Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı ....Bankası"nın, borçlu ...Ltd.Şti. hakkında yaptığı takip sonucu satılan taşınmazın ihalesinin feshi için alacaklı icra mahkemesine başvurmuş ve mahkemece, davanın reddi yolunda hüküm kurulmuştur.
İİK"nun 128/a-2.maddesinde; "kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez" hükmü yer almaktadır. HGK"nun 26.02.1992 gün 1992/4-70 E, 1992/130 K. sayılı kararında "İİK"nun 128.maddesinde öngörülen 2 yıllık sürenin başlangıcının, bilahare kesinleşmesi kaydıyla kıymet takdirinin yapıldığı tarih bulunduğu" kabul edilmektedir. Somut olayda satış konusu taşınmazda 05.06.2004 tarihinde fiilen kıymet takdiri yapılarak mahcuzun değerinin belirlendiği, ihalenin ise 06.06.2006 tarihinde gerçekleştirildiği görülmektedir. İİK"nun 19/2.maddesinde "ay ve sene olarak tayin olunan müddetler, ayın ve senenin kaçıncı günü işlemeye başlamış ise biteceği ay veya senenin aynı gününde biter" şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Bu durumda, sürenin son günü 05.06.2006 tarihi olup, bu tarihten sonra 06.06.2006 tarihinde yapılan ihalenin feshi gerekirken yazılı şekilde ret kararı verilmesi isabetsizdir.
Kabule göre de, Bankalar Kanunu 138 ve geçici 13.maddeleri gereği harçtan ve para cezasından muaf Halk Bankası aleyhine para cezasına hükmolunması doğru görülmemiştir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.