17. Hukuk Dairesi 2016/7872 E. , 2019/2078 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 12.10.2010 tarihinde müvekkillerinin eşi ..."in ..."si bulunmayan minibüste yolcu olarak seyahat etmekte iken söz konusu aracın yapmış olduğu kaza neticesinde hayatını kaybettiğini, geride eşi ile oğullarının mirasçı olarak kaldığını, kazanın, araç sürücüsünün aracını teknik donanımındaki eksiklikleri gidermeksizin kullanması ve hız limitleri üzerinde seyretmesi neticesinde meydana geldiğini, araç sürücüsü hakkında ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığını, destekten yoksun kalma zararlarının ve cenaze giderlerinin tazmini gerektiğini belirterek şimdilik 30.000,00 TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında talebini yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı ... için 91.582,00 TL, ... için 50.856,00 TL ve ... için 10.201,00 TL olmak üzere toplam 152.639,00 TL"nin her bir miktara 09/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonunda ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı ... tarafından davadan önce hak sahibi davacılara 09/08/2012 tarihinde ve aynı sıra ile 38.418,00 TL, 7.144,00 TL ve 1.799,00 TL olmak üzere toplam 47.361,00 TL ödenmiş, aktüer bilirkişinin hükme esas alınan 15.04.2015 günlü (ek) raporunda, ödeme tarihindeki verilere göre hesaplanan tazminat tutarı 200.000,00 TL olan ZMSS limitini aştığından son verilere göre hesap yapılmasına ve ödemenin güncellenerek düşümüne gerek kalmadığı belirtilmiş ve sigorta limiti davacıların destek paylarına göre bölüştürülerek her bir davacıya düşen poliçe limit payından yine her bir davacıya yapılan ödemeler (güncellenmeksizin) düşülmek suretiyle tazminat miktarları hesaplanmıştır. Davalı ... tarafından yapılan ödemeyi tazminat hesabı yapılmadan önce alan davacılar, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldıkları paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmişlerdir. Mahkemece hükme esas alınan raporda isabetli bir şekilde ödeme tarihindeki verilere göre hesap yapılmış ve davacılara dava öncesi yapılan ödemenin yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Bu aşamadan sonra mahkemece yapılacak iş; karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı, hesaplanacak tutarın 200.000,00 TL poliçe limitini aşması halinde sigorta limiti davacıların destek paylarına göre bölüştürülerek (garame yapılarak) çıkacak miktarlardan zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, her bir davacıya yapılan ödemenin, ödeme günü ile tazminat(lar)ın hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faiz(ler)i de hesaplanarak, her bir davacı için hesaplanan tazminattan güncellenmiş ödemelerin indirilmesi ve davacıların gerçek zararlarının bu şekilde hesaplanması olacaktır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken açıklanan yönler gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davalı vekili, davacılar desteğinin araçta yolcu olarak bulunduğunu belirterek hatır taşıması olduğu iddiasında bulunmuştur. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 43 ve 44.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenerek yerleşmiş bulunmaktadır. Bu itibarla, davalı vekilinin bu beyanı üzerinde durularak, ceza mahkemesi dosyası getirilerek ve mahkemece taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken açıklanan hususlar araştırılmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Zira hakim, tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Mahkemece bu husus gözardı edilerek, yazılı olduğu şekilde ve eksik inceleme ile karar tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.