Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6285
Karar No: 2017/5088
Karar Tarihi: 08.06.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/6285 Esas 2017/5088 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, bir gün çalıştığı işyerinde sigortalılık başlangıç tarihini 01.01.1988 olarak belirlemek istediği için iş mahkemesine başvurdu. Mahkeme, davacının isteğini kabul etti. Ancak davalı Kurum vekilinin temyizi üzerine, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının çalıştığı hizmetin geçtiği yılın sonundan itibaren 5 yıl içerisinde dava açmadığı için talebinin hak düşürücü süreye uğradığı ve davanın reddedilmesi gerektiği kararı verildi. Bu durum, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi gereğince belirtilen hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle gerçekleşti.
506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi, yönetmelikle tespit edilen belgelerin işveren tarafından verilmemesi durumunda sigortalıların çalıştıkları hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açabilecekleri hükmünü öngörmektedir. Yargıtay'ın ve bu dava da dahil olmak üzere, 21. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihadına göre, birden fazla işe giriş bildirgesi verildiği durumlarda ilk ve son işe giriş bildirgesi arasında kalan çalışmaların, hak düşürücü süreye uğramayacağına karar verilmektedir. Ancak çıkış tarihi varsa hak düşürücü sürenin her kesim çalışma için ayrı hesaplanacağı ifade edilir.
21. Hukuk Dairesi         2016/6285 E.  ,  2017/5088 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01.01.1988 tarihinde 1 (bir) gün süreyle çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava; davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01.01.1988 olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık, davacının hizmet tespitine yönelik talebinin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi gereğince; yönetmelikle tespit edilen belgeler işveren tarafından verilmeyen sigortalıların çalıştıkları hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açacakları hükmü öngörülmüştür. Maddede belirtildiği üzere, yönetmelikle tespit edilen belgelerin verilmesi durumunda 5 yıllık hakdüşürücü süreden bahsedilemeyeceği açıktır. Yerleşik Yargıtay görüşü; birden ziyade işe giriş bildirgesi verilmesi halinde çıkış yok ise ilk işe giriş bildirgesi ile son işe giriş bildirgesinin verildiği tarihler arasında geçen çalışmaların hak düşürücü süreye uğramayacağı, çıkış varsa hak düşürücü sürenin her kesim çalışma için ayrı ayrı hesaplanacağı, çıkış tarihinden sonra işçinin aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesi veya hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağıdır.
    Dosya içeriğinden; davalı işveren tarafından davacı adına düzenlenen işe giriş bildirgesinin bulunmadığı gibi, Kuruma bildirilen hizmetinin de bulunmadığı anlaşılmakla, davacının çalıştığını iddia ettiği hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açılmadığından, talebinin hak düşürücü süreye uğradığından davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Yapılacak iş, davacının talebinini hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar vermekten ibarettir.
    O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi