Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3560 Esas 2018/1262 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3560
Karar No: 2018/1262
Karar Tarihi: 15.02.2018

Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3560 Esas 2018/1262 Karar Sayılı İlamı

Özet:

11. Ceza Dairesi'nin 2017/3560 E., 2018/1262 K. sayılı kararı, Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan mahkumiyet hükmü verildiğini belirtmektedir. Ancak kararda, sahte fatura kullanma suçlarına ilişkin inceleme raporları ve dava dosyalarının yeterince incelenmemesi ve delillerin değerlendirilmemesi nedeniyle eksik araştırma sonucu hüküm kurulduğu belirtilmiştir. Ayrıca, suçun zincirleme olması nedeniyle her takvim yılı için ayrı ayrı suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, sanığın hakları konusunda da 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin farklı yönleri göz önüne alınması gerektiği vurgulanmıştır. Karara göre, hüküm bu eksiklikler nedeniyle bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Vergi Usul Kanunu
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
11. Ceza Dairesi         2017/3560 E.  ,  2018/1262 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından açılan kamu davasında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi için; sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen şirket veya kişiler hakkında düzenlenen vergi inceleme raporları ve şirket yetkilileri veya kişiler hakkında açılan dava dosyaları getirtilip incelenerek, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına alınması; faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişiler de tanık sıfatıyla dinlenerek, suça konu faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak düzenlediklerinin, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması; toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a) Sahte fatura kullanma suçlarında her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılı içerisinde birden fazla fatura kullanılması nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, suç tarihinin sahte faturalar hangi vergi türünde kullanılmışsa bu vergiye göre sunulması gereken son beyanname tarihi olduğu cihetle; somut olayda sanık hakkında, “2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçlarından kamu davası açıldığı, her takvim yılındaki eylemlerin ayrı ayrı zincirleme biçimde işlenmiş suçları oluşturduğu gözetilmeden, hangi takvim yılından hüküm kurulduğu belirtilmeden ve zincirleme suç hükümleri de uygulanmadan yazılı şekilde tek hüküm kurulması,
    b) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından CMUK’nın 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 15.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.