Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6146
Karar No: 2021/2377
Karar Tarihi: 31.03.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/6146 Esas 2021/2377 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen ortaklığın giderilmesi davasından davalı tarafından temyiz edilen karar incelenmiştir. Mahkeme kararında, Tebligat Kanunu'nun değiştirildikten sonra gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsendiği belirtilmiştir. Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan tebligat yapılamamaktadır. İlk tebligat öncelikle bilinen veya gösterilen en son adrese normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca araştırma yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. Ayrıca, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın \"Hak arama hürriyeti\" kenar başlıklı 36. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27. maddesi ile Tebligat Kanunu'nun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır. Ayrıca, ortaklığın giderilmesi davalarında harçın yükümlüsü davada kayyımla temsil edilen paydaş olduğundan harçtan muafiyet söz konusu değildir. Kanun maddeleri ilgili olarak şöyledir: I-7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2, 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun'un 2. madde, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 434. madde ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366. ve 344. madde.
14. Hukuk Dairesi         2017/6146 E.  ,  2021/2377 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... kayyımı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    1- I-7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nin “Hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27. maddesi ile Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davalılardan ..."ye çıkartılan gerekçeli karar tebligatının davalının eşinin evrağın kendilerine ait olmadığı beyanı üzerine iade edilmiştir. Dosya içerisinde mahkemece davalıya usulüne uygun çıkartılmış tebligata rastlanılamamıştır. Adı geçen davalı ..."nin (Necati kızı) adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli karar tebliği sağlanıp yasal temyiz süresinin beklenilmesi,
    2- 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 2. maddesinde sözü edilen "harçtan muafiyet" kuralı, kayyım tayin edilen mal memurunun doğrudan Hazine"nin hak ve mefaatini ilgilendiren işlemleri hakkındadır.
    Ortaklığın giderilmesi davalarında harcın yükümlüsü davada kayyımla temsil edilen paydaş olduğundan harçtan muafiyet söz konusu değildir. 1086 sayılı HUMK"nın 434. maddesinde (6100 sayılı HMK"nın 366. maddesi yollamasıyla 344. maddesi) temyiz dilekçesi verilirken gerekli harcın tamamının ödenmesi gerektiği vurgulanmış, harcın ödenmemesi halinde yapılacak işlemlerin usul ve esasları gösterilmiş bulunmaktadır.
    Dava konusu taşınmazların paydaşlarından ..."i temsilen Ankara Defterdarı ... kayyım olarak atanmış olup bu sıfatla davalara katıldığından temyiz harcının da kayyım tarafından ödenmesi gerekir.
    Ankara Defterdarı ... vekilinin temyiz harcını yatırdığına dair makbuza dosya arasında rastlanamadığından, adı geçen davalı tarafından söz konusu harç eğer ödendiyse dosya arasına alınması eğer ödenmediyse anılan madde uyarınca işlem yapılması ve belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 31.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi