1. Ceza Dairesi 2016/2421 E. , 2017/2808 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Olası kastla öldürme, kasten yaralama, 6136 sayılı Kanuna muhalefet.
HÜKÜM : Sanık ... hakkında;
1- TCK.nun 81/1, 21/2, 62/1, 53/1. maddeleri uyarınca 16 yıl 8 ay hapis cezası,
2- TCK.nun 86/1, 86/3-e, 29/1, 62/1, 53/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası, CMK.nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (..."e yönelik eylemi nedeniyle),
3- 6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK.nun 62, 52/2, 53/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 1000.TL adli para cezası, CMK.nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına.
Sanık ... hakkında;
6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK.nun 52/2, 53/1, 58. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 1200.TL adli para cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
ilişkin kararlar, CMK"nun 231/12. maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olduğundan inceleme dışı bırakılmıştır.
09/07/2013 günlü duruşmada, sanıklardan şikayetçi olduğunu ve kamu davasına katılmak istediğini beyan eden şikayetçi ... hakkında, ilgili mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmakla, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 19/10/2010 tarih ve 2010/149-205 sayılı kararında belirtildiği üzere, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp karara bağlanmayan katılma isteklerinin, temyiz incelemesi sırasında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmiyorsa, karara bağlanması mümkün olduğundan, 5271 sayılı CMK"nun 237/2. maddesi uyarınca, şikayetçi ..."un açılan kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilmiştir.
Sanık ... hakkında maktul ..."a karşı öldürme suçundan kurulan hükmün, sanık müdafii ve katılan vekilinin ve re"sen temyizi ile sınırlı olarak yapılan incelemesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."un maktul ..."a yönelik eyleminin sübutu kabul, takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin sübuta, suç vasfına, yasal savunma ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanık ..."un da içinde bulunduğu kalabalık bir grubun ellerindeki silah ve bıçaklarla maktul ... bulunduğu araca doğru hızlı bir şekilde koşarak hareket ettikleri, sanık ..."un ele geçirilemeyen ateşli silahla katılan sanık ..."in bulunduğu yönü hedef almak suretiyle maktul ..."ın bulunduğu araca doğru silahla birden çok kez ateş ettiği, sanık ... tarafından açılan ateş sonucu aracın içerisinde bulunan Yadigar"ın hayatını kaybettiği olayda;
a) Mahkemece alınan 25.07.2013 tarihli teknik bilirkişi raporuna göre, internet kafe önünde bekleyen aracın hareket ettiği sırada aracın arkasına doğru silahtan çıktığı tahmin edilen bir kıvılcım çıktığı, araç hemen sağa dönerek köşede durduğu, aracın arka tarafına bir şahsın geldiği o esnada araca silahla ateş ettiği tahmin edilen bir şahsın kaçtığı, aracın arkasında olan şahsın bir müddet beklediği yere düştüğü daha sonra araca bindikleri ve aracın hareket ettiğinin tespit edildiği olayda, sanık ..."un ateş ederek eyleminin sonucunu bilerek ve isteyerek gerçekleştirdiği tespit edilmesine, buna bağlı olarak ortaya çıkan kastının doğrudan öldürmeye yönelik olduğu ve TCK’nun 81/1. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği anlaşılmasına rağmen, oluşa uygun düşmeyen yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde olası kastla öldürmeden hüküm kurularak eksik ceza tayini,
b) TCK"nun 62. maddesinin uygulanması sırasında indirim oranının gösterilmemiş olması,
c) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 19/09/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.
19/09/2017 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ... ... huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."ın yokluğunda 21/09/2017 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.