Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/7234
Karar No: 2019/1629
Karar Tarihi: 26.02.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/7234 Esas 2019/1629 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/7234 E.  ,  2019/1629 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

    Dava, aksi Kurum işlemlerinin iptali ile 01.07.2008’den itibaren maluliyet aylığı bağlanması ve ödenmeyen aylıkların yasal faizi ile Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine,... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine dair karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili, özetle; müvekkilinin trafik-iş kazası geçirdiğini, 2008 yılında SGK’ya verdiği dilekçe ile maluliyet derecesinin arttığı ve yeniden muayene edilerek maluliyet maaşı bağlanmasını talep ettiğini, Kurum sevki ile gittiği ... Devlet Hastanesi raporu ile “çalışamaz” olduğunun açıkça belirtildiğini, çeşitli sağlık birimlerine sevk edilerek muayenesinin yapıldığını, gerek Tüzük gerekse Yönetmelik hükümlerine göre çalışma gücünü yitirmiş sigortalının malul sayılacağının hükme bağlandığını,...İş Mahkemesinin 2008/891 sayılı davasında maluliyet başlangıcının kaza tarihi olduğu ve 30.10.1999 tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik maaşına hak kazandığı belirtilerek; ... Devlet Hastanesinin 14.10.2008 tarih ve 1284 sayılı Sağlık Kurulu Raporuna istinaden rapor tarihinden geçerli olmak üzere iş gücünün en az üçte ikisini kaybettiğinin tespit edilmesi ve maluliyet maaşının o tarihten başlatılarak geriye dönük alacaklarının yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, 14.06.2017 Günlü dilekçesi ile de, malulen emeklilik için Kuruma başvurulan 24.6.2008 tarihini takip eden aybaşı olan 1.7.2008’den itibaren ödenmeyen malulen emeklilik maaşlarının yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesini, Talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı Kurum vekili, davacının 24.12.1998 tarihinde uğradığı iş kazasına bağlı maluliyet oranının ... Devlet Hastanesinin 16.11.2000 tarihli raporu ile sigortalının iş kazası maluliyet oranının %0; SSK ... Hastanesinin 23.3.2005 tarihli raporu çerçevesine davacının maluliyet oranının 23.3.2005 tarihi itibariyle artma kaydı ile %46; SSK ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 13.10.2006 tarihli raporu ile azalma kaydıyla %44; ... Devlet Hastanesinin 06.06.2009 tarihli raporu ile özürlülük ölçütüne göre %52 oranının öngörüldüğünü, 01.10.2010 tarihli Kurum yazısında da davacının maluliyet şartlarını taşımadığının ifade edildiğini, Kurum işleminde hukuka aykırılık bulunmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesince, davacının maluliyetine dair tüm rapor ve tedavi evrakları, kurumun düzenlemiş olduğu rapor getirtilerek, dosya ATK 3. İhtisas Kuruluna gönderilerek rapor aldırılmış, SSK Daimî İş Göremezlik Geliri Bağlama Kararında; 24.12.1998 kaza tarihinde şoför olduğu, maluliyetin gerekmediği, SSK Sağlık İşleri GM. Tedavi Hizmetleri ve Maluliyet Daire Başkanlığı ’nın 27.6.2005 tarihli sürekli iş göremezlik derecesi tespit kararında maluliyet oranının 23.3.2005 tarihinde artma kaydı ile %46 olarak hesaplandığı, SSK Yüksek Sağlık Kurulunun 15.12.2006 tarihli kararında, ... Eğ. Ar. Hastanesinin 13.10.2006 tarihli raporuna göre azalma kaydı ile %44 olduğu, Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulunun 11.11.2013 tarihli kararında Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre %50 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun 21.08.2014 gün ve 1768 karar numaralı mütalaasında Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre %58 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağının mütalaa olduğu, Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulunun 02.05.2016 tarihli kararında, Kurulca yapılan 18.01.2016 tarihli muayenesine göre; davacının 29.12.1998 tarihinde geçirdiği iş kazasına bağlı arızanın 18.1.2016 tarihinde yapılan muayenesinde kısmen düzelmiş olduğu, Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre, 18.01.2016 muayene tarihinden itibaren %35 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulunun 30.11.2016 tarihli 21979 karar sayılı mütalaasında; kişinin olay tarihinde 53 yaşında olduğu ve buna göre maluliyet hesabının yapıldığı, gerek Kurul gerekse SSK uygulamasında maluliyet hesabı uygulamasında kişinin olay tarihindeki yaşının esas alındığı, kişinin tespit edilen maluliyet oranının yeni bir tıbbi belge veya muayene ile arttığı veya azaldığı durumlarda ise yeni durumun tespit edildiği tarih olan belge veya muayenenin tarihi esas alınarak maluliyet oranının yeniden belirlendiği, buna göre, 1945 doğumlu olan ...’in 29.12.1998 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasına bağlı anzanın, 18.1.2016 tarihli muayenesinde kısmen düzelmiş olduğu, 18.1.2016 tarihinden itibaren %35 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağının tespit edildiği anlaşılmıştır.

