17. Hukuk Dairesi 2016/6835 E. , 2019/2060 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 29/01/2013 tarihinde davalının işleteni olduğu aracın davacı ..."ın eşi, diğer davacıların babası ..."ın sevk ve idaresindeki araca çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazası sonucunda ..."ın vefat ettiğini, ceza yargılamasında alınan ... raporuna göre araç sürücüsünün en az tali kusurlu olduğunu beyanla davacı ... için 40.000,00 TL, ... ve ... için 10.000,00"er TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile takdiren eş ... için 8.000,00 TL, çocuklar ... ve ... için 2.000,00"er TL olmak üzere toplam 12.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 29/11/2013"den itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, ihbar olunan ... Sigorta A.Ş. hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2016 yılı için 2.190,00 TL"dir. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyize konu davacılar ... ve ... lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden verilen karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kabul edilen miktar için davalı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 818 sayılı BK"nun 47. Maddesindeki (6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nın 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
4-Kabule göre de; ihtiyari dava arkadaşı olan davacılar için hüküm altına alınan manevi tazminatlar için, davacılar yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tüm manevi tazminatların toplamı üzerinden tek vekalet ücreti takdir edilmiş olması doğru değildir.
5-Yine kabule göre; davaya konu kazaya karışan davalı ticari şirket adına kayıtlı olduğundan, bu aracın sebep olduğu manevi zararlar yönünden temerrüt faizine karar
verilirken, ticari faiz uygulanması gerektiği halde, hükmedilen manevi tazminatlar için temerrrüt faizi olarak yasal faize karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacılar ... ve ... lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin (isteminin) miktar yönünden REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (3), (4) ve (5) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmüm BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 341,48 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 26/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.