Esas No: 2003/91
Karar No: 2003/89
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2003/91 Esas 2003/89 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2003/91 E., 2003/89 K.
"İçtihat Metni"
OLAY : TCG Yıldırım K.lığı emrinde askerlik hizmetini yapmakta olan Dz.Elk.Er. Arap Cingöz, geminin makine tecrübe seyri için Kdz. Ereğli Limanından fora ederek ayrıldığı 9.12.1999 gününde midesinin bulanması nedeniyle görev yerini terkederek kıçaltına çıktığı ve denize sarkarak istifra etmeye çalıştığı sırada düştükten sonra, tüm aramalara rağmen bulunamamış; Medeni Kanun"un 42. ve Nüfus Kanunu"nun 40. maddeleri uyarınca nüfusa ölüm kaydı düşülmüştür.
Emekli Sandığı Yönetim Kurulunun 6.12.2001 günlü kararı ile, 5434 sayılı Yasa"nın vazife malüllüğü hükümleri uygulanmasına karar verilmiş ise de, anılan Yasa"nın 72. maddesine göre 65 yaşından küçük olması nedeniyle babanın çalışarak hayatını kazanamayacak derecede malüllük durumunun belirlenebilmesi için gerekli belgeler istenilmiştir.
Davacı hakkında Çorum Devlet Hastanesi Sağlık Kurulunca "çalışarak hayatını kazanamaz" şeklinde düzenlenen sağlık raporu ile İlçe İdare Kurulunca verilen muhtaçlık belgesi ibraz olunmuş ise de, Emekli Sandığı Sağlık Kurulu tarafından yapılan inceleme sonunda: sağlık raporunda yeterli bilgi bulunmadığından ilgili hakkında karar verilemediği, bu nedenle Samsun Devlet Hastanesi veya Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulunda yeniden muayene edilerek usulüne uygun olarak düzenlenecek yeni bir sağlık raporunun getirtilmesine karar verildiği, 27.5.2002 günlü yazı ile bildirilmiştir.
Davacı vekili, yeni bir sağlık raporu için müvekkilinin yeniden hastaneye sevkine ilişkin işlemin iptali ile vazife malüllüğü aylığı bağlanmasına karar verilmesi istemiyle, 25.7.2002 gününde askeri idari yargı yerinde dava açmıştır.
ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRESİ; 18.9.2002 gün ve E: 2002/615, K:2002/677 sayı ile, davacı asker kişi olmadığı gibi işlemin de askeri hizmete ilişkin bulunmadığı açık olduğundan, Anayasa"nın 157. ve 1602 sayılı Yasa"nın 20. maddelerinde öngörülen koşulları taşımayan davanın görüm ve çözümünde genel idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, yasa yoluna başvurulmayarak kesinleşmiştir.
Davacı vekili, bu kez, aynı istekle, 18.10.2002 gününde genel idari yargı yerinde dava açmıştır.
ANKARA 1. İDARE MAHKEMESİ; 30.5.2003 gün ve E: 2002/1482 sayı ile, olayda davacının oğlunun 1602 sayılı Yasa"nın 20. maddesinde sayılan "asker kişi" olduğunda ve askeri hizmetini yapmakta iken gemiden düşmesi sonucu gaib sayıldığında duraksama bulunmayıp, bu nedenle davacıya vazife malüllüğü aylığı bağlanabilme önkoşullarından sağlık raporu bulunması ile diğer koşulların sağlanması durumunda aylık bağlanması işleminin, dayanağının "askeri hizmete ilişkin" bulunması nedeniyle askeri gerekler, askeri usul ve yöntemler gözönünde bulundurularak tesis edilmesi karşısında davanın görümünde AYİM"in görevli olduğu sonucuna varıldığı; ancak bu yargı yerince daha önce görevsizlik kararı verildiği ve kesinleştiğinden bahisle, 2247 sayılı Yasa"nın 19. maddesine göre görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi"ne başvurulmasına ve bu konuda karar verilinceye değin incelemenin ertelenmesine karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü"nün, Yalçın ACARGÜN"ün Başkanlığında, Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve H. Hasan MUTLU"nun katılımlarıyla yapılan 17/11/2003 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU"nun davanın çözümünde genel idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Danıştay Savcısı Tülin ÖZGENÇ ile Ahmet SİVAS"ın davada genel idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
USULE İLİŞKİN İNCELEME:
Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa"nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesi"nce anılan Yasa"nın 19. maddesinde öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmemiş olup, esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verildi.
ESASA İLİŞKİN İNCELEME:
Dava, hakkında vazife malüllüğü hükümlerinin uygulanmasına karar verilen davacının ibraz ettiği sağlık raporunun yeterli görülmeyerek yeniden sağlık raporu alınması yolunda tesis edilen işlemin iptali isteminden ibarettir.