    Davacının 11.11.2013 tarihinden itibaren malul olduğu, bu tarih itibariyle en az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1805 gün yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, davacının 11/11/2013 tarihinden itibaren malül sayılmasına ve takip eden ay başı olan 01/12/2013 tarihinden itibaren malullük aylığına hak kazandığının TESPİTİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, dair karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Davacı vekili, Mahkemece verilen karar yerinde ise de aylık başlangıç tarihinin 5510 sayılı Yasanın 27. Maddesi hükümleri gereğince 01.07.2008 tarihi olması gerektiğinden bahisle, istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
    Davalı Kurum vekili ise, davacı hakkında yapılan Kurum işlemlerinin yasa ve hukuka aykırı bir yönünün bulunmadığını bu nedenle davanın tümden reddine dair karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, taraflar arasındaki uyuşmazlık iş kazası sebebiyle gelir bağlanmasına ilişkin olmayıp, meslekte kazanma güç kaybına bağlı olarak aylık bağlanmasına ilişkindir.
    Konuya ilişkin 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı anılan Kanunun geçici 1.maddesi hükmü gereği olup Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2015/10-3542 E, 2017/1746 K, 13.12.2017 tarihli kararında da belirtilmiştir.
    Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 2015/10903 E, 2017/7980 K, 14/11/2017 T ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2016/573 E, 2017/5120 K, 08/06/2017 T., sayılı kararları da 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı yönündedir.
    5510 sayılı Yasanın "Malul sayılma" başlıklı 25.maddesi gereğince "Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60"ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır. "
    5510 sayılı Kanun"un malullük sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartlarını düzenleyen 26. maddesinde; malûllük sigortasından sigortalılara sağlanan hakkın, malûllük aylığı bağlanması olduğu, sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının; a) 25 inci maddeye göre malûl sayılması b) En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması, c) Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması, halinde malullük aylığı bağlanacağı, ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olmasının zorunlu olduğu düzenlenmiştir.

    Yukarıda yapılan açıklama ve yasal düzenlemelere göre, dosya değerlendirildiğinde, davacının 5510 sayılı Kanunun 95. maddesinde gösterilen prosedüre uygun alınan raporlar sonucu aynı Kanunun 25. maddesi gereğince malul sayılması gerektiği, 26. maddesi gereğince 10 yıl sigortalılık ve en az 1800 gün sigortalı olma koşulunu 2001 yılında yerine getirdiği, çalıştığı işyerinden ayrıldıktan sonra Kurumdan yazılı istekte bulunduğu tarihi takip eden aybaşı 01.07.2008 den itibaren aylık bağlanması gerektiğini öne sürmüşse de 25. madde kapsamındaki meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını Adli Tıp Kurumu Genel Kurumu’nun son raporuna göre 11.11.2013 tarihli muayene bulgularına ve muayene tarihindeki 68 yaşına göre meslekte kazanma gücü kaybı karşılığının en az % 60 olarak tespit edildiğinden bu tarihi takip eden aybaşından itibaren malullük aylığına hak kazanacağı, mahkeme kararının da bu yönde olduğu, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, Mahkemece verilen karar yerinde ise de aylık başlangıç tarihinin 5510 sayılı Yasanın 27. maddesi hükümleri gereğince 01.07.2008 tarihi olması gerektiğinden bahisle, istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
    Davalı Kurum vekili ise, davacı hakkında yapılan Kurum işlemlerinin yasa ve hukuka aykırı bir yönünün bulunmadığını bu nedenle davanın tümden reddine dair karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
    01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve lehe olan, 5510 sayılı Kanun’un 25’inci maddesi ile tüm sigortalılar açısından “malul sayılma” şartları yeniden düzenlenmiştir. Bu kapsamda; 4/a ve 4/b’li sigortalılar için “...çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını kaybettiği...” Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu Kurumun Sağlık Kurulunca tespit edilenlerin malul sayılacağı belirtilmiştir.
    Anılan Kanun’un 26’ncı maddesinde ise; “Sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının;
    a)25 inci maddeye göre malûl sayılması,
    b)En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,
    c)Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması, halinde malûllük aylığı bağlanır. Ancak, 4"üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.” hükmü getirilerek, “malullük aylığı” bağlanma şartları düzenlenmiştir.
    Bu düzenleme çerçevesinde, sigortalı sayılanlar ve bunların bakmakla yükümlü oldukları veya hak sahibi çocuklarının çalışma gücü veya meslekte kazanma gücü kayıp oranlarının tespitine ilişkin, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği 01.10.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 11.10.2008 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak; Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği 01.09.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 03.08.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
    Davaya konu somut olayda ise, davacının 24.06.2008 tarihli talebine göre 01.07.2008 tarihinden itibaren maluliyet aylığı tahsisi isteminde bulunduğu anlaşılmakta olup, davacı hakkında aldırılan raporlarda, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihi öncesinde uygulanmakta olan Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde irdeleme yapıldığı anlaşılmakta olup, yukarıda anılan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde ve yürürlüğe girdiği tarihler dikkate alınarak bir değerlendirme yapılması ile davacının maluliyet oranının en az %60 oranında olup olmadığı ve var ise oranının kaç olduğu ile başlangıç tarihinin ne olduğu hususunda Adli Tıp Genel Kurulundan yeniden alınacak rapordan sonra bir karar verilmesi gerekirken, meslekte kazanma gücü kaybına esas oran bakımından eski mevzuat, tahsis koşulları bakımından yeni mevzuat hükümlerinin esas alınması suretiyle, karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren, İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 26.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi