Esas No: 2022/541
Karar No: 2022/1726
Karar Tarihi: 12.05.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/541 Esas 2022/1726 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2022/541 E. , 2022/1726 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/541
Karar No : 2022/1726
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ :Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ :Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 26/04/2021 tarih ve E:2016/56738, K:2021/1251 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin zımnen reddine ilişkin kararın iptali ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının 29/08/2016 tarihinden itibaren yasal faiziyle ödenmesine, özlük haklarının iadesine ve 3.000.000,00-TL manevi tazminatın yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 26/04/2021 tarih ve E:2016/56738, K:2021/1251 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği ve söz konusu kararın … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile onanarak kesinleştiğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"nın incelenmesinden; davacı tarafından … GSM numarasından, … IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiğinin anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, üniversitede örgüt evinde kaldığına, sınavlara örgütün hakim-savcı sınav çalışma evlerinde hazırlandığına ve başkalarına da bu konuda aracı olduğuna, örgüte himmet verdiğine ve diğer hususlara yönelik yer verilen ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
YARSAV üyeliği yönünden, üyeliğinin FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği,
Diğer deliller yönünden, davacının FETÖ/PDY terör örgütünün yargıda etkin olduğu dönemde yargıda önemli bir makam olan HSK'ya Kurul Müfettişi olarak atandığı, bu durumun yer verilen diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı,
Öte yandan, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından düzenlenen rapora göre, … kanalıyla yapılan transfer işleminde davacının eşi ...'ya 23/05/2017 ve 10/07/2017 tarihlerinde toplam 1.300 EURO gönderildiğinin tespit edildiği,
Sonuç olarak davacı tarafından uluslararası bir sivil toplum kuruluşundan organize bir şekilde maddi yardım talebinde bulunulmasının, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararda özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin durumun gerektirdiği ölçüte bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu … tarih ve … sayılı kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının 29/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, özlük haklarının iadesine ve 3.000.000,00TL manevi tazminatın yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi isteminin de reddi gerektiği,
Davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı kararın, bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin HSK Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile reddedilmesi suretiyle kesinleştiği anlaşıldığından dava konusu edilen kesinleşmiş bu kararın iptali isteminin incelenmesi gerektiğinin açık olduğu,
Bununla birlikte, davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı karara ilişkin yeniden inceleme talebine davalı idarece 60 gün içerisinde cevap verilmemesi suretiyle oluştuğu öne sürülen zımni ret işlemine ilişkin iptal istemi yönünden ise, yukarıda yer verilen gerekçe uyarınca ortada oluşmuş bir zımni ret işleminden bahsedilemeyeceğinden bu istemin incelenmeksizin reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen esastan reddine, kısmen incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, uyuşmazlıkta Anayasa'da, 6087 ve 2802 sayılı Kanunlarda belirtilen usullerin ve güvencelerin uygulanmamasının hukuka aykırı olduğu, süreçte tarafına savunma hakkı verilmeyerek savunma hakkının ihlal edildiği; idarece somut herhangi bir hukuksal delil olmaksızın kamu görevinden ihraç edildiği ve bu durumun Dairece de kabul edildiği, dava konusu işlem sırasında elde olmayan ve 667 sayılı KHK'nın yürürlüğe girdiği tarihten önce elde edilen delillerle işlem tesis edildiği; ByLock kullanıcısı olduğu hususunun teknik olarak ispatlanamadığı, ByLock verilerinin yasa dışı delil olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, bu hususu doğrular nitelikte yüksek yargı kararlarının bulunduğu, bu verilerin MİT tarafından istihbarat çalışmaları sonucu elde edilmiş veriler olduğu; tanık ifadelerinin ise soyut, gerçek dışı ve kabul edilebilir nitelikte olmadığı, kaldı ki bu ifadelerde herhangi bir suç işlendiğine veya örgüt üyesi olduğuna yönelik bir iddianın da bulunmadığı; YARSAV üyeliğinin terör örgütü ile bağdaştırılmasının hukuken kabul edilebilir nitelikte olmadığı, bu Derneğe hiçbir talimat ve telkinle üye olmadığı, özgür irade ile yasal bir Derneğe üye olunduğu; HS(Y)K müfettişliğine liyakat ve geçmiş başarılarından dolayı atandığı; meslekten çıkarıldıktan sonra maddi olarak zor duruma düştüğü ve bu nedenle Alman bir yargıcın yardım amaçlı desteğini kabul ettiği, bu durumun işlem tarihinden sonra yaşanan bir olay olduğu, dolayısıyla bu davaya delil olarak kullanılmasının hukuken mümkün olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen incelenmeksizin reddine, kısmen esastan reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 26/04/2021 tarih ve E:2016/56738, K:2021/1251 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 12/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.