Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/8248
Karar No: 2019/21602
Karar Tarihi: 27.11.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2019/8248 Esas 2019/21602 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2019/8248 E.  ,  2019/21602 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 01.06.2012 tarihinden itibaren davalı ... Güv. Kor. Eğt. Sis. ve Hizm. Ltd. Şti.nin işçisi olarak ... Teknokent A.Ş. işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmediğini iddia ederek fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ...Ş. vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... Güvenlik Koruma Eğitim Sistemleri ve Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı şirketin usule uygun bir şekilde yargılamaya davet edilip edilmediği noktasındadır.Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya bakılamaz ve yargılama yapılamaz.Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın yapıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur.
    Yasalarda aksine düzenleme bulunmadıkça mahkeme kararlarının taraflara tebliği gerekir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8 inci maddesine göre, iş mahkemelerinde verilen kararlara karşı temyiz süresi tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren sekiz gündür. Mahkemece karar yüze karşı tefhim edilmiş ise, tefhim edilen kısa kararın 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 383 ve devamı maddelerinde belirtilen şartları taşıması gerekir. Aksi takdirde usulüne uygun tefhimden söz edilemez. Bu durumda temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlayacaktır.Yargılama sırasında yapılan tebliğlerle ilgili tebliğ mazbatalarının ve ilgili diğer belgelerin dosyaya konulması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve bu Kanunun uygulanması için çıkarılan Tüzük hükümleri tamamen şeklidir ve titizlikle uygulanması gerekir. Bir davada yapılan tebligatların usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını hâkim kendiliğinden denetlemelidir.Somut olayda, davalı ... Güvenlik Koruma Eğitim Sistemleri ve Hizmetleri Tic. Ltd. Şti."nin adresi dava dilekçesinde ... Mah. ... Cad. ... olarak bildirilmiş ve bu adrese çıkarılan dava dilekçesine ait tebligat muhatabın adresten taşındığı şerh düşülerek bila tebliğ iade edilmiştir. Davacı vekili duruşmada alınan beyanında davalı ...Güvenlik Şirketine karşı açtıkları davayı atiye bıraktıklarını beyan etmiş, mahkemece de aynı duruşmada davalı ... Güvenlik Şirketi hakkında açılan davanın atiye bırakılmasına karar verilmiştir. Yargılama aşamasında davalı ...Güvenlik Şirketine başkaca bir tebligat gönderilmemiştir. Gerekçeli kararda ise davalı ... Güvenlik Şirketinin dava konusu alacaklardan diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. Gerekçeli kararı içeren tebligatın önce dava dilekçesinde belirtilen adrese tebliğe çıkarıldığı, bu tebligatın bila tebliğ iade edildiği, sonrasında ise ticaret sicili gazetesinden tespit edilen adresine tebliğ edildiği görülmüştür.Öncelikle, davalı ... Güvenlik Şirketi davadan haberdar edilmemiş, taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılmış, davalı kendisine karşı dava açıldığını, karar verildikten sonra öğrenmiştir. Yargılama, davalının yokluğunda yapılıp, sonuçlandırıldığından davalı yargılamaya katılamamış, kendisini savunamamış, delillerini sunamamış, karşı tarafın iddialarına cevap verememiş, davalının hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmiştir.
    Mahkemece, davalı tarafın yargılamaya katılımı sağlanmalıdır. Davalı yargılamaya katılarak, savunma hakkını kullanabilmeli, davacının iddialarına karşı cevap verebilmeli, yargılama aşamasında yapılan iş ve işlemlere karşı beyanlarını ve itirazlarını sunabilmelidir. Hukuka uygun ve adil yargılama bunu gerektirir. Taraf teşkili sağlanmadan davalının yokluğunda yapılıp, sonuçlandırılan bir yargılama, ne muhakeme hukukumuza ne de T.C. Devletinin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde yer alan Medeni Muhakeme Hukuku kurallarına uygundur. Mahkemece davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek, davalının delilleri toplanarak sonuca gidilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.Diğer yandan davacı vekili ilk duruşmada alınan beyanında davalı ... Güvenlik Şirketine karşı açtıkları davayı atiye bıraktıklarını beyan etmiş, mahkemece de aynı duruşmada davalı ... Güvenlik Şirketi hakkında açılan davanın atiye bırakılmasına karar verilmiştir. Gerek mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve gerekse de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nda davanın atiye bırakılması şeklinde bir kavrama yer verilmemiştir. Davanın atiye bırakılması ifadesinden anlaşılması gereken, mülga 1086 sayılı Kanun’un 185/1 maddesinde, 6100 sayılı Kanun’un ise 123. maddesinde düzenlenen davanın geri alınmasıdır. Her iki kanunda düzenlendiği üzere, davanın geri alınmasının hukuki sonuç doğurabilmesi, karşı tarafın açık kabulüne bağlıdır. Açıklandığı üzere, atiye bırakma ifadesinden anlaşılması gereken ""davayı geri alma"" olup, hukuki sonuç doğurabilmesi karşı tarafın açık kabulüne bağlıdır. Mahkemece, davanın geri alınmasına muvafakat edilip edilmediği hakkında, davalı tarafın beyanı da alınmamıştır. Anılan sebeplerle; davalı tarafın bu yöne ilişkin beyanı sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilerek hüküm kurulmuş olması da hatalı olmuştur.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 27/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi