Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 2021/7102
Karar No: 2022/3055
Karar Tarihi: 11.05.2022

Danıştay 5. Daire 2021/7102 Esas 2022/3055 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/7102 E.  ,  2022/3055 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    BEŞİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/7102
    Karar No : 2022/3055

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Üniversitesi Rektörlüğü / ...
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Abdullah Gül Üniversitesi Rektörlüğü bünyesinde fakülte sekreteri olarak görev yapmakta iken, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yapılan başvurunun reddine ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı iddia olunan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararında; ...Cumhuriyet Başsavcılığının ...tarih ve Soruşturma No:...sayılı soruşturmasında "... şüpheli ... hakkında iletişimin dinlenmesi neticesinde suç unsuruna rastlanılmadığı, şüphelinin Bank Asya'daki hesabında örgütsel faaliyet olarak değerlendirilebilecek bir para hareketinin bulunmadığı, yine şüphelinin adına kayıtlı bulunan ...numaralı hat üzerinden bylock kullanan kişinin kızı H.K.B olduğunun değerlendirildiği, bu itibarla şüphelinin bylock kullanıcısı olmadığı, şüphelinin atılı suçu işlediğine dair başkaca delil de bulunmadığı, ...atılı örgüt üyeliği suçunu işlediğine dair kamu davası açmak için yeterli şüphe oluşturacak delil bulunmadığı anlaşıldığından şüpheli hakkında atılı suçtan kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına..." şeklinde karar verildiği, davacı hakkında kamu görevinden çıkarılmasına yönelik başvurunun reddine dair Komisyon kararında, davacının ByLock programı kullanıcısı olduğu belirtilmekle birlikte, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının anılan kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında; davacının ByLock kullanıcısı olmadığının, Komisyon kararına konu olan telefon hattının H.K.B. tarafından kullanıldığının belirtildiği, yine anılan kararda, davacının 1999 yılında açılmış Bank Asya hesabının bulunduğu, 2013-2014 yılı içinde hesapta 13.000-14.000 TL seviyesinde para mevcut olduğu, örgüt üyelerinin olağan davranışının aksine hesabındaki paranın bankanın TMSF'ye devredildiği tarih olan Mayıs 2015'den sonra önemli miktarda artış gösterdiği ve en yüksek miktar olarak 2015 Eylül ayında 34.316,20 TL'ye ulaştığı, davacının Bank Asya hesabında örgütsel faaliyet olarak değerlendirilebilecek bir para hareketinin bulunmadığının belirtildiği, bu durumda davacının Bank Asya hesap hareketlerinin rutin bankacılık faaliyeti kapsamında kaldığı, ülkemizde ailelerin çocuklarını gönderdiği okulların seçiminde ekonomik, ailevi, okul başarısı gibi FETÖ/PDY ile ilgisi olmayan sebepleri dikkate alabildiği düşünüldüğünde, Komisyon kararında yer alan veli kaydının FETÖ/PDY ile irtibatını sağlayacak başka deliller olmaksızın davacının FETÖ/PDY ile bağı olduğu anlamına gelmeyeceği, davacı tarafından bazı şirketlere yapılan ödemelerin de özel okul ödemesi niteliğinde olması ve bunun dışında tek başına Cihan Medya ödeme bilgisinin de FETÖ/PDY ile irtibat için yeterli görülemeyeceği, dosya kapsamında, davacı hakkında FETÖ/PDY ile iltisak yahut irtibatını gösteren başkaca delil, vakıa ve olgu tespiti ile bilgi ve belgenin de bulunmadığı görüldüğünden belirtilen hususların davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile itisakı veya irtibatını ortaya koyacak düzeyde bulunduğunun kabulünün ölçüsüz ve hakkaniyete aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; dava dosyası ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden, ...Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen ve Örgütlü Suçlar Bürosunun ...tarih ve Soruşturma No: ...sayılı kararıyla davacı hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, davacının kızı olan H.K.B. hakkında ...Cumhuriyet Başsavcılığının ...tarih ve Soruşturma No: ..., İddianame No: ...sayılı kararıyla da; babası ... adına kayıtlı olan hat üzerinden ByLock isimli programı kullandığı gerekçesiyle Fetullahçı Terör Örgütü üyesi olma suçunu işlediğinden bahisle hakkında kamu davası açıldığının görüldüğü, ceza yargılamasının ilgi alanında bulunmayan ancak kamu görevinden çıkarılma nedeni olan irtibat ve iltisak hallerinin davacı yönüyle var olup olmadığının ortaya konulmasının gerektiği, davacı hakkında verilen kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararda; şüphelinin Bank Asya'daki hesabında örgütsel faaliyet olarak değerlendirilebilecek bir para hareketinin bulunmadığı, böylece söz konusu banka kayıtlarının şüpheli hakkında örgüt üyeliği veya örgüte yardım suçu yönünden aleyhe değerlendirilmediğinin görüldüğü, ancak davacının örgüt mensubu olduğu veya terör örgütüne yardım ettiğinin kabul edilemeyeceği açık olmakla birlikte; idarece, davacı hakkında yürütülen ceza soruşturmasından bağımsız olarak Milli Güvenlik Kurulu'nca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplar ile irtibatının veya iltisakının bulunup bulunmadığı yönünde değerlendirme yapıldığı, bu itibarla davacının talimat dönemlerinde Bank Asya'ya para yatırdığı dikkate alındığında, davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının olduğu sonucuna varıldığı, dava konusu komisyon kararında; başvurucunun FETÖ/PDY'ye aidiyeti iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan Anafen Eğitim Öğretim ve Danışmanlık Hizmet Ticaret Sanayi A.