Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2020/2365
Karar No: 2022/2205
Karar Tarihi: 09.05.2022

Danıştay 3. Daire 2020/2365 Esas 2022/2205 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/2365 E.  ,  2022/2205 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2020/2365
    Karar No : 2022/2205

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Müdürlüğü/...
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF :...Elektronik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

    İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusunu, Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca yeniden inceleyen ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura düzenlediği ve iade talebinin yerine getirilmemesi yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporunun done alındığı takdir komisyonu kararlarına dayanılarak, Ocak ila Aralık 2012 dönemleri için re'sen salınan katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uyarınca artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu tarhiyatın dayanağı takdir komisyonu kararının atıfta bulunduğu vergi tekniği raporunun ihbarname ekinde tebliğ edilmemesinin esasa etkili şekil hatası olduğu ve davacının savunma hakkını kısıtladığı gerekçesiyle cezalı vergi kaldırılmıştır.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
    Davacı adına tanzim edilen vergi tekniği raporundaki saptamalardan düzenlediği faturaların sahte olduğu sonucuna ulaşıldığından yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararının, üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu kabul edilerek değinilen hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra dava bu yönden reddedilmiştir.
    Dava konusu vergi ziyaı cezasının, artırılarak kesildiği ihbarnamelerde, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 339. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygunlandığına ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmediği, dolayısıyla, vergi ziyaı cezasının tekerrürden kaynaklanan kısmında sebep unsuru açısından hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusu vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrası yönünden reddedilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu tarhiyata ilişkin ihbarnamelerde vergi ziyaı cezasına tekerrür hükümleri uygulandığına dair ifadenin yer almamasının esaslı bir hata olmadığı, tekerrür uygulandığının açıkça anlaşıldığı, ara kararı gereği yerine getirilerek dosyaya tekerrüre esas bilgi ve belgeler sunulduğu halde bu husus dikkate alınmadan karar verildiği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Davacı şirket hakkındaki, komisyon karşılığında sahte fatura düzenlediği ve bu nedenle dava konusu döneme ait iade taleplerinin yerine getirilmemesi yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporuna atıfla düzenlenen takdir komisyonu kararlarında, komisyon geliri ve haksız iade edilen tutarın geri alınması amacıyla matrah takdir edildiği, söz konusu takdir komisyonu kararlarına dayanılarak re'sen katma değer vergisi salındığı, tekerrür hükümleri uyarınca artırılarak üç kat vergi ziyaı cezası kesildiği anlaşılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 22. maddesinin 1. fıkrasında; konular aydınlandığında meselelerin sırasıyla oya konulacağı ve karara bağlanacağı, kararlarda bulunacak hususları düzenleyen 24. maddesinin (b) bendinde, davacının ileri sürdüğü olaylar ve hukuki sebepler ile istem sonucunun kararda belirtileceği, (e) bendinde, kararın dayandığı hukuki sebeplerin, gerekçe ve hükmün kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu kurala bağlanmış, 49. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinde ise usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması bozma sebebi olarak sayılmıştır.
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 339. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde, vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere vergi ziyaında beş, usulsüzlükte iki yıl içinde tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezasının yüzde elli, usulsüzlük cezasının yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanacağı kurala bağlanmış olup söz konusu madde, 26/10/2021 tarih ve 31640 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 38. maddesinde yapılan değişiklikle, vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, vergi ziyaı cezasında cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren beşinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar, usulsüzlükte cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren ikinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezasının yüzde elli, usulsüzlük cezası yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanacağı, şu kadar ki, artırım tutarı kesinleşen cezadan (kesinleşen birden fazla ceza olması durumunda bunlardan tutar itibarıyla en yükseğinden) fazla olamayacağı şeklinde yeniden düzenlenmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dava konusu tarhiyatın, haksız iade edilen verginin geri istenmesinden kaynaklanan kısmına ilişkin olarak herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın ve hüküm kurulmaksızın davanın ve istinaf başvurusunun sonuçlandırılması, yargılama usulüne uygun düşmediğinden, Vergi Dava Dairesi kararının bu yönden hüküm kurulmak üzere bozulması gerekmiştir.
    Dava konusu tarhiyata ilişkin ihbarnamelerde, vergi ziyaı cezasının, 213 sayılı Kanun'un 339. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümleri uyarınca artırılarak uygunlandığına ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmemekle birlikte vergi ziyaı cezasının tutarından 213 sayılı Kanun'un 339. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerine göre artırılarak kesildiği anlaşıldığından vergi ziyaı cezasının tekerrürden kaynaklanan kısmında sebep unsuru açısından hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    Öte yandan, 213 sayılı Kanun'un düzenlemesine yukarıda yer verilen 339. maddesine göre, vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılabilmesi için tekerrüre esas alınan cezanın kesinleştiği tarihi izleyen yılın başından itibaren beş yıl içinde vergi ziyaı cezası kesilmesi zorunludur.
    Bu durumda, davacı adına 2012 yılı için kesilen ve aynı yıl içerisinde kesinleştiği anlaşılan vergi ziyaı cezası, dava konusu dönemler için tekerrüre esas alınamayacağından, Vergi Mahkemesi kararının, vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun yazılı gerekçeyle reddinde sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kısmen kabulüne,
    2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; dava konusu tarhiyatın, haksız iade edilen verginin geri istenmesinden kaynaklanan kısmı hakkında hüküm kurulmak üzere BOZULMASINA,
    3. Temyiz isteminin kısmen reddine,
    4. Kararın; vergi ziyaı cezasının, tekerrüre isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE, 09/05/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi