Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/12221
Karar No: 2019/14693
Karar Tarihi: 17.10.2019

Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/12221 Esas 2019/14693 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararı, şikayetçi olan kişinin telefonunun çalındıktan sonra şüpheli tarafından kullanıldığı iddiası nedeniyle yapılan itiraz sonucu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 5271 sayılı CMK'nın 160. ve 170/2. maddeleri gereği Cumhuriyet Savcısının yasaya uygun şekilde soruşturma yapmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkeme kararıyla, şüpheli hakkında öncelikle ifadesinin alınması, telefonu nereden aldığının tespiti ve olayın tamamen aydınlatılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri açıklaması: 5271 sayılı CMK'nın 160. maddesi, Cumhuriyet Savcısının suç şüphesiyle hemen soruşturma yapılmasını gerektirirken, 170/2. madde, delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturması halinde iddianame düzenlenmesi gerektiğini belirtir.
13. Ceza Dairesi         2019/12221 E.  ,  2019/14693 K.

    "İçtihat Metni"

    KANUN YARARINA BOZMA

    Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/02/2019 tarihli ve 2019/546 soruşturma sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Antalya 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 05/04/2019 tarihli ve 2019/1006 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 24/09/2019 gün ve 94660652-105-07-9010-2019-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 02/10/2019 gün ve 2019/93891 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,

    MEZKUR İHBARNAMEDE;

    5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet Savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
    Dosya kapsamına göre, müştekinin 07/12/2018 tarihinde çalınan telefonunun şüpheliye ait 0 555 095 09 01 numaralı telefon hattı ile 14/12/2018 tarihinden itibaren birden çok kez kullanıldığının Cumhuriyet Başsavcılığınca temin edilen TİB kaydından anlaşılması karşısında, öncelikle şüphelinin ifadesinin alınması ile kendisine ilgili telefonu kimden aldığının sorulması ve tespit edilecek diğer kişilerin de beyanları alınarak olayın aydınlatılmasına yönelik tüm delillerin dosyaya temin edilmesinden sonra şüphelinin hukukî durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karara yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet Savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
    Oluş ve dosya içeriğine göre; müştekini olay günü pazarda yürümekte iken cebinde bulunan cep telefonunun bir süre sonra yerinde olmadığı olayına ilişkin şikâyetçi olması üzerine başlatılan soruşturmada; her ne kadar Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, suça konu cep telefonunun olaydan 7 gün sonra şüpheli .... adına kayıtlı hat takılarak kullanıldığı belirlenen şüpheli hakkında 13/02/2019 tarihli karar ile “şikayetçiye ait çalıntı cep telefonunun suç tarihinden uzun süre sonra şüpheliye ait GSM hattı ile kullanıldığı, çalıntı cep telefonlarının ikinci elde kayıtsız haricen alınıp satıldığı husuları göz önüne alındığında, şüphelinin yüklenen suçu işlediği gösterir soyt iddia dışında dava açmaya yeterli delil bulunmaması” nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verilerek soruşturma evrakı daimi aramaya alınmış ise de; soruşturma kapsamında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca sadece müştekinin beyanına başvurulduğu, adına kayıtlı hat ile telefonu kullandığı belirtilen şüphelinin savunmasının alınmadığı anlaşıldığından, öncelikle şüpheli ....’nin şüpheli sıfatıla saunmasının alınması, yine iletişim tespiti kayıt süresi genişleterek suça konu telefonun başka kimler tarafından kullanıldığının tespiti ile ifadelerine başvurulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerind e görüldüğünden KABULÜ ile Antalya 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 05/04/2019 tarihli ve 2019/1006 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 17/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi