15. Hukuk Dairesi 2013/6907 E. , 2014/510 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :18.09.2012
Numarası :2008/525-212/311
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki birleşen davanın davalısı G.. Ş.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı tarafından davalı G.. Ş.. hakkında açılan dava, İcra İflas Kanunu"nun 72. maddesi hükmüne dayalı olup, davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ve verilen karar anılan davalı şirket vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davada Ankara 32. İcra Müdürlüğü"nün 2009/1255, 5. İcra Müdürlüğü"nün 2008/15557, 2008/10861, 2008/10908 Esas ve 2008/13219 takip sayılı dosyalarına dayanak alınan beş adet bonodan ötürü davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine; Ankara 5. İcra Müdürlüğü"nün 2008/10861 takip sayılı icra dosyası üzerinden davalı yanca tahsil olunan 5.000,00 TL alacağın istirdadına karar verilmesini istemiştir.
Ankara 32. İcra Müdürlüğü"nün 2009/1255 takip sayılı icra dosyasına davacı tarafından 13.05.2008 tarihinde keşide olunan ve 5.000,00 TL tutarlı, Ankara 5. İcra Müdürlüğü"nün 2008/15557 takip sayılı dosyasına davacı tarafından 13.05.2008 tarihinde keşide olunan 5.000,00 TL tutarlı, 2008/10861 takip sayılı dosyasına davacı tarafından 13.05.2008 tarihinde keşide olunan 5.000,00 TL tutarlı, 2008/10908 takip sayılı dosyasına davacı tarafından 13.05.2008 tarihinde keşide olunan 5.000,00 TL tutarlı, 2008/13219 takip sayılı olan daha sonra 2012/1060 sayılı icra dosyasına yine davacı tarafından 13.05.2008 tarihinde keşide olunan 5.000,00 TL tutarlı bonolar dayanak alınarak, davalı G.. Ş.. tarafından kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla icra takibi başlatılmıştır. Ankara 5. İcra Müdürlüğü"nün 2008/10861 takip sayılı dosyasına dayanak alınan bononun 5.000,00 TL tutarındaki bedelin davalı şirkete ödenmiş olduğu da
çekişmeli değildir. Sözü edilen bonoların, somut olayda uygulanması gereken 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 688. maddesinde öngörülen “zorunlu unsurları” içerdiği anlaşılmaktadır. Sözü edilen bonolar, ilk lehtar M.N.U. İnşat San. ve Tic. Ltd. Şti. temsilcisi tarafından, takip alacaklısı davalı şirkete ciro edilmiştir.
Bonolarda düzenleme sebebi gösterilmemiş ise de; bonoların hamili davalı şirket vekili, senetlerin ilk lehtara satılan inşaat malzemelerinin satış bedelinin ödenmesi amacıyla düzenlenmiş olduğunu açıklamıştır.
Davacı keşideci Dernek vekili de, icra takip alacaklısı davalı şirketin haklı hamil olmadığını ileri sürmüştür. 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 599. maddesi hükmü gereğince, bonoların keşidecisi, ilk hamil ile kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan ve sözleşme ilişkilerine dayanan def"ileri senetlerin haklı hamiline karşı ileri süremez. Ancak, senetlerin hamili, bonoları iktisap ederken tamamen ya da kısmen bedelsiz olduklarını bile bile borçlu keşidecinin zararına hareket etmiş olduğunun borçlu keşideci tarafından yasal delillerle kanıtlanmış olması durumunda; haklı hamil sayılamaz ve dolayısıyla senet hamiline karşı bonolardan ötürü sorumlu tutulamaz. Somut olayda, toplanan deliller değerlendirildiğinde; icra takip alacaklısı şirketin, haklı hamil olmadığının davacı tarafından yasal delillerle kanıtlanamadığı açıklıkla anlaşılmaktadır. Bu hukuksal sebeple, davanın mahkemece reddi gerekirken yazılı gerekçelerle birleşen bu davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Diğer yandan mahkemece, Ankara 5. İcra Müdürlüğü"nün 2012/1060 ve 2008/15557 takip sayılı dosyalara dayanak alınan bonolar hakkında mahkemece karar verilmediği gibi; aynı İcra Müdürlüğü"nün 2008/10919 takip sayılı dosyaya dayanak alınan bono, dava konusu olmadığı halde bu bono hakkında karar verilmesi ve yine Ankara 13. İcra Müdürlüğü"nün 2009/1072 takip sayılı icra dosyasının, taraflarla ilgisi olmadığı halde bu dosya ile ilgili de borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi kabul şekli bakımından doğru olmadığından bozma nedenidir.
Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle, davalı G.. Ş.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/316 Esas ve 2009/237 Karar sayılı hükmü ile birleştirilen davada verilen kararın anılan davalı şirket yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden birleşen davanın davalısı G.. Ş.."ye geri verilmesine, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.