Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2019/15958
Karar No: 2022/5407
Karar Tarihi: 09.05.2022

Danıştay 6. Daire 2019/15958 Esas 2022/5407 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/15958 E.  ,  2022/5407 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2019/15958
    Karar No : 2022/5407

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Valiliği
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Uşak İli, Merkez, … Köyü, … parsel sayılı taşınmazın da bulunduğu alanda … Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile yapılan parselasyon işleminin iptali istenilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dosyadaki bilgi ve belgeler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, davacı idareye ait ... sayılı parseldeki uygulama sonucunda, … ada, … sayılı parselin davacı idareye tahsis edilmesini gerektiren teknik, hukuki ve fiili bir zorunluluk tespit edilememesi ve bu alanda bulunan diğer kadastral parsellerin de tahsis edilme zorunluluğunun bulunması nedenleriyle yapılan hisselendirmenin mevzuata uygun olarak yapıldığı, kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiştir.

    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan tahsislerin hatalı olduğu, hisseli tahsis yapılmaması gerektiği, yerinden tahsis yapılmadığı, parselasyon ilkelerine aykırı hareket edildiği, bölge idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu işlemin mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 10.07.2018 tarihli, 30474 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 101. maddesi uyarınca Hazine malları konusunda genel yetkili kuruluş Milli Emlak Genel Müdürlüğü olup anılan Genel Müdürlük aynı kararnamenin 99. maddesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hizmet birimleri arasında sayıldığından, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1. maddesinin 19. fıkrası uyarınca, Uşak Valiliğinin (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) davacı olarak belirlenmesi suretiyle gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    MADDİ OLAY :
    Uşak İli, Merkez, ... Köyü, … ve … parsel sayılı taşınmazların da bulunduğu alanda …. Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile tesis edilen parselasyon işleminin Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile iptaline karar verilmesi üzerine … Belediye Encümeni tarafından …. tarih ve ... sayılı ..... Bölge Geri Dönüşüm Yeniden İmar Uygulaması Yapılmasına dair kararının alınarak ... tarih ve ... sayılı kararıyla yeni parselasyon işlemi tesis edildiği ve bu kararın 01.09.2016 - 03.10.2016 tarihleri arasında askıda ilan edildiği, davacı tarafından 30.09.2016 tarih ve 4827 sayılı yazıyla, "Hazineye ait ... sayılı kadastral parselin paylaştırılması sonucu verilen ... ada, ... sayılı parsel ile ... sayılı kadastral parselin paylaştırılması sonucu verilen ... ada, .... sayılı parsel; … ada, …. sayılı parsel; … ada, … sayılı parsel" yönünden yapılan itirazın … tarih ve … sayılı belediye encümeni kararı ile kabul edildiği ve 3021 sayılı kadastral parselin bir kısmı için … ada, … sayılı parselin verilmesine karar verildiği, buna dair kararın 30.11.2016 - 30.12.2016 tarihleri arasında ilan edildiği, davacı idare tarafından bu kez de 28.12. 2016 tarih ve 6583 sayılı yazıyla " .... parselin dağıtımı neticesinde verilen ... ada, ... sayılı parselin ana parselin dışında olması ve üzerinde bina bulunması, 3194 sayılı yasanın 18 maddesi ve bu maddeye istinaden çıkarılan 18 maddesi uyarınca yapılacak arazi ve arsa düzenlemeleri ile ilgili esaslar hakkında yönetmelik hükümlerine aykırı uygulama yapılarak Maliye Hazinesinin zararına sebebiyet verildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle … ada … parselin yerine, Hazineye verilen kısım üzerinde yapı bulunmayan taşınmaz verilmesini askıda bulunan imar uygulamasına yukarıda belirttiğimiz nedenlerden dolayı itiraz ediyoruz.." denilerek yapılan itirazın belediye encümeninin 19.01.2017 tarih ve 2017/108 sayılı kararıyla reddedildiği ve parselasyon işleminin kesinleştiği; itirazın reddine dair kararın davacı idareye bildirilmesi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Bunun üzerine görülmekte olan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    Anayasa'nın 138. maddesinin son fıkrasında, "Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez." hükmü yer almaktadır.
    İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesinde, "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez." hükmü yer almaktadır.
    3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesinin 1. fıkrasında, imar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyelerin yetkili olduğu kurala bağlanmıştır.
