Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9959 Esas 2017/6748 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9959
Karar No: 2017/6748
Karar Tarihi: 09.10.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9959 Esas 2017/6748 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, müvekkili ile davalı arasında bayilik sözleşmesi kapsamında senetler verildiğini ancak mal teslimi yapılmadığını ve senetlerin iade edilmediğini iddia ederek, borçlu olmadığının tespiti ve senetlerin iadesi talebiyle dava açmıştır. Davalı taraf ise senetlerin borca karşılık verildiğini savunmuş ve davanın reddini istemiştir. Mahkeme ise yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda senetlerin teminat senedi niteliği taşıdığı sonucuna vararak, taraflar arasında borç ilişkisi olduğu iddiasını reddetmiştir. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun delil listesinde yemin delilinin açıkça belirtilmesi gerektiği hatırlatılmış ve davacının temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Kanun maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 189, 213, 222, 266 maddeleri.
19. Hukuk Dairesi         2016/9959 E.  ,  2017/6748 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca yıl boyunca müvekkil tarafından alınacak malzemelerin teminatı olarak, müvekkili tarafından 14.2.2012 tarihinde toplam 88.000,00 TL miktarlı 9 adet senet ile acil malzeme ihtiyacı nedeniyle yine vadeleri Mart 2012 tarihinden başlamak üzere 6 adet her biri 2.442,00 TL olan toplam 14.652,00 TL miktarlı senetler ve tanıtım levhası bedeli için 800,00 USD bedelli senedin davalıya verildiğini, 6 adet senet bedelinin ödendiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin Nisan 2012 de feshedildiğini, müvekkiline mal vermeyip, siparişlerini karşılamayan davalının, elinde bedelsiz kalan senetleri iade etmediğini, senetlerden bir kısmının icra takibine konu edildiğini belirterek, davalı elinde bulunan 20.000,00 TL’lik ve takibe konu toplam 68.000,00TL’lik senetlerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile tanıtım levhası teminatı olarak alınan 800,00 USD bedelli senet ile toplamı 14.652,00 TL olan 6 adet senedin davacıya iadesi ve iptaline, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında ticari bir ilişki olduğunu, dava konusu senetlerin davacı borcuna karşılık verildiğini, verilen senetlerin kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren kıymetli evrak olup, illetten mücerret olduğunu, senetlerin teminat amaçlı verildiğinin ancak yazılı delille ispatlanabileceğini, davacının sunduğu ödeme makbuz tutar ve tarihlerinin senet tutar ve tarihleriyle örtüşmediğini savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, icra takibine konu senetlerin teminat senedi niteliği taşıdığı, davacının davalıya 14.02.2012 tarihinde düzenleyerek vermiş olduğu senetler ile davalı tarafın tek taraflı düzenlediği faturalar muhteviyatından doğan alacağa karşılık olduğu iddia edilen davacı borcu arasında her hangi bir illiyet bağının mevcut olmadığı, tek taraflı düzenlenen ve muhatabı tarafından kabul edildiği kanıtlamayan faturanın tek başına bir borcu ispatlamayacağı davacının takip konusu edilen ve davalı uhdesinde bulunan senetlerden dolayı toplam 88.000,00 TL borçlu olmadığı, davacının acil malzeme ihtiyacı için verdiği toplam 14.652,00 TL’lik 6 adet senet bedelini ödediği iddiasının ,davalı muhasebe kayıtlarında senetlerin ödenmesi nedeniyle kapatma veya düşme kaydı yapılmadığı, senetlerin iptali için girişimde bulunmadığından sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle dava tarihi itibariyle 6100 sayılı HMK yürürlükte olması ve delil listesinde açıkca yemin deliline dayanılmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.