2. Ceza Dairesi Esas No: 2019/584 Karar No: 2019/10522 Karar Tarihi: 12.06.2019
Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/584 Esas 2019/10522 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, müştekinin kasiyer olarak çalıştığı markette para bozdurmak bahanesiyle para alışverişi sırasında kimliği tespit edilemeyen diğer şüpheli ile birlikte müştekinin kafasını karıştırarak 52,5 TL çaldı. Mahkeme, Sanığın bu eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğunu ve sanık hakkında TCK'nın 142/1-b maddesi uygulanması gerektiği kanaatinde. Ancak mahkeme, yanılgıya düşülerek yanlış bir suç vasfı kullanılmış ve sanık hakkında fazla ceza tayini yapılmıştır. Mahkeme ayrıca Sanığın adli sicil kaydına göre daha ağır hapis cezası alması nedeniyle tekerrüre esas alınması gerektiğini de hatırlatmıştır. Kararın sonunda bahsi geçen kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 53. maddesi, 142/1-b maddesi, 142/2-b maddesi, 145. madde ve 168/2. madde.
2. Ceza Dairesi 2019/584 E. , 2019/10522 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1. Sanığın, kimliği tespit edilemeyen diğer şüpheli ile müştekinin kasiyer olarak bulunduğu markette, para bozdurmak bahanesiyle para alışverişi sırasında, 52,5 TL parayı müştekinin kafasını karıştırarak alması şeklindeki eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek aynı Kanun"un 142/2-b maddesi ile uygulama yapılarak fazla ceza tayini, 2. Sanığın müştekinin iş yerinden 52,5 TL çalması şeklinde gerçekleşen eylemi nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 145. maddesinin uygulanma koşullarının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3.Sanığın 26.02.2015 tarihli duruşmada, suçtan dolayı müştekinin uğramış olduğu zararların giderildiğini beyan ettiği ve müştekinin de zararının karşılandığını ifade ettiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında TCK"nın 168/2. maddesinde belirtilen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 4. Sanığın adli sicil kaydına göre Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.11.2012 tarihli ve 2012/425 E.- 2012/731 K. sayılı ilamı ile verilmiş hapis cezasının daha ağır olması sebebiyle tekerrüre esas alınması gerekirken, Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.03.2012 tarihli, 2011/390 E.-2012/2010 K. sayılı ilamın tekerrüre esas alınması, 5. Kabule göre de; Suç tarihi dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 142/2-b maddesinde temel cezanının alt sınırının 3 yıl hapis cezası öngörülmesi ve sanık hakkında TCK’nın 142/2-b maddesi uyarınca, gerekçesiz olarak alt sınırdan uzaklaşılarak 5 yıl hapis cezası tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde tekerrür hükümleri yönünden 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 12.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.