Ş.'ye 15/07/2014-15/04/2016 tarihleri arasında toplam 6.442,00-TL ve yine FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye 22/01/2014-28/02/2016 tarihleri arasında toplam 1.482,00-TL ödeme bilgisinin bulunduğu yolundaki tespitler birlikte değerlendirildiğinde davacının örgüt ile irtibatının/iltisakının varlığına kanaat getirilmesine yeterli düzeyde verinin dosyada mevcut olduğu, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılarak, istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı Kanunun değişik 45/4.maddesi uyarınca yeniden yapılan inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; ...Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda üzerine kayıtlı hat üzerinden kullanılan ByLock programının ve anılan hattın kendisi tarafından kullanılmadığının tespit edildiği, yine anılan kararda Bank Asya hesap hareketlerinin aleyhine değerlendirilmediği, dini hassasiyetleri nedeniyle tüm tasarruflarını faizsiz finans kurumlarında değerlendirdiği, Bank Asya ile birlikte bir çok faizsiz finans kurumu ile de çalıştığı, çocuklarının bir çok okulda öğrenim gördüğü, her birinin Devlet gözetim ve denetimi altında bulunduğu, kimsenin talimatı ile çocuğunun okulunu belirlemediği, kapatılan şirkete yapıldığı belirtilen ödemenin çocuğunun yıllık eğitim hizmet bedeli olduğu, nitekim anılan eğitim ücretinin yarısının da Devlet teşviki olarak ödendiği, Cihan Medya A.Ş.'ye yapıldığı belirtilen ödemenin ise çocuğunun özel okulda eğitimine devam ettiği sürece verilen dökümanlara ilişkin ödeme olduğu belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu iddia edilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY ve İLGİLİ MEVZUAT:
    Türkiye'de 15 Temmuz 2016 gecesi, kendilerini “Yurtta Sulh Konseyi” olarak isimlendiren bir grup Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu tarafından, demokratik biçimde halk tarafından göreve getirilen Türkiye Büyük Millet Meclisini (TBMM), Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve Cumhurbaşkanı'nı devirmek ve anayasal düzeni ortadan kaldırmak amacıyla darbe teşebbüsünde bulunulmuş, bu teşebbüs Türk Milleti tarafından akamete uğratılmıştır.
    Anayasa'nın olay tarihinde yürürlükte bulunan 118. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından 20/07/2016 tarihli toplantıda yapılan değerlendirmede, darbe teşebbüsünün TSK içindeki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları tarafından başlatıldığı, bu örgütün kuruluş aşamasından itibaren etkisi altına aldığı eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları, ticari kuruluşlar ve kamu görevlileri aracılığıyla Milleti ve Devleti kontrol altında tutmayı amaçladığı belirtilmiştir.
    MGK'nın anılan toplantısında "demokrasinin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla" Hükûmete olağanüstü hâl ilan edilmesi tavsiyesinde bulunulması hususu kararlaştırılmıştır. Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu 20/07/2016 tarihinde, ülke genelinde 21/07/2016 Perşembe günü saat 01.00'den itibaren geçerli olmak üzere doksan gün süreyle olağanüstü hâl ilan edilmesine karar vermiştir. Anılan karar 21/07/2016 tarih ve 29777 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve aynı gün TBMM tarafından onaylanmıştır.
    22/11/2016 tarih ve 29896 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 677 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin ''Kamu Personellerine İlişkin Tedbirler'' başlıklı 1. maddesinde: ''(1)Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti (Anayasa Mahkemesinin 24/06/2021 tarih ve E:2018/81, K:2021/45 sayılı kararıyla 7086 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 1. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "...üyeliği, mensubiyeti veya..." ibaresinin iptaline karar verilmiştir.) veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan; a) Ekli (1) sayılı listede yer alan kişiler Türk Silahlı Kuvvetlerinden, b) Ekli (2) sayılı listede yer alan kişiler Jandarma Genel Komutanlığı teşkilatından, c) Ekli (3) sayılı listede yer alan kişiler Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatından, ç) Ekli (4) sayılı listede yer alan kişiler kamu görevinden, başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir.'' hükmüne yer verilmiştir.