Anayasa"nın 157. maddesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi"nin askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğu; ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartının aranmayacağı belirtilmiş; 20.7.1972 tarih ve 1602 sayılı Yasa"nın 25.12.1981 tarih ve 2568 sayılı Yasa ile değişik 20. maddesinde de aynı hüküm yer almıştır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi"nin bir davaya bakabilmesi için dava konusu idari işlemin "asker kişiyi ilgilendirmesi" ve "askeri hizmete ilişkin bulunması" koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
1602 sayılı Yasa"nın değişik 20. maddesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan, subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlar asker kişi sayılmaktadır.
İdari işlemin, görevli yargı yerinin tespiti yönünden "askeri hizmete ilişkin" olup olmadığının saptanabilmesi için işlemin konusuna bakılması gerekmektedir. Eğer idari işlem askeri gereklere, askeri usul ve yönteme ve askeri hizmete göre tesis edilmiş ise bu işlemin askeri hizmete ilişkin olduğu kabul edilmelidir. Daha açık bir ifadeyle, askeri hizmete ilişkin idari işlemler: idarenin bir asker kişinin askeri yeterlik ve yeteneklerinin, tutum ve davranışlarının, askeri geçmişinin, asker kişi olmaktan kaynaklanan hak ve ödevlerinin; askerlik hizmetinin amacı, askeri görev yerlerinin özellikleri, askeri kural ve gerekler gözönünde tutularak değerlendirilmesi sonucunda tesis edilen işlemlerdir. İşlem, askeri olmayan bir makam tarafından tesis edilmiş olsa bile durum değişmemekte menfaati ihlal edilen asker kişinin açtığı davanın Askeri Yüksek İdare Mahkemesi"nde görülmesi gerekmektedir.
Gerek Anayasa"da gerekse 1602 sayılı Yasa"da öngörülen düzenlemeye göre, askeri hizmete ilişkin bir idari işlemin asker kişiyi ilgilendirmesi koşulunu da taşıması halinde, bu asker kişinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalan dul ve yetimlerine yansıyan hak doğurucu uyuşmazlıklara AYİM"de bakılacağında duraksamaya yer olmayıp, davacının her halde asker kişi olması gerektiği yolunda açık bir kural bulunmamaktadır.
Nitekim, askeri hizmetin yürütülmesi sırasında ölen bir asker kişinin, şahsına sıkı sıkıya bağlı olmayan ve mirasçılarına intikali olanaklı bulunan şehit dul ve yetim aylığı gibi hakların elde edilmesine yönelik bulunan ve idarece bu asker kişinin askeri yeterlik ve yeteneklerinin, tutum ve davranışlarının, askeri geçmişinin, asker kişi olmaktan kaynaklanan hak ve ödevlerinin; askerlik hizmetinin amacı, askeri görev yerlerinin özellikleri, askeri kural ve gerekler gözönünde tutularak tesis edilen işlemlerde "asker kişiyi ilgilendirme" koşulunun gerçekleştiği; bu nedenle, asker kişinin desteğinden yoksun kalan aile bireyleri veya kanuni ya da akdi halefi tarafından açılan iptal davalarının görüm ve çözümünde AYİM"in görevli olduğu, Uyuşmazlık Mahkemesi"nin yerleşik kararları ile kabul görmüş bulunmaktadır.
Bu açıklamalara göre, askerlik hizmeti sırasında ölen oğlundan dolayı davacıya aylık bağlanabilmesi için Yasa"da aranan koşulların değerlendirilmesine ilişkin dava konusu işlemde asker kişiyi ilgilendirme koşulunun gerçekleştiği kuşkusuzdur.
İşlemin askeri hizmete ilişkin olup olmadığına gelince:
Olayda, askerlik hizmeti sırasında ölen oğlundan dolayı davacıya vazife malüllüğü hükümlerinin uygulanması konusunda taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmamaktadır.
İncelenen uyuşmazlığa konu edilen dava, başvuru tarihi itibariyle 65 yaşını doldurmayan davacıya, 5434 sayılı Yasa"nın değişik 72. maddesinde yer alan "Muhtaç babalardan çalışarak geçimini sağlayamayacak derecede malül olanlar için yaş kaydı aranmaz." hükmü uyarınca aylık bağlanabilmesi için, aynı Yasa"nın 50. maddesinde öngörülen sağlık kurulu raporlarının Emekli Sandığı Genel Kurulunca 11. maddeye göre incelenmesi sonucunda, raporun yeterli olmadığı nedeniyle yeniden başka bir hastaneden rapor alınması yolundaki işlemden doğmuş olup; gerek idarece işlem tesis edilirken gerekse bu işlemin yargısal denetimi sırasında askeri kural ve gerekler yönünden bir değerlendirme yapılması gerekmediğinden, dava konusu işlemin askeri hizmete ilişkin bir yanının bulunmadığı açıktır.
Belirtilen durum karşısında, olayda Anayasa"nın 157. ve 1602 sayılı Yasa"nın 20. maddelerinde öngörülen, idari işlemin asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin bulunması koşulları birlikte gerçekleşmediğinden, davanın görüm ve çözümü genel idari yargı yerinin görevine girmektedir.
Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesi"nin başvurusunun reddi gerekmektedir.
SONUÇ : Davanın çözümünde GENEL İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 1. İdare Mahkemesi"nin BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 17.11.2003 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.