Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18107
Karar No: 2015/9179
Karar Tarihi: 18.05.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/18107 Esas 2015/9179 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/18107 E.  ,  2015/9179 K.

    "İçtihat Metni"

    Asliye Hukuk Mahkemesi
    (İş Mahkemesi Sıfatıyla)
    Dava Türü : Aidat alacağı

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı Sendika vekili, davalı Belediye"nin davacı .... Sendikasının yıllardır örgütlü olduğu bir işyeri olduğunu, davalı bünyesinde çalışan ve müvekkili sendikaya üye olan işçilerin sendika ana tüzüğüne göre sendikaya üyelik aidatı ödemeleri gerektiğini, davalı Belediyenin işçilerden kestiği aidatları bu güne kadar müvekkiline ödemediğini, ödeme tarihinin kanunda ve taraflar arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmelerinde kararlaştırıldığını iddia ederek aidat alacağının toplu iş sözleşmelerinde belirli temerrüt tarihlerinden itibaren en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
    Dava .... Belediyesi"ne karşı açılmış, davanın devamı sırasında bu belediyenin 6360 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kapatılarak .... Belediyesi"ne katılması nedeni ile husumet bu belediyeye yöneltilerek davaya devam edilmiştir. Davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İstek ve hüküm altına alınan sendika üyelik aidat alacağı 2008 Temmuz-2013 Nisan ayları arasındaki döneme ilişkin olduğundan davanın yasal dayanacağı 2821 sayılı Sendikalar Kanunu"nun 23. ve 6356 sayılı yasanın 18.maddesidir.
    2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 23. maddesinde, “Faaliyeti durdurulmayan sendika ve konfederasyonlara üyelerince ödenecek aidatın miktarı tüzüklerinde belirtilir. İşçi sendikasına işçinin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, bir günlük çıplak ücretini geçemez. İşveren sendikasına işverenin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı işyerinde işçilere ödediği bir günlük çıplak ücretleri toplamını geçemez. Sendika tüzüklerine, üyelik aidatı dışında üyelerden başka bir aidat alınacağına ilişkin hükümler konamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
    Aynı Kanun"un 61. maddesinde, “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur. Bu aidat dışında sendikaya ödenmek üzere bir kesintinin yapılması toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılamaz.
    Yukarıdaki fıkra gereğince sendika tüzüğüne uygun olarak kesilmesi istenilen aidatı kesmeyen işveren ilgili sendikaya karşı kesmediği veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili kuruluşa göndermediği miktar tutarınca genel hükümlere göre sorumlu olduktan başka aidatı sendikaya verinceye kadar bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizi ödemek zorundadır.” düzenlemesi yer almıştır.
    2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 9. maddesinin 3. fıkrasında ise, “Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye bulunmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye bulunup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bu hususta işçi sendikasının muvafakatı aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma talep tarihinden geçerlidir.”, aynı maddenin 4. fıkrasında da “Dayanışma aidatı miktarı, üyelik aidatının üçte ikisidir.” hükümleri mevcuttur.
    Aynı düzenlemeler 6356 sayılı Yasanın 18.maddesinde de sözkonusudur.
    Öte taraftan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 101. maddesinin 1. fıkrasında "Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur." ikinci fıkrasında ise "Borcun ifa edileceği gün müttefikan tayin edilmiş veya muhafaza edilen bir hakka istinaden iki taraftan birisi bunu usulen ihbarda bulunmak suretiyle tespit etmiş ise, mücerret bu günün hitamı ile borçlu mütemerrit olur." denilmiştir.
    Görüldüğü üzere, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu"nun 61/1. maddesine (6356 sayılı yasanın 18.maddesine) göre bir işyerinde veya işletmede toplu iş sözleşmesi yapmak için 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu uyarınca yetki belgesi alan işçi sendikasının, yetki belgesine konu işyeri veya işletmede çalışan üyesi işçilerin listesini, sendika tüzüğüne göre üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve sendikanın banka hesap numarasını işverene bildirmesi ve bu listeye göre üyelik aidatının kesilerek ve bildirilen banka hesabına yatırılmasını istemesi gerekir.
    Toplu İş Sözleşmelerinde kesilen aidatın ne zaman sendikaya yatırılacağı hususu düzenlenmiş ise ayrıca ihtara gerek kalmadan bu tarihlerden itibaren faize karar verilmeli, bu konuda bir düzenlenme yoksa taraf sendikanın işvereni temerrüde düşürmesi gerekir. Dava tarihinden önce sendika tarafından işverenin temerrüde düşürülmesi söz konusu değil ise dava ve ıslah tarihi temerrüt tarihini oluşturmaktadır. Bu nedenle bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
    Ayrıca 2821 sayılı Sendikalar Kanunu"nun 61/2. maddesinde (6356 sayılı yasanın 18.maddesinde)sendika üyelik aidatının bir ay içerisinde sendikaya gönderilmesi öngörülmüş ise de, yukarıda açıklandığı şekilde kanunda işverene bir aylık ödeme süresi öngörülmesi temerrüt için yeterli görülmemiş, işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerektiği kabul edilmiştir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Mahkemece her bir ay aidat alacağının Toplu İş Sözleşmelerindeki hükümlere göre belirlenen temerrüt tarihlerinden itibaren faizi ile tahsiline karar verilmiş ise de, sendikanın sendikalı işçilerin isim listesi ile kesilmesi gereken aidat miktarını ve banka hesap numarasını içeren yazılarından 02.2.2010 ve 23296 sayılı ve 23.3.2012 tarih ve 4597 sayılı yazıların davalı taraf ne zaman tebliğ edildiği tespit edilmemiştir. Sözü edilen yazıların davalı belediyeye ne zaman tebliğ edildiği araştırılmalı, gerekirse bu hususun tespiti için davalı Belediyenin bu dönemlere ilişkin gelen-giden evrak kayıt defteri getirtilmeli ve bu yazıların davalı Belediyeye tebliğ edildiğinin anlaşılması halinde faiz başlangıç tarihi bakımından şimdiki gibi; aksi halde bu dönemler bakımından davalının temerrüde düşürülmesi sözkonusu olmadığından anılan dönem aidat alacakları için dava ve ıslah tarihinden itibaren faize karar verilmelidir.
    3-Davacı vekili davayı kısmi dava olarak açmış, bilirkişi raporundan sonra verdiği 14.04.2014 harç tarihli ıslah dilekçesi ile alacağın miktarını arttırmıştır. Islah dilekçesi davalı vekiline 26.06.2014 günü tebliğ edilmiş, davalı belediye vekili iki haftalık yasal süre içeresinde 02.07.2014 günlü duruşmada aynen ”..dosyalar belde belediyelerinden yeni geldiğinden yazılan yazı cevapları gelmemiştir. İşçi alacakları 5 yıllık alacağa tabi olup zaman aşımı ve faize itiraz ediyoruz. Davanın reddini talep ederim.” demek sureti ile ıslaha karşı zaman aşımı savunmasında bulunmuştur. Mahkemece davalının süresinde usulünce yaptığı ıslah zaman aşımı savunması üzerinde durularak gerekirse ek hesap raporu alınıp bir karar verilmelidir.
    O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 18.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi