Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1840
Karar No: 2017/5092
Karar Tarihi: 08.06.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/1840 Esas 2017/5092 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, davacının sigorta başlangıç tarihinin 15/09/1980 olarak tespit edilmesiyle ilgilidir. Mahkeme, isteği kabul etmiştir ve bu karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe olarak, davalı Kurum vekilinin diğer temyiz itirazları reddedilirken, sigorta başlangıç tarihiyle ilgili davanın kabul edilmesine karar verildiği belirtilmiştir. Ancak, davanın kabul edilmesindeki yasal dayanakların, 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri olduğu ifade edilmiştir. Hizmet tespiti davalarının özel bir ispat yöntemi öngörmediği, ancak kamu düzenini etkilediği için özel bir duyarlılıkla ele alınması gerektiği belirtilmiştir. Davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
506 sayılı Yasa'nın 2 ve 6. maddelerinde, sigortalılığın oluşumu için çalışmanın varlığının zorunlu olduğu belirtilmiştir. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgelerin, işe giriş bildirgesi ve aylık sigorta gün bilgileri gibi Kuruma verilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesinde hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünde özel bir yöntem öngörülmediği, ancak resmi belge veya yazılı delillerin bulunmadığı durumlarda da bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen kişilerin bilgileriyle sonuca gidilebileceği belirtilmi
21. Hukuk Dairesi         2016/1840 E.  ,  2017/5092 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 15/09/1980 olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 15.09.1980 olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, istek gibi davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına davalı işveren tarafından düzenlenen 15.09.1980 tarihli işe giriş bildirgesinin 25.02.1981 tarihinde Kuruma verildiği, davalı işyerinde geçen çalışmalarının bulunmadığı, işyeri kayıtlarının işyerinin kanun kapsamından çıkarılması nedeni ile imha edildiği, tanık dinlenildiği ancak hizmet cetvelleri alınmadığından nizalı dönemde işyeri çalışanı olup olmadıklarının tespit edilemediği ve mahkemece yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşılmıştır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan; 506 sayılı Yasa’nın 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz, Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kim diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Yapılacak iş; öncelikle dinlenen tanıkların hizmet cetvelleri ve hizmet cetvelinde nizalı dönemde bildirim yapılan işyeri kayıtları celbedilip, tanıkların davalı işyeri çalışanı olup olmadığını tespit etmek, işyeri çalışanı olmadığının tespit edilmesi halinde davacının bildireceği başkaca tanıklar tespit edilip dinlenmeli ve bu tanıkların da tanıklığı ile yetinilmediği takdirde, ... ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve 506 sayılı Yasa"nın 60/G maddesine göre 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başlayacağı ve bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin yalnızca prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edileceği dikkate alınarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi