20. Hukuk Dairesi 2015/11563 E. , 2017/1168 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar 26/05/1992 havale tarihli dilekçeleri ile ... ilçesi, ... köyünde bulunan ... ada ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların Cilt ... Sayfa ... No ... sırasında kayıtlı murislerine ait tapunun sınırları içinde kalmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit edildiğini belirterek kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen 1992/362, 363 ve 346 Esas sayılı dosyalarda davacı Hazine vekili 27/05/1992 havale tarihli dilekçesi ile ... ilçesi, ... köyünde bulunan ... ada ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların Cilt: ..., Sayfa: ..., No:... ve Cilt: ..., Sayfa: ... ve No: ... sırasında kayıtlı Hazineye ait tapunun sınırları içinde kalmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit edildiğini belirterek kadastro tespitinin iptali ile taşınmazların Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın reddine ve dava konusu taşınmazlardan ... parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline, ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile tespit maliklerinin mirasçıları adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, kararın temyizi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2003/1131-723 sayılı kararıyla “...ve ... parsel sayılı taşınmazların sınırında orman buılunmasına rağmen taşınmazlar için orman araştırması yapılmadığı ve adına tescil kararı verilen ... ve ... için adlarına zilyetliğe dayalı olarak taşınmaz tespit veya tescil edilip edilmediğinin araştırılmadıği” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı Hazinenin davasının kısmen kabulüne, Yargıtay kararında temyiz itirazı ret olan kişiler yeniden taraf olarak kaydedilmiş ..., ..., ... ve ... haklarında hüküm kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü ... ada ... sayılı parselin tespitinin iptaliyle; ... köyü ... ada 13/A harfi ile gösterilen yerin ve ... ada ... sayılı parselin tespitinin aynı vasıf ve mahiyette tespit malikleri adlarına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü ... ada 13/B harfi ile gösterilen yere aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmişir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu çalışmaları 1989 yılında yapılarak kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davalılar yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 14/02/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.