15. Hukuk Dairesi 2019/2810 E. , 2020/1649 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :...Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi :...2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, Mersin-İskenderun ve İsdemir-Hatay arasında tesis edilmesi düşünülen enerji iletim hatlarının güzergah etüt çalışmalarının yapılması, plan-profil çizimi, direk yerlerinin belirlenmesi, bazı direk yerlerinde zemin etüdü yapılması, kamulaştırma ve imar planlarının hazırlanması işine ilişkin 08.07.2007 tarihli götürü bedelli hizmet alım sözleşmesi uyarınca hakedişlerden haksız olarak yapılan cezai şart kesintisinin iadesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, ...Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi’nin taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı, taraf vekilleri tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp bir isabetsizlik bulunmaksızın karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davalı vekilin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı yüklenici vekili, müvekkilinin edimlerini süresinde ifa ettiğini, gecikmelerin davalı iş sahibi idare veya inceleme onay yapan diğer idarelerin işlemleri geç yapmasından kaynaklandığını, sözleşmenin 17. maddesi uyarınca, 288.900,00 TL götürü bedelli Mersin-İskenderun işinde gecikmeden dolayı 156.352,68 TL, 144.300,00 TL götürü bedelli İsdemir-Hatay işinde gecikmeden dolayı 37.402,56 TL haksız kesinti yapıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle 120.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 14.04.2016 tarihli asıl ve 13.01.2017 tarihli ek bilirkişi raporları hükme esas alınarak 44.071,51 TL’nin davalıdan tahsiline dair kısmen kabul kararı verilmiş, tarafların istinaf talepleri reddedilmiştir.
Raporları hükme esas alınan bilirkişi kurulunun 14.04.2016 tarihli asıl raporlarında Mersin-İskenderun hattı işinde 87 nolu direk yerinin DSİ talebi doğrultusunda değiştirilmesi işlemleri için 50 günlük, plan ve profillerin onayından sonra davalı idarenin direk tevziatını davacı yükleniciye geç bildirmesi nedeniyle 115 günlük ilave süre verilmesi gerektiği, dolayısıyla bu iş için kesilen gecikme cezasının 28.601,10 TL kısmının haksız olduğu görüşü belirtilmiştir. 13.01.2017 tarihli ek raporda ise kamulaştırma planlarının 28.06.2010 tarihinde onay için kadastro müdürlüklerine gönderildiği, en son Tarsus Kadastro Müdürlüğünce 18.09.2010 tarihinde onay verildiği, kadastro müdürlüklerinde geçen 92 günlük sürenin 75 günlük kısmının sözleşmenin 37.6. maddesinde kararlaştırılan onay süresi olduğu ve geriye kalan 17 gün için süre uzatımı verilmesi gerektiği belirtilerek bu iş için haksız kesilen gecikme cezasının 31.547,88 TL olduğu belirtilmiş ve diğer iş için haksız kesildiği belirlenen 5.800,86 TL ile birlikte 37.348,74 TL + 6.722,77 TL KDV olmak üzere 44.071,51 TL’nin davalıdan tahsiline hükmedilmiştir. Davacı yüklenici vekili temyiz dilekçesinde, sözleşmenin 37.6. maddesine göre kadastro müdürlüklerinde onay için geçecek azami sürenin 30 iş günü olduğu, bilirkişilerin imar planı onayı için geçecek 45 günü de bu süreye ekleyerek kadastro müdürlüklerinde geçen 92 günün 75 gününü sözleşmede belirlenen onay süresi gibi kabul edip 75 günü aşan 17 günlük cezanın haksız kesildiğine karar verilmesinin haksız olduğunu ileri sürmüştür. Gerçekten de sözleşmenin “Diğer Hususlar” başlıklı 37. maddesinin 6. fıkrasında, “37.6- Kamulaştırma haritalarının ilgili kadastro müdürlüklerine; imar planlarının ise onay mercii ilgili idarelere eksiksiz ve yanlışsız teslim edildiği tarih esas almak üzere; sözleşme konusu iş için kadastro müdürlüklerinde geçecek 30 iş günü, imar planı onay mercii ilgili idarelerde ise 45 iş günü işbu sözleşmede belirtilen iş süresinin belirlenmesinde esas alınmış olup; yüklenicinin kusuru dışında olmak şartıyla, onay mercii anılan idarelerde mevzuattan kaynaklanan ve yukarıda belirtilen bu süreleri aşacak şekilde oluşan gecikmelerin, yüklenici tarafından ilgili idareden alınacak gerekçeli yazı ile iş sahibine belgelenmesi ve bunun iş sahibince kabul edilir bulunması halinde, aşan bu süreler sözleşmede belirtilen iş bitim tarihine ilave edilecektir. Kadastro ve imar işlerine ilişkin olarak ilgili onay mercii idarelerde geçecek süreler sebebiyle yüklenici iş sahibinden herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacaktır.” denilmektedir. Buna göre işin süresi belirlenirken kamulaştırma haritalarının kadastro müdürlüklerince onayı için geçecek azami sürenin 30 gün olacağı kararlaştırıldığı halde ek bilirkişi raporunda, imar planı onay mercii ilgili idarelerde geçecek 45 günlük süre de kadastro müdürlüklerinde geçecek 30 günlük süreye eklenmek suretiyle Mersin-İskenderun işi için davacıya verilmesi gereken ek sürenin 227 gün yerine 182 gün olarak belirlenmesi ve davacı alacağının olması gerekenden daha düşük olarak hüküm altına alınması sözleşmeye aykırı görülmüş, kararın bu nedenle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi hükmünün davacı yararına BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine,
aşağıda yazılı bakiye 2.257,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 17.06.2020 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.