17. Hukuk Dairesi 2016/3828 E. , 2019/2075 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 26.02.2019 Salı günü vekili Av. ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin eşi müteveffa ..., 13.10.2009 tarihinde yaya olarak yolun karşısına geçmek isterken ... plaka nolu minibüsün çarpması sonucu vefat ettiğini, müteveffanın tali, araç sürücüsü ..."ün ise asli kusurlu olduğunu, müteveffa ..."ın vefatı nedeniyle müvekkilinin desteğini yitirdiğini,aynı konuya ilişkin olarak daha önce ...5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/78 E(Yeni 2012/289 E)sayısı ile dava açılarak destek tazminatı talep ettiklerini ve bu davada taleplerini fazlaya dair haklarını saklı tutarak 23.983,33 TL olarak belirttiklerini, ancak açılan bu davanın reddedildiğini ve Yargıtay tarafından anılan kararın bozulduğunu, bozma sonrası ve bozma uyarınca alınan hesap raporu ile davacı zararının 53.883,38 TL olarak belirlendiğini, mahkemece ıslah talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiğini, önceki davada ikinci kez ıslah yapamadıkları için eldeki dava ile bakiye 29.900,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 01.12.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,"..davacı vekili zarar miktarının ne kadar olduğunu bilirkişi raporunun tarafına tebliğinden itibaren öğrenmiş olmasına rağmen bu hakkını kısmi olarak kullanmış kalan kısma ilişkin herhangi bir ıslah dilekçesi vermemiştir..." gerekçesi ile ve kesin hüküm nedeni ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucunda ölüm nedeniyle maddi tazminat(destekten yoksun kalma) talebine ilişkindir.
Kesin hükmün amacı, kişiler arasındaki uyuşmazlıkların kesin biçimde çözümlenmesidir. Dava konusu uyuşmazlığın daha önce bir kesin hüküm (kazıyei muhkeme, HUMK m.237) ile çözümlenmemiş olması dava şartıdır. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce dava açılmış ve verilen hüküm kesinleşmiş ise, artık o dava konusu hakkında kesin hüküm vardır. Aynı dava (uyuşmazlık), yeni bir dava konusu yapılamaz; yapılırsa, mahkemenin kesin hükmün varlığını kendiliğinden gözeterek, davayı esasa girmeden (usulden) reddetmesi gerekir.
Kesin hüküm müessesesinin hukuki açıklaması yukarıdaki şekilde olmakla birlikte, somut olayda, davacı tarafından davalıya karşı daha önce ...5. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2010/78 E sayısı ile dava açılarak 8.000,00 TL destek tazminatı talep edilmiş, 16/6/2010 tarihli ıslah dilekçesi ile ve fazlaya dair dava ve talep hakları saklı tutularak 23.983,33 TL talep edilmiş, bu davanın reddedilmesi üzerine Dairece karar bozulmuş ve bozmaya uyularak alınan 14/7/2013 tarihli ek bilirkişi raporunda davacı zararının 53.883,38 TL olduğu belirtilmiş ve sonuç olarak ...5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/12/2013 tarih 2012/829 E 2013/703 K sayılı kararı ile ve ıslah edilen miktarla bağlı kalınarak 23.983,33 TL nin tahsiline karar verilmiştir. Eldeki davada ise, daha önce (...5. Asliye Hukuk Mahkemesinde) açılan davada bozma sonrası alınan ek raporla belirlenen 53.883,38 TL den, hükmedilen 23.983,33 TL nin düşümünden sonra kalan bakiye destek zararı talep edilmiştir. Davacının önceki (...5. Asliye Hukuk Mahkemesindeki) davada, ıslah dilekçesinde fazlaya dair haklarını saklı tutmuş olduğu da gözetildiğinde, eldeki dava ile bakiye zararını talep etmiş olması karşısında ...5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/12/2013 tarih 2012/829 E 2013/703 K sayılı kararının eldeki dava açısından kesin hüküm teşkil etmeyeceği açıktır.
Bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmesi hatalı olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.