4. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3139 Karar No: 2017/4520 Karar Tarihi: 05.07.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/3139 Esas 2017/4520 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2017/3139 E. , 2017/4520 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... vekili tarafından, davalı ... aleyhine 05/06/2013 gününde verilen dilekçe ile trafik kaydının iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusuz kaldığından esas yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 19/09/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, trafik tescil kaydının silinmesi istemine ilişkindir. Mahkemece dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı idare tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, sayılı ilamı ile satın alarak adına tescil ettirdiği plakalı aracın çalıntı olması nedeniyle eski sahibine iade edildiğini, aracın tescil kaydının halen müvekkili adına olduğunu, aracın 11/07/2000 tarihinden beri müvekkilinin zilyedinde olmadığını, ancak aracın motorlu taşıtlar vergisinin halen müvekkiline geldiğini, zaman zaman haciz işlemine maruz kaldığını, tescile güvenerek satın aldığı araca sahip olmadığı gibi kullanmadığı aracın motorlu taşıtlar vergisinin müvekkilinden istenerek mağdur edildiğini, bu nedenlerle 09 S 2086 plakalı aracın trafik kaydının müvekkili üzerinden terkinine karar verilmesini talep etmiştir., Davalı vekili, 27/06/2013 tarihinde kaydın iptal edildiğini belirterek davanın konusuz kalması sebebiyle reddini talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu aracın 27/06/2013 tarihinde davacı üzerindeki kaydının terkin edildiği gerekçesi ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuştur. Dosya kapsamından; davacının adına olan trafik kaydının silinmesi isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Araçların trafik kayıtlarının tutulması idarenin yetkisinde olup; bunlara ilişkin istemlerin de, idari makamlar tarafından değerlendirilmesi ve işlemlere karşı idari yargı yoluna başvurulması gerekir. Somut olayda davacı, idari kurumlara sunulduğunda, idareyi belli doğrultuda zorlayıcı ve bağlayıcı işlem yapmaya yöneltecek bir karar verilmesini istediğine göre, istemin niteliği gereği uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin idari yargı yeri olduğu sonucuna varılmaktadır. Mahkemece, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddedilmesi gerekirken, davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması doğru olmamıştır. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. ./..
-2-
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 05/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.