1. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/1983 Karar No: 2019/2877 Karar Tarihi: 30.04.2019
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/1983 Esas 2019/2877 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2019/1983 E. , 2019/2877 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanları ...’ın mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak ... parsel sayılı taşınmazını satış yolu ile davalıya temlik ettiğini, temlik tarihinde 80 yaşında olan mirasbırakanın hukuki ehliyete haiz olmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile mirasçılar adlarına payları oranında tesciline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemiş, 01/10/2014 tarihli dilekçesi ile talebini miras payına hasretmiştir. Davalı, dava konusu taşınmazı bedelini ödemek suretiyle satın aldığını, satış bedeli olarak 7.000 TL belirlendiğini, işlem tarihinde mirasbırakanın bilincinin yerinde olduğunu, 2008 yılı sonlarında iyice yaşlanıp kendisine bakamaz hale gelen ve yaşlılık maaşı kesilen mirasbırakana ölene kadar baktığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlik işleminin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne dair verilen karar Dairece; tanık beyanları, özellikle davalı tanığı olarak dinlenen, davanın kabulü halinde hak sahibi olacak mirasbırakanın dava dışı çocuklarından ...’in ifadesi nazara alındığında dava konusu taşınmazın davalıya temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı sonucuna varılmaktadır. Bedeller arasındaki farkın tek başına muvazaanın kanıtı olamayacağı açıktır. Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı veya mirasçıların payına isabet eden değerdir. Somut olayda dava 8.000,00 TL değer gösterilmek ve harçlandırılmak suretiyle açılmış ve yargılama aşamasında 35.218-TL üzerinden harç ikmal edilmiş ise de dava konusu taşınmazın davacının miras payı (¼) karşılığı değerinin 8804,50 TL olduğu keşfen saptanmıştır. Bu durumda, davacı yararına 8804,50 TL üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte ise de; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nin 12. maddesi gözetilerek davalı yararına hükmedilecek vekalet ücreti maktu vekalet ücretinin altında kalamayacağından davalı yararına 2.180,00- TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken dava değerini aşan miktar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 5. bendi hükümden tamamen çıkarılarak yerine “ Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, ” ibaresinin yazılmasına, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K."nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.