15. Hukuk Dairesi 2013/6910 E. , 2014/488 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 818 Sayılı Borçlar Yasası’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, davacı tarafından açılan davada davalı tarafın dava ehliyeti bulunmadığından HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, davalı ve ihbar olunan kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ve ihbar olunana eşit oranda ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; yerel mahkemece HMK’nın 114/1-d maddesi uyarınca davalı tarafın dava ehliyeti bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, davalı ve ihbar olunan kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ve ihbar olunana eşit oranda ödenmesine karar verilmiştir. Oysa davada davalı taraf olarak ... ....A.Ş yer almaktadır. Anılan bu şirketle birlikte lehine vekâlet ücreti tayin edilenlerden ......Şti. ihbar olunan konumundadır. Bu durumda davanın tarafı olarak kabul edilme olanağı bulunmamaktadır. Dava davalı tarafın dava ehliyeti bulunmadığından dolayı dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedildiğine göre kararı davalı tarafın temyiz etmemesi ve kazanılmış hak olgusu da gözetilerek davalı yararına 600,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı ile birlikte ihbar olunan şirkete de vekâlet ücreti tayini doğru olmamıştır. Bu nedenlerle kararın bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın 6100 Sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın hüküm kısmının dördüncü bendinde yer alan “Davalı ve ihbar olunan kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ve ihbar olunana eşit olarak verilmesine” cümlesinin çıkarılmasına, yerine “Davalı davasını vekille takip ettirdiğinden 600,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, kararın değişik bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.