    Davacı, ...Üniversitesi Rektörlüğü bünyesinde fakülte sekreteri olarak görev yapmakta iken, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmış, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yaptığı başvuru 02/05/2018 tarih ve 2018/14028 sayılı işlem ile reddedilmiştir.
    Bunun üzerine, anılan kararın iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı iddia olunan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen davayı açmıştır.
    Diğer yandan, davacı hakkında yürütülen ceza soruşturması neticesinde, ...Cumhuriyet Başsavcılığının (Anayasal Düzene Karşı İşlenen ve Örgütlü Suçlar Bürosu) ...tarih ve Soruşturma No:...sayılı kararı ile şüphelinin örgüte katıldığına, süreklilik ve çeşitlilik arz eder şekilde fiiller işleyerek örgütle bağlantısını devam etttirdiğine, atılı örgüt üyeliği suçunu işlediğine dair kamu davası açmak için yeterli şüphe oluşturacak delil bulunmadığı gerekçesiyle davacı hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, Dairemizin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan kararın 20/03/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca terör örgütlerine veya MGK'ca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlilerinin, “meslekten veya kamu görevinden çıkarılmasına" ilişkin kararlar, adli suç veya disiplin suçu işlenmesi karşılığında uygulanan yaptırımlardan farklı olarak terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapıların kamu kurum ve kuruluşlarındaki varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan “olağanüstü tedbir" niteliğindedir.
    AİHM "demokratik bir devletin, memurlarından anayasal prensiplere sadakat göstermesini isteme hakkı bulunduğunu" belirtmektedir (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 52; Volkmer/Almanya (k.k.), B. No: 39799/98, 22/11/2001; Petersen/Almanya, B. No: 39793/98, 22/11/2001). AİHM'e göre "kamu çalışanlarının devlete sadık kalmaları genel yararı korumakla ve güvence altına almakla yükümlü devlet otoriteleri ile çalışmalarının doğasında bulunan bir şarttır." (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 57; Žičkus/Litvanya, B. No: 26652/02, 07/04/2009, § 28).
    Terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapılara iltisak veya bunlarla irtibat, kamu görevlilerinin devlete sadakat yükümlülüğünü yitirildiğini ortaya koyan ve bahse konu olağanüstü tedbirin uygulanmasını gerektiren hâllerdir.
    Anayasa Mahkemesi 14/11/2019 tarih ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında iltisaklı kavramını ''kavuşan, bitişen, birleşen'', irtibatlı kavramını ise ''bağlantılı'' olarak tanımlamıştır. Bu kavramlar ile kişilerin cezai sorumluluğunu gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları hal ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları yönünde kanaat oluşması yeterli olacaktır.
    Her ne kadar Bölge İdare Mahkemesi kararında; davacının kızı olan H.K.B. hakkında ...Cumhuriyet Başsavcılığının ...tarih ve Soruşturma No: ..., İddianame No: ...sayılı kararıyla babası ... adına kayıtlı olan hat üzerinden ByLock isimli programı kullandığı gerekçesiyle Fetullahçı Terör Örgütü üyesi olma suçunu işlediğinden bahisle hakkında kamu davası açıldığının görüldüğü, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Bank Asya hesap hareketleri ceza soruşturması aşamasında örgüt üyeliği veya örgüte yardım suçu kapsamında davacının aleyhine değerlendirmemiş olmakla birlikte, davacının talimat dönemlerinde Bank Asya'ya para yatırdığı anlaşıldığından davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının olduğu sonucuna varıldığı, FETÖ/PDY'ye aidiyeti iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan Anafen Eğitim Öğretim ve Danışmanlık Hizmet Ticaret Sanayi A.Ş.'ye 15/07/2014-15/04/2016 tarihleri arasında toplam 6.442,00-TL ve yine FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye 22/01/2014-28/02/2016 tarihleri arasında toplam 1.482,00-TL ödeme bilgisinin bulunduğu yolundaki tespitlere yer verilmiş ise de davacı bu tespitlerle ilgili olarak özetle; adına kayıtlı olmakla birlikte ByLock yüklü olduğu belirtilen hattın kendisi tarafından kullanılmadığı, söz konusu hususun ceza soruşturması aşamasında da tespit edildiği, dini hassasiyeti nedeniyle faizsiz finans kurumlarını tercih ettiği, İhlas Finans, Albaraka Türk, Türkiye Finans gibi kurumlarla da çalıştığı, 2007 yılında oturduğu apartmanın kalorifer kömür ihtiyacının karşılandığı anlaşmalı işletmenin Bank Asya'da kredi kartı olan müşterilere taksit kolaylığı sağlaması nedeniyle kredi kartı aldığı, bu tarihten sonra tüm finans kurumlarındaki hesaplarını kapatmak suretiyle birikimini Bank Asya'da değerlendirerek kar payından faydalandığı, maaşından arta kalan tasarruflarını aylık periyotlar halinde anılan bankada değerlendirdiği, bu işlemleri örgüt liderinin talimatı ile yapmadığı, Devlet teşviki verilmesi nedeniyle oğlunu 2015-2016 eğitim-öğretim döneminde Özel Sahabiye Temel Lisesine gönderdiği, Komisyon kararında belirtilen Anafen Eğitim Öğretim ve Danışmanlık Hizmet Ticaret Sanayi A.Ş.'ye yapılan ödemenin oğlunun eğitim ücreti ödemesi olduğu, yine Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye yapıldığı belirtilen ödemenin ise oğluna söz konusu okuldan verilen eğitim dökümanları ve kırtasiye masraflarına ilişkin ödemeler olduğu ileri sürülmüştür.
