7. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4828 Karar No: 2015/9219 Karar Tarihi: 18.05.2015
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/4828 Esas 2015/9219 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı şirkette bekçi olarak çalıştığını ancak kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, resmi tatil ve son 3 aylık maaş alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle işten çıkartıldığını belirterek, bu alacaklarının tahsili için dava açmıştır. Davalı şirket ise, davacının söz konusu alacakları doğuracak hukuksal bir ilişkisi bulunmadığını savunmuştur. Mahkeme, davacının hizmet akdinin işveren tarafından haksız fesih sebebiyle sonlandırıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul edilmesine karar vermiştir. Ancak davacının çalışma süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğu ve davacının hizmet süresinin tam olarak tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca hesaplanan alacakların takdiri indirim yapılarak hesaplanması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, İş Kanunu'nun 25. maddesi de ifade edilerek, davacının haksız fesih sebebiyle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı belirtilmiştir.
7. Hukuk Dairesi 2015/4828 E. , 2015/9219 K.
"İçtihat Metni"
İş Mahkemesi Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Davacı, davalı şirkete ait işyerinde 19.02.2008 - 22.09.2011 tarihleri arasında bekçi olarak çalıştığını, emekli çalışan olduğunu, sosyal güvenlik destek primlerinin, resmi tatil ve hafta tatillerinde çalışmasına rağmen ücretlerinin, son üç aylık maaşı ve fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle 2011 yılı Şubat ayı sonunda işten çıktığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, resmi tatil ve son 3 aylık maaş alacaklarını talep etmiştir. Davalı, davacının davalı şirketle 4857 sayılı Kanun kapsamında dava konusu alacakları doğuracak hukuksal bir ilişkisi bulunmadığını, davanın kötüniyetli olarak açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, ispat külfetinin yerine getirilemediği, davacı tanığının da iş akdinin davalı tarafça işin bitmesi nedeniyle sona erdirildiğini beyan ettiği görülmekle davacının hizmet akdinin 4857 sayılı İş Kanunu 25. maddesinde sayılan işveren için haklı nedenle fesih hallerinden biri olmaksızın işveren tarafından feshedildiği, davacının haksız fesih sebebiyle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacının çalışma süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı, davalı şirkete ait işyerinde 19.02.2008-22.09.2011 tarihleri arasında bekçi olarak çalıştığını iddia etmektedir. Dosya kapsamındaki SGK yazısından, davacının iddia edilen tarihler arasında hizmet kaydına rastlanmadığının bildirildiği görülmektedir. Dinlenen davacı tanığı davacının çalışma süresi konusunda bir beyanda bulunmamıştır. Hakimin davayı aydınlatma yükümü kapsamında bu tanık tekrar çağrılarak davacının davalı işyerinde çalıştığı süre, giriş ve ayrılış tarihleri sorulmak suretiyle davacının hizmet süresi tam olarak tespit edilmeli ve dava konusu tazminat ve alacaklar da tespit edilen süreye göre hesaplanmalıdır. Sadece davacı iddiası doğrultusunda hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması hatalıdır. 3-Ayrıca kabule göre de, hesaplanan fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarından hakkın özünü ortadan kaldıracak şekilde ve 2/3 oranında takdiri indirim yapılmasıda isabetli değildir. Mahkemece hakkın özünü etkilemeyecek düzeyde makul bir oranda takdiri indirim yapılmalıdır. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 18/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.