21. Hukuk Dairesi 2016/1042 E. , 2017/5074 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere,, kanuni gerektirici sebeplerle, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
Dava, 13.03.2009 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; 35.263,08-TL maddi, 25.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13.03.2009 dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı tarafça maddi tazminat nedeniyle takdir edilen vekalet ücretine ilişkin uyuşmazlık bulunmayıp, hükmedilen manevi tazminat nedeniyle takdir edilen vekalet ücretleri konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde uyuşmazlık konusu hakkında bir düzenleme bulunmamakla birlikte, tarifenin 3/1.maddesinde; avukatlık ücretinin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulacağı; aynı maddenin 2.fıkrasında ise, müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek; ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise, her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunacağı belirtilmiştir. Anılan maddenin amacına ve içtihatı birleştirme kararına hakim olan ilke birlikte gözetildiğinde, birden fazla davacının birlikte dava açması ve tek vekille temsil edilmeleri halinde, davanın kabul edilen bölümü üzerinden davacılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmelidir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin manevi tazminat davalarında ücret başlıklı 10. Maddesinin 2. Fıkrasında davanın kısmen reddi durumunda karşı taraf vekili yararına tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez denilmektedir
Somut olayda; manevi tazminatın reddedilen kısımı yönünden de davalı lehine davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçmemek üzere red vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı lehine fazla red vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 Sayılı HMK"nun 370/2 maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece verilen 2013/154 Esas ve 2014/544 Karar sayılı, 30.12.2014 tarihli kararın hüküm fıkrasında manevi tazminat ile ilgili vekalet ücretine ilişkin ;
Manevi tazminattan 8.400,00-TL red nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine. hüküm fıkrasının silinerek, yerine:
Reddedilen manevi tazminat istemleri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2. maddesi gereğince, kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine hesap edilen 3.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... Ltd. Şti."ne verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 08.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi