Esas No: 2021/7390
Karar No: 2022/6660
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/7390 Esas 2022/6660 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Hukuk Dairesi, 4650 sayılı Kanunla değiştirilen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan bir davanın temyiz incelemesi yapıldı. Mahkeme, bir taşınmazın kamulaştırılması bedelinin tespit edilmesi ve tapudan yol olarak terkini istemiyle ilgili davada, bilirkişi incelemesi yaptırdıktan sonra, hüküm kurmaya elverişli olmadığı sonucuna vardı. Bunun nedeni, değer biçme yöntemlerinin Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-g maddesi ile belirlenmesine rağmen bu yönteme uyulmamış olmasıydı. Emlak vergisi esas alınarak bedel tespit edilmiş ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların karşılaştırılmasında hata yapılmıştır. Bu nedenle hüküm BOZULDU ve yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği belirtildi. Ayrıca, davalı tarafın maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesi gerektiği gözetilmedi. Kanun maddeleri: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi ve 11/1-g maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş, davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 07.04.2022 günü temyiz eden davalı vekilinin yüzüne karşı, usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden davacı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1)Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması, değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması ve kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmadan eski tarihli pay satışı emsal alınarak bedel tespit edildiği gibi, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin karşılaştırılmasında; dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın emlak vergisine esas metrekare birim bedeli 2,37-TL, emsal taşınmazın emlak vergisine esas metrekare birim bedeli ise 288,33-TL olduğundan, dava konusu taşınmazı emsal taşınmazın %85'i değerinde kabul eden rapora göre hüküm kurulması doğru değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2) Davalı taraf davada vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davalı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.815,00-TL vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 07/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.