MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevinin terki
HÜKÜM : Zamanaşımı sebebiyle ortadan kaldırma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
... Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonunda sanıklar hakkında 765 sayılı TCK"nın 236/1-2, 59, 72, 647 sayılı Kanunun 4 ve 6. maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet hükümlerinin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 21/12/2004 gün ve 2003/2243 E., 2004/12514 K. sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra, uyarlama talebi üzerine mahkemece verilen 23/01/2007 gün ve 2001/91 E., 2003/17 K. sayılı kararın ise aynı Dairenin 14/12/2011 gün ve 2009/27215 E., 2011/23991 K. sayılı ilamıyla lehe olan kanunun belirlenmesi sırasında duruşma yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulduğunun anlaşılması karşısında, 5252 sayılı Kanunun 9/4. maddesindeki "Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz" biçimindeki düzenlemeye ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18/09/2007 tarih ve 2007/125 Esas, 2007/186 Karar sayılı ilamına göre, kesinleşmiş ve infaz yeteneği bulunan hükümlerin uyarlama yargılamaları sırasında dava zamanaşımının işlemeyeceği nazara alınarak, bozmaya uygun biçimde duruşma açılıp, belirlenecek lehe kanun hükümleri gereğince yeniden hüküm kurulması yerine, yanılgılı değerlendirme ile zamanaşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.