19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/21627 Karar No: 2020/10900 Karar Tarihi: 16.09.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/21627 Esas 2020/10900 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkum olduğu, ancak tebliğ işleminde CMK'nun ilgili maddesine uyulmadığı gerekçesiyle yapılan inceleme sonucunda verilen hükmün yok hükmünde olduğu ve temyiz talebinin kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sonradan yapılan düzenlemelerle birlikte sanık lehine olan hükümler ve uygulamaların da gözetilmesi gerektiği ifade edilmiş ve dosyanın tarafsız bir bilirkişiye tevdi edilerek suç konusu eşyanın değeri tespit edilerek gerekli kanun maddeleri gözetilerek karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararın detaylı açıklaması için ise şu kanun maddelerine atıfta bulunulmuştur: 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi, 5607 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası ve CMUK'nin 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2019/21627 E. , 2020/10900 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık ..."in yokluğunda verilen 23/01/2014 tarihli hükmün tebliğinin cezaevi aracılığı ile yapıldığı ancak kararın cezaevinde tebliğinin CMK"nun 35/2-3 maddesine göre okunmak-anlatılmak suretiyle yapılması gerekirken, 15/07/2014 tarihli tutanakta "Okumak/almak suretiyle tebellüğ ettiği" belirtilerek yapılan tebliğin usulsüz olduğu anlaşılmakla, sanığın 08/12/2014 tarihli temyiz talebinin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilip, temyiz isteminin süre yönünden reddine dair Mahkemenin 08/01/2015 tarih, 2013/513 Esas 2014/57 Karar sayılı ek kararının yok hükmünde bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"nun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun’nun 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"nun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, suça konu eşyanın gümrüklenmiş değeri dosyanın tarafsız ve bağımsız bilirkişiye tevdii ile dosya üzerinden tespit edilmek suretiyle; 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 16/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.