23. Hukuk Dairesi 2014/10918 E. , 2016/1480 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, tadil sözleşmesi ve ek protokol nedeni ile kira bedeli, elden ödenen para ve menfi zararın tahsiline ilişkindir.
Asıl ve birleşen davada davalı, yüklenici vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında düzenleme şeklinde imzalanan 10.09.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve 13.02.2012 tarihli tadil sözleşmesi imzalandığı, tadil sözleşmesinde işin teslim tarihinin 01.03.2013 olarak belirlendiği daha sonra, arsa sahiplerinden davacı ... ile davalı yüklenici arasında adi yazılı 10.09.2009 tarihli protokol imzalandığı, arsa sahibi ...."in diğer arsa sahipleri adına vekaleten protokolü imzaladığı, adı geçen protokolün resmi şekilde yapılmaması nedeni ile geçerli olmayıp resmi şekilde yapılan asıl ve tadil sözleşmelerini değiştiremiyeceği, resmi şekilde yapılan sözleşmelerde kira tazminatı ve cezai şart öngörülmediği bu nedenle davacı tarafından kira tazminatı talebinin yerinde olmadığı, düzenleme şeklinde yapım sözleşmelerinin geriye etkili olarak feshi şartların oluştuğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile 10.09.2009 ve 13.02.2012 tarihli düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve tadil sözleşmesinin feshine, davacılar tarafından davalıya ödenen 5.000,00 TL"nin yasal faizi ile iadesine, davacıların kira tazminatına ilişkin taleplerin reddine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı yüklenici vekili ile asıl ve birleşen davada davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı yüklenici vekilinin tüm, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kaln diğer temyiz itirazları reddi gerekmiştir.
2-Asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin kira tazminatı talebine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacılar vekili, müvekkillerinin sözleşme konusu arsa üzerinde bulunan evlerinin yeni inşaat yapılması dolayısıyle yıkıldığını ve müvekkillerinin yeni bir ev kiralayarak buraya taşındıklarını ileri sürerek, dava dosyasına kira kontratı sunmuştur.
Davacılar vekilinin bu talebi menfi zarar (olumsuz) niteliğindedir. Bilindiği gibi menfi (olumsuz/zarar); sözleşmenin karşı tarafça yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeni ile uğranılan eylemli zarardır. Başka bir anlatımla sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Yani sözleşme nedeni ile cepten çıkan ve yasal olarak harcananan paradır. Bu bedel, sözleşmelerde hüküm altına alınmamış olsa bile talep edilebilir. Somut olayda, davacıların sözleşmenin yerine getirilmemiş olmasında kusurları da bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece davacılar (birleşen davacılar) vekilinin bu yönü ilişkin talepleri üzerinde durulup, değerlendirilmeden yazılı şekilde, reddinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm asıl ve birleşen davada davacılar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıdan alınmasına, asıl ve birleşen davada davacılardan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.