12. Ceza Dairesi 2018/6997 E. , 2019/963 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : CMK 231/11 maddesi uyarınca açıklanması ile TCK"nın 179/3-2, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda 5237 sayılı TCK"nın 179/3-2, 62 maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kumluca Sulh Ceza Mahkemesinin 17.07.2013 tarihli, 2013/317 esas, 2013/419 sayılı kararını müteakip sanığın denetim süresi içerisinde 07.01.2014 tarihinde aynı suçunu işlediği ve Kumluca Sulh Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 10.09.2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün açıklanmasına dair Kumluca 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.03.2016 tarihli ve 2015/533 esas, 2016/174 karar sayılı ilamını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Kanununun 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hükümde önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir. Yeniden hüküm verilmesi ise yalnızca sanığın “kendisine yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilememesi" halinde mümkündür. Bu şart gerçekleştiğinde, sanığa yeni bir imkan sağlamayı düşünen yasa koyucu, yükümlülüğün yerine getirilememesi haline münhasır olarak mahkemeye, sanığın durumunun değerlendirilmesi suretiyle, cezanın kısmen infazına yada önceki hükümde yasal zorunluluk nedeniyle tartışılamayan erteleme veya seçenek yaptırımlara çevirme kurumlarının değerlendirilmesi suretiyle yeniden hüküm kurması imkanını sağlamıştır. Bu son halde dahi mahkeme, sübut ve nitelendirmenin değiştirilmesi veya önceki uygulamadan dönme yönünden bir imkâna sahip olmamakta, yalnızca önceki hükmün varlığı kabul edilerek, belirli bir kısmının infaz edilmemesi ya da önceki hükümde değerlendirilemeyen TCK’nın 50 veya 51. maddelerinin uygulanması yetkisine sahip olabilmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, Kumluca Sulh Ceza Mahkemesince, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 179/3-2, 62 maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen 3 ay 10 gün hapis cezası sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi sebebiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının değerlendirilmesi için yapılan ihbar üzerine, dosya yeniden ele alınarak önceki hüküm açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 179/3-2, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın, nedensiz temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 22/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.