Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/15629
Karar No: 2016/124
Karar Tarihi: 12.01.2016

Rüşvet alma - rüşvet verme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/15629 Esas 2016/124 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2013/15629 E. ve 2016/124 K. sayılı kararda, sanıklardan birinin rüşvet almak, diğerinin ise rüşvet vermek suçlarından yargılandığı ve rüşvet verme suçunun sanık tarafından açılan kamu davasına katılma hak ve yetkisine sahip olmadığı gerekçesiyle reddedildiği belirtilmiştir. Sanık olarak görevi gereği işlemler yapması gereken bir kişinin 3000 TL para karşılığında menfaat temin etmesi eyleminin ise görevi kötüye kullanma suçu olduğu ve sanığın bu fiile iştirak ettiği vurgulanmıştır. Ayrıca, kararda yer alan açıklamalara göre, suçun işlenme tarihi, ceza yasasında değişiklik yapıldığı için farklı maddelerin uygulanmasına neden olmuş ancak sanık yararına olan değişikliklerin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak, sanıkların avukatlarının temyiz itirazlarının yerinde görülerek hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır:
- TCK'nın 257/1, 257/3, 252/2, 40/2 maddeleri
- 6086 sayılı Kanun
- 6352 sayılı Kanun'un 105/5-b, 87. maddeleri
- 5237 sayılı Yasa'nın 53/1-a, 53/5 maddeleri
- 5728 sayılı Kanun'un 562. maddesi
-
5. Ceza Dairesi         2013/15629 E.  ,  2016/124 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Rüşvet alma, rüşvet verme
    HÜKÜM : Sanık ..."ın beraatine, sanık ..."in eylemi görevi kötüye kullanma niteliğinde görülerek mahkumiyetine

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Sanıklar hakkında iddia olunan rüşvet suçu bir karşılaşma suçu olup, bir tarafta rüşvet veren, diğer tarafta ise rüşvet alan kamu görevlisinin yer aldığı, rüşvet veren ve alanın, aynı amacın gerçekleşmesini hedefledikleri, veren ve alan açısından tek bir suç olduğu bu nedenle rüşvet verme suçunun sanığı ... ile alma suçunun sanığı ..."in açılan kamu davasına katılma hak ve yetkilerinin bulunmadığı, usulsuz verilen katılma kararlarının ise kurulan hükümleri katılan sıfatıyla temyiz etme hak ve yetkisi vermeyeceği anlaşıldığından müdafiilerin bu yöndeki temyiz istemlerinin CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin sanık ... müdafiin bu sanık hakkındaki mahkumiyet hükmüne, O yer C.Savcısının ise her iki sanık hakkındaki hükümlere yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... bakımından yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Suç tarihinde bilirkişi olarak görev yapan sanık ..."in görevi gereği yapması gereken işlemler karşılığında ..."den toplam 3000TL para alarak kendisine menfaat temin etmesi eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK"nın 257/3 delaletiyle 257/1. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma, sanık ..."ın eyleminin de bu fiile iştirak suçunu oluşturacağı,19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanunla, TCK"nın 257/1. maddesindeki yaptırım sanık lehine değiştirilmesine rağmen bu fıkraya atıfta bulunan ve sanığın eyleminin uyduğu 3. fıkrada, aynı Kanunla yapılan değişiklik sonucu öngörülen yaptırımın aleyhe sonuç doğurduğu, yine hükümden sonra 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 105/5-b maddesi ile TCK"nın 257/3. maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de; aynı Kanunun 87. maddesi ile TCK"nın 252/2. maddesinin yeniden düzenlenmesi ve bu eylemin rüşvet olarak tanımlanması karşısında daha sonraki düzenlemelerin aleyhe hükümler içermesi nedeniyle sanık ..."ın 257/3. maddesinin 6086 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki ilk haline göre, sanık ..."nün ise özgü suç niteliğindeki görevi kötüye kullanma suçuna TCK"nın 40/2. maddesi uyarınca azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulması gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Kabule göre de;
    Sanık ... hakkında lehe olduğunda kuşku bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının cezanın kişiselleştirilmesi normlarından önce tartışılması zorunluluğu karşısında, hükümden önce 08/02/2008 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca sanık yararına olan 5728 sayılı Kanunun 562. maddesinin 1. fıkrası ile değişik CMK"nın 231/5. maddesinde hapis cezası için öngörülen sınırın 2 yıla çıkarılması ve anılan maddenin 2. fıkrası ile de 231/14. maddesindeki soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suç olma koşulunun kaldırılması karşısında, bu maddenin 6. fıkrasına 25/07/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi ile eklenen cümle de nazara alınıp, kayden sabıkasız olan sanık hakkında objektif ve subjektif şartlar da gözetilerek mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının karar yerinde değerlendirilmemesi,
    Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiğinin kabul edilmesi karşısında sanık ... hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı sanık ... müdafii ve O yer C.Savcısının temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi