6. Ceza Dairesi 2017/762 E. , 2017/465 K.
"İçtihat Metni" Sanık ... hakkında mağdur ..."a karşı geceleyin silahla yağma ve mala zarar verme suçlarını işlediği iddiasıyla Tavşanlı Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda mahkemenin 16.07.2007 gün ve 2007/49 esas, 2007/88 karar sayılı kararı ile sanığın geceleyin silahla yağma suçundan 5237 sayılı TCK"nun 149/a, c, d, h, 150/2, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezasının infazından sonra hakkında 2 yıl denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına, mala zarar verme suçundan ise 5237 sayılı TCK"nun 151/1, 153 ve 58. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezasının infazından sonra hakkında 1 yıl denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verildiği,
Kararın süresi içerisinde sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 16.02.2011 gün ve 2008/17518 Esas, 2011/1267 Karar sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Dairemizin anılan kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.01.2017 gün ve KD-2016/301514 sayılı yazıları ile itiraz kanun yoluna başvurulmuştur.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 13.01.2017 gün ve KD-2016/301514 sayılı yazısı ile;
“Sanığın sabıkasında görünen Tavşanlı Sulh Ceza Mahkemesinin 18.04.2016 gün ve 2005/508 esas, 2006/90 karar sayılı ilamına konu eski hükümlülüğünün tekerrüre esas oluşturduğu görülmüştür.
5275 sayılı yasanın 108. maddesinde mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri düzenlenmiş olup aynı maddenin 4. fıkrası "Hakim mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler." hükmüne amirdir. Burada kastedilen hakim ise cezanın infazı aşamasında koşullu salıverme konusunda karar verme yetkisine haiz hakimdir.
Mahkemece mükerrir olan sanık hakkında TCK"nun 58/6. maddesi uyarınca cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezalarının infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi gerektiği halde infazı kısıtlayacak şekilde yağma suçu yönünden 2 yıl, mala zarar verme suçu yönünden ise 1 yıl denetim süresi belirlenmesi yasaya aykırı görülmüş ve hükmün bu yönü itibariyle bozulmasına karar verilmesi, ancak bu hususu yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca bu hususun düzeltilmesi suretiyle, hükmün onanmasına karar verilmesi gerektiğinden, Dairemiz kararına itiraz edilerek;
CMK’nın 307/son ve 308 maddeleri gereğince itirazın kabulü ile, Dairemizin 16.02.2011 gün ve 2008/17518 Esas, 2011/1267 Karar sayılı ONAMA ilamının kaldırılarak;
Sanık hakkında yukarıda ayrıntılarıyla belirtildiği şekilde cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildikten sonra infazı kısıtlar şekilde denetim süresi belirlenmesi yasaya aykırı olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak bu hususu yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca hükmün tekerrür ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulamasına ilişkin kısımlarındaki "2 yıl" ve "1 yıl" ibarelerinin hükümden çıkartılmak sureyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA karar verilmesi,
Aksi kanaatte olunulması halinde, CMK"nın 308/3. maddesi uyarınca itirazın incelenmesi bakımından dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi, itirazen talep edilmiş olmakla" Dosya incelendi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görüldüğünden,
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
5271 sayılı CMK"nın 6352 sayılı Yasanın 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince yapılan incelemede;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İTİRAZININ KABULÜNE,
2-Sanık ... hakkında nitelikli yağma ve mala zarar verme suçlarıyla ilgili verilen Dairemizin 16.02.2011 gün, 2008/17518 Esas ve 2011/1267 Karar sayılı, Onama ilamının kaldırılmasına,
3-Sanık ... hakkında nitelikli yağma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 108. maddesinin (4), (5) ve (6). fıkralarında, ‘‘Hakim, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler. Tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde, koşullu salıvermeye ilişkin hükümler uygulanır. Hâkim, mükerrir hakkında denetim süresinin uzatılmasına karar verebilir.’’ denilmiştir. Denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren Mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye aittir. Buna göre hükümlülük kararında mükerrir olan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 58/7. maddesi gereğince ‘mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına’ karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin bölümden, " 2 yıl" ve "1 yıl " ibarelerinin çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dairemizin 16.02.2011 gün, 2008/17518 Esas ve 2011/1267 Karar sayılı, ilamının diğer yönlerinin korunmasına, 28.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.