
Esas No: 2019/9597
Karar No: 2020/1748
Karar Tarihi: 06.02.2020
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/9597 Esas 2020/1748 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, imar uygulaması sırasında davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma kararına uyulmasına karar verilmiş, ancak dava konusu taşınmazın bedelinin taraflar arasında düzenlenen sulh protokolü ve ibraname uyarınca davalı tarafa ödendiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla,karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Öncelikle 5393 sayılı Belediye Kanununun 18. maddesinin (h) bendi uyarınca; vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşbin YTL"den fazla dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar verme yetkisinin Belediye Meclisinde olduğu gözetilerek, protokolün bu usule uygun düzenlenip, Belediye Meclisinden alınmış bir sulh veya kabul kararı olup olmadığı araştırılıp ,bu usulde düzenlemediğinin tespiti halinde ise; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 6745 Sayılı Yasanın 35.maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12.maddede yer alan 24/02/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu
tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir. Bu Kanunun geçici 6"ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve onbirinci fıkra hükümleri, bu madde kapsamındaki davalar ve icra takipleri için de uygulanır. Devam eden dava ve icra takipleri ise, bu madde hükümlerine göre sonuçlandırılır.” hükmüne göre ek rapor alınıp ,sulh protokolü ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.