan 2012/131 Esas davada verilen red kararı Dairemizce bozulduğuna göre, mahkemece 2012/131 Esas sayılı dosyanın sonucunun beklenmesi gerekmekte olup, birleşen 2012/132 Esas sayılı dosyada verilen hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
Yine asıl davada uyuşmazlık davacının çıkma payının tespiti noktasında toplanmış olup, davacının ortaklık sıfatının yargılama aşamasında ortadan kalktığı ve hukuki yararı bulunmadığına ilişkin gerekçe de isabetli değildir. Zira mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma ilamında da çıkma payının tespiti yönünden, davacının pay oranını etkileyecek davanın (2012/132E) sonucunun beklenmesinin gerektiği ve çıkma payının karar tarihine en yakın tarih itibariyle belirlenmesi gerektiği belirtildiği gibi, ortaklık sıfatı devam eden ortağın çıkma payı talep etmesi de söz konusu olamaz.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin birleşen 2012/130 Esas sayılı dosyada verilen tefrik kararına ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden birleşen 2012/130 esas sayılı dava yönünden davacıdan alınmasına, 19/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.