5. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4608 Karar No: 2021/4809 Karar Tarihi: 20.10.2021
Rüşvet alma ve rüşvet verme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/4608 Esas 2021/4809 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2018/4608 E. , 2021/4809 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Rüşvet alma ve rüşvet verme ...
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinde Niğde İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü"nde görevli olup ayrıca 08/11/2008 tarihli eğitim sertifikası ile petrol ve lpg piyasası denetçi kimlik kartına sahip polis memuru olan sanık ..."ın, Niğde ilinde internet kafe işleten ... vasıtasıyla tanıdığı ...,... Karayolu üzerinde faaliyet gösteren... petrol istasyonunun sahibi ... ve ... petrol istasyonu sahibi ..."tan çalışanı ... aracılığıyla denetim ve kontrolleri önceden haber vermesi ve kaçak akaryakıt satışına göz yumması karşılığında menfaat temin ettiği iddia ve kabul edilen somut olayda rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarından mahkumiyet hükümleri kurulmuş ise de; 5237 sayılı TCK"nin rüşveti tanımlayan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun ile değişiklik yapılıncaya kadar yürürlükte kalan 252/3. maddesinde "Rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken bir işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlanmasının (05/07/2012 tarihine kadar) rüşvet suçu kapsamından çıkarıldığı cihetle; rüşvet verdiği iddia edilen sanıklar yönünden denetim ve kontrolleri önceden öğrendikleri hususunda tespit yapılmadığı gibi dosyada bu hususta başkaca bir delilin de bulunmadığı, yine rüşvet suçuna konu kaçakçılık fiillerine ilişkin olarak sanıklardan ..., ... ve ... hakkında suç tarihi itibarıyla 5015 sayılı Yasa"ya muhalefet suçundan dolayı açılan kamu davasında kurulan beraat hükümlerinin Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 15/02/2016 tarihli ve 2014/7481 Esas, 2016/1695 sayılı Kararıyla onanarak kesinleştiği ve bu haliyle atılı rüşvet suçunun unsurları itibarıyla oluşmayacağı nazara alındığında, sanık ..."ın eyleminin 5237 sayılı Kanun"un 6352 sayılı Yasa’dan önce 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçunu oluşturabileceği, diğer sanıkların eylemlerinin ise anılan suça azmettirme vasfında olduğu, bu suçun söz konusu maddede öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun"un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihi ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5237 sayılı TCK"nin 7/2 ve 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa"nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 20/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.