    İşlem tarihinde yürürlükte olan İmar Kanununun 18 inci Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlenmesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "İmar parsellerinin oluşturulması ve dağıtımındaki esaslar" başlıklı 10. maddesinde, ''İmar parsellerinin oluşturulması ve dağıtımında aşağıdaki esaslar dikkate alınır: a) Düzenlemeyle oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisi sağlanır, b) Plân ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesi sağlanır, c) Mal sahibine tahsis edilen miktarın bir imar parselinden küçük olması veya diğer teknik ve hukuki nedenlerle müstakil imar parseli verilmemesi halinde, imar parselasyon plânları ve imar durumu belirlenmiş düzenleme alanlarında yapılacak binaların toplam inşaat alanı veya bağımsız bölüm adetleri belirtilen imar adaları veya parselleri, kat mülkiyetine esas olmak üzere hisselendirilebilir.'' hükmü yer almaktadır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bakılan uyuşmazlıkta, davacı tarafından taşınmazını kapsayan alanda 2013 yılında yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan davada İdare Mahkemesince; dava konusu ... sayılı parselin büyük bir kısmının yol ve yeşil alanda kalması nedeni ile kendi kadastralına isabet eden imar adalarından kısmen yer verildikten sonra geriye kalan miktarın yaklaşık 68 hektarlık düzenleme sahası içinde değerlendirildiği ve yapılan dağıtımla davacıya kendi bulunduğu konuma yakın imar adalarından yer verilmesi gerekirken, kendi bulunduğu konuma çok uzakta bulunan (yaklaşık 1 km.) imar adalarından ve hisseli olarak verildiği, sosyal tesis alanından davacı kuruma hissesi oranında yer verilmediği sadece belediye hizmet alanından, hisse verildiği, 3021 sayılı parselin 1/1000 ölçekli uygulama imar planında büyük bir kısmının yol ve yeşil alanda, diğer kısmının ise A-2 (Ayrık 2 kat) T.A.K.S. (0.35)-K.A.K.S. (0.70) imarlı konut adasında kaldığı ve ... sayılı parselin 42 adet parsele dağıtılarak 12 adedinin tam olarak, 30 adedinin ise hisseli olarak tahsis edildiği, ayrıca 4 adedinin 3021 sayılı parsel içerisinde, 19 adedinin ise ... sayılı parsel yakınında, 19 adedinin ise uygulama alanının tam tersindeki uzak noktasına (yaklaşık 1 km.) dağıtıldığı, hisselerinin kendi parseline çok uzakta bulunan imar adalarında dağınık ve hisseli olarak birden çok parselde değerlendirildiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği görülmüştür.
    Parselasyonda, kök parsellerin bulunduğu yerde oluşturulan imar adalarına öncelikle kendi altlıklarından tahsis yapılması dağıtım ilkelerinin bir gereği olup şayet uygulama imar planında imar parseli oluşturulması mümkün olmayan alanlarda kalan (örneğin; umumi hizmet veya umumi tesis alanı) taşınmaz malikleri bulunuyorsa bu hisselerin parselasyon işlemi ile mümkün olduğunca taşınmazların yakınında oluşturulan, eşdeğer nitelikteki imar parsellerinden tahsis edilmesi gerekmektedir.
    Uyuşmazlıkta; temyize konu İdare Mahkemesi kararında, dava konusu parselasyon işlemi ile tahsis edilen parseller Mahkemenin ....tarih ve E:...; K... sayılı kararı ile iptaline karar verilen parselasyon işlemi ile tahsis edilen taşınmazlar ile karşılaştırıldığında, dava konusu parselasyon işlemi ile anılan parsele daha az sayıda parsel tahsis edildiği, bu parsele tahsis edilen parsellerin büyük bir kısmı uyuşmazlığa konu parselle aynı yer veya yakınında olan parseller olup söz konusu parselden DOP(Düzenleme Ortaklık Payı) kesildikten sonra geriye kalan miktarın %77’si tam hisse olarak tahsis edildiği, bu kapsamda davaya konu parselin Mahkeme kararında belirtilen 18.madde Uygulama Yönetmeliğinin 10.maddesine aykırılık gerekçesine uygun olarak dağıtım yapılarak işlem tesis edildiği; davalı idarece 217 sayılı imar adasındaki dağıtım incelendiğinde bu imar adası dışında herhangi bir parselin bu adaya tahsis edilmemiş olması ve dava konusu parselin kısmen bu ada sınırları içerisinde bulunması nedeniyle dava konusu parselin ... ada, ... sayılı parsele tahsis edilmemesini gerektiren teknik, hukuki ve fiili bir zorunluluk tespit edilemediğinden davalı idarece yapılan işlemin uygun olduğu; dava konusu parselin imar adası içinde kalan kısmının(... ve ... sayılı imar adaları) toplam yüzölçümünden daha fazla alanın (4.248,10m2 ) söz konusu adalardan tahsis edildiği tespit edildiğinden ve bu alanda bulunan diğer kadastral parsellerin de tahsis edilme zorunluluğu nedeniyle davacı idareye verilen ... ada, ... sayılı parselin öncelikle dağıtım öncesindeki 3021 sayılı parsel içinden verilmesinin mümkün olmadığından davalı idarece yapılan işlemin uygun olduğu; mevzuatta düzenleme sahası içinde bulunan parsellerin tüm kamu parsellerinden hisselendirilmesi gerektiği hususunda bir hüküm bulunmadığı, bu kapsamda düzenleme sahası içinde bulunan bir parselin hesaplanan kamu ortaklık payı oranında herhangi bir kamu parselinden tahsis edilmesinin yeterli olduğu" belirtilmişse de bir önceki parselasyon işleminin iptal gerekçelerini ortadan kaldırır nitelikte işlem tesis edilmediği görülmektedir.
    Bu durumda, Anayasa'nın 138. ve 2577 sayılı Yasa'nın 28. maddesi uyarınca idarenin yargı kararının gereğini yerine getirmesi bir zorunluluk olup, davalı idarece yukarıda özetlenen yargı kararlarının gerekçeleri göz önünde bulundurulmadan, bu kararları bertaraf edecek şekilde, dava konusu parselasyon ile davacıya kadastral parselinin isabet ettiği yerde oluşturulan imar parseli yerine başka ada ve parsellerden hisse tahsis edildiği, böylelikle kesinleşmiş yargı kararlarının tam anlamıyla uygulanmadığı, mahkemelerin iptal kararlarında belirtilen hukuka aykırılıkların giderilmediği ve yargı kararlarının gereklerinin yerine getirilmediği sonucuna ulaşılmıştır.
    Bu itibarla, dava konusu parselasyonun tahsis yeri açısından dağıtım ilkelerine, parselasyon tekniğine ve imar mevzuatına aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığından iptaline karar verilmesi gerektiğinden, davanın reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,




    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 09/05/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi