10. Hukuk Dairesi 2019/455 E. , 2019/1585 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 1 kişinin ölümü ve 9 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan 11.02.2011 tarihli iş kazasında yaralanan işçilerden ..."un %22 oranında sürekli işgöremezlik durumuna girmesi sebebiyle sigortalıya bağlanan gelir ile ödenen geçici işgöremezlik ödeneğinden oluşan kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 21. maddesidir.
5510 sayılı Kanunun “İş Kazası ve Meslek Hastalığı İle Hastalık Bakımından İşverenin ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu” başlıklı 21. maddesine göre; İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. Anılan madde ile davalının Kurumun rücu alacağından sorumluğu ancak kusurunun varlığı halinde mümkündür.
Kusur raporlarının, 5510 sayılı Yasanın 21., 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
Somut olayın incelenmesinde; kazalı işçi ... tarafından davalı şirkete karşı ... İş Mahkemesinde açılan 2015/308 E. - 2015/144 K. sayılı tazminat davasında hükme esas alınan ve temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen dava dosyasındaki kusur raporunda, %10"u ..."a ait olmak üzere davalı işverenin %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Eldeki davada ise kusur raporu alınmaksızın tazminat davasındaki kusur raporu esas alınarak hesaplama yapılmış ve hüküm kurulmuştur. Kazayla ilgili açılan ve ... Ağır Ceza Mahkemesinde görülerek karar verilen 2012/341 E. - 2013/344 K. sayılı dosyada ise temyiz incelemesinde karar sanıklar aleyhine bozulmuş olup dosya 2015/348 E. numarasını almış ancak bu dosyanın ne şekilde sonuçlandığı dosya içeriğinden tespit edilememiştir. Ceza davasında verilen ve bozulan kararın gerekçesinde; 19.03.2012 tarihli bilirkişi raporuyla sanıklardan ..."in tali diğer sanık..."ın asli kusurlu olduğu, başka kusurlu kişilerin bulunmadığının belirtildiği, delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe kısmında ise sanıklar ...."ın asli kusurlu, bir kısım işçilerin tali kusurlu olduklarının belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, ceza dosyasının sonucu beklenip diğer rücu dosyaları da tespit edilip, bu dosyalara sunulan kusur raporları da dikkate alınarak kusur raporu alınmalı oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Öte yandan 5510 sayılı yasanın 54/c hükmü gereğince, malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.
Dosya kapsamından, kazalı işçinin 01.05.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya başladığı anlaşıldığından, mahkemece, yasanın 54. maddesi kapsamında sigortalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir belirlenerek ve bu kapsamda mukayese yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca araştırma yapılarak kusur belirlenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmünün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 25.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.