    UYAP kayıtları ve dava dosyasının incelenmesinden, davacı hakkında yürütülen ve kesinleşen ceza soruşturması neticesinde, ...Cumhuriyet Başsavcılığının (Anayasal Düzene Karşı İşlenen ve Örgütlü Suçlar Bürosu) ...tarih ve Soruşturma No:...sayılı kararında; "...Şüpheli ...'un terör örgütü üyelerinden birbirleri ile haberleşmek için kullandıkları Bylock isimli programı adına kayıtlı bulunan ...numaralı hat üzerinden kullanıldığının iddia edildiği, alınan bilirkişi raporunda söz konusu hat üzerinden Bylock programını kullanan kişinin hakkında kamu davası açılacak olan kızı H.K.B. olduğunun belirtildiği, yine kızının beyanında bu hattı kendisinin kullandığını ikrar ettiği tespit edilmiştir. Şüphelinin örgüte ait olan Bank Asya'da 7/02/1999 tarihinde açılmış bir hesabının bulunduğu, hesap hareketlerinin incelenmesinde; 2013 yılı ve 2014 yılı içerisinde hesapta 13.000-14.000-TL seviyelerinde paranın mevcut olduğu, örgüt üyelerinin olağan davranışının aksine hesabındaki paranın bankanın TMSF'ye devredildiği tarih olan Mayıs 2015'ten sonra önemli miktarda artış gösterdiği ve en yüksek miktar olarak da 2015 yılı Eylül ayında 34.316,2-TL meblağa ulaştığı görüldüğü...soruşturma işlemleri sonucu toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; şüpheli ... hakkında iletişimin dinlenmesi neticesinde suç unsuruna rastlanılmadığı, şüphelinin Bank Asya'daki hesabında örgütsel faaliyeti olarak değerlendirilebilecek bir para hareketinin bulunmadığı, yine şüphelinin adına kayıtlı bulunan hat üzerinden Bylock kullanıcısı olmadığı,..." yolundaki tespitler ile davacının beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının adına kayıtlı olmakla birlikte kendi kullanımında olmadığını beyan ettiği ByLock yüklü ...numaralı hattın kızı H.K.B. tarafından kullanıldığının bilirkişi raporuyla sabit olduğu, kızı hakkında kamu davası açılması amacıyla iddianame düzenlendiği, bu durumda davacının ByLock kullanıcısı olduğu yolundaki Komisyon tespitinin bu aşamada geçerliliğini yitirdiği, davacı tarafından Bank Asya'da ilk kez 17/02/1999 tarihinde hesap açıldığı, hesap bakiyesinin 31/12/2013 tarihi itibarıyla 12.812,07-TL olduğu, davacının beyanlarını doğrular şekilde rutin olarak anılan hesaba tasarruf boyutunu aşmayacak şekilde para yatırıldığının görüldüğü, söz konusu bankacılık işlemlerinin tasarruf amacı dışında, terör örgütü liderinin talimatı doğrultusunda örgütsel amaçla yapıldığına dair somut bir tespitin de bulunmadığı, bununla birlikte davacının çocuğunu örgüte müzahir okula göndermesinin örgütle irtibat ve iltisaklı sayılması için tek başına yeterli bir delil olarak değerlendirilmeyeceği, yukarıda anılan şirketlere yapıldığı belirtilen ödemelerin ise çocuğunun eğitim öğretim giderlerinden oluştuğunun beyan edildiği, davalı idarece bu beyanın aksini gösterir herhangi bir tespit veya davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğuna dair başkaca bir bilgi, belge de sunulmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılarak davanın reddine ilişkin temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
    2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü, kararın kaldırılması ve davanın reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının yukarıda özetlenen gerekçeyle BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesine gönderilmesine,11/